Haber Detayı

Rüyalar gerçek olsa… Hoş geldin yeni yıl
Prof. dr. ramazan i̇nci aydinlik.com.tr
28/12/2025 12:54 (5 saat önce)

Rüyalar gerçek olsa… Hoş geldin yeni yıl

Rüyalar gerçek olsa… Hoş geldin yeni yıl

Dün gece rüyamda gökyüzü pırıl pırıldı.

Ortalık bayram havasındaydı.

İnsanlar mesut, mutlu, neşeliydi.

Ele ele tutuşmuşlardı, şarkılar söylüyorlardı hep beraber.

Halaylar çekiliyordu, bir o yana bir bu yana… Ben de kaptırmışım kendimi… Rüya işte deyip geçtim.

Böyle bir havayı kim istemez?

Keşke rüyalar gerçek olsa!Bu yıl umudumu koruyacağım, rüyadaki gibi olmak için.

Sürekli olumsuz haberlere bakmaktan, duymaktan gına geldi.

Elbette kaçınacağım.

Sürekli aynı şeyleri okumaktan vazgeçeceğim.

Hayatımı renklendireceğim.

Daha çok gezeceğim.

Daha çok sosyal birlik içinde olacağım.

Her şey elbette ruh sağlığımı korumak için.

KIYAMET GÜNLERİ Kovid-19 pandemisinin ilk günlerinde çoğumuz evlerimize kapanmıştık ve eğlenmek için büyük ölçüde telefonlarımızın, bilgisayarlarımızın ve televizyonlarımızın esiri olmuştuk.

Haberlere göre kıyamet kopuyordu.

Ölen ölene… Sanki hayatın sonuna gelmiştik.

Bağımlısı olduğumuz cihazlar bizi yaşam tarzı kısıtlamaları, bu kısıtlamalara karşı protestolar, tedarik zinciri sorunları, boş market rafları, kötü davranışlarda bulunan insanlar ve elbette sürekli artan ölüm sayıları hakkında o kadar olumsuz bilgiye maruz bıraktı ki… Kovid’in ilk günleri çoktan geride kalmış olsa da, birçok insan hâlâ olumsuz haberlere takılıp kalma sorunuyla mücadele ediyor bugün.

Çeşitli konular hakkında sosyal medya kanallarında paylaşılan olumsuz haber selini, sayfalar arasında gezinirken buluyor kendini.

Genellikle felaket haberlerini takip etme alışkanlığı, bir durumun farkına varmak, neler olup bittiğini anlamak ve kendini buna hazırlamak amacıyla başlar.

Kısaca belirsizliği aşmak meselesi… Hoş geldin yeni yıl!

Belirsizliklerin aşıldığı bir yıl getirsin 2026.

HAYAT HER ŞEYE RAĞMEN ÇOK GÜZEL!

Sürekli olumsuz haberlere bakmanın zihinsel ve duygusal sağlığımız üzerindeki etkileri malum.

Pandemi sırasında yapılan araştırmalara göre, insanlar olumsuz sosyal medya içeriklerini tüketmeye ne kadar çok zaman harcarsa o kadar çok stres yaşıyor.

Bizde “kötüyü çağırma, gerçek olur” diye bir söz vardır.

Belki siz de bu ruh hâli değişikliklerini fark etmişsinizdir.

O dönemlerde telefonumu elime aldığımda kendimi iyi hissediyordum.

Ancak birkaç dakika boyunca sayfayı kaydırdıktan sonra daha endişeli, öfkeli, hayal kırıklığına uğramış ve çaresiz hissediyordum paylaşımlar karşısında.Sürekli olumsuz haberlere bakmak ruh hâlini başka şekillerde de kötüleştirebilir.

Uykusuz geceler buna örnektir.

Akşamları sürekli olumsuz haberlere bakıyorsanız, bunu bırakmakta zorlanabilir ve sonuç olarak yatma saatinizi çoktan geçirmiş olabilirsiniz.

Bu uyku kaybı ertesi günkü ruh hâlinizi etkiler.

Uykusuzluk bizi dostlarımız için hoş insanlar yapmaz; ertesi gün daha az hoşgörülü ve daha sabırsız oluruz.

Sosyal hayatımız da bozulur.

Arkadaşlar ve aileyle geçirilen zaman genellikle iyileştirici etkiye sahiptir.

Ancak sürekli olumsuz haberlere baktığınızda telefonunuzda o kadar çok zaman geçirebilirsiniz ki diğer insanlarla geçirecek çok az zamanınız kalır.

Spora zaman kalmaz.

Egzersiz, güneş ışığı ve doğa stresi azaltmaya ve ruh hâlini desteklemeye yardımcı olabilir.

Ancak sürekli olumsuz haberlere bakmak genellikle kapalı mekânlarda yapılan hareketsiz bir aktivitedir.

ARINMA MÜMKÜN!

Sürekli olumsuz haberlere bakmaktan nasıl kurtulabilirim?

Mesele bu.

Beyninizin olumsuz ve yeni şeyleri arama eğilimini dengelemek için hayatın akışını göz önünde bulundurmak gerekir.

Günün haberleri hakkında bir şey yapabilir misiniz, öncelikle bunu düşünelim.

Haber paylaşımları ve bilgiler gerçekten geleceğe yönelik plan yapmanıza yardımcı oluyor mu?

Yoksa sadece etki edemeyeceğiniz bir konu ya da olay hakkında olumsuzluk mu tetikliyor?Sürekli olumsuz haberlere bakmanın sağlığınızı ve hayatınızı nasıl etkilediğini anladıktan sonra bazı sınırlar koymayı düşünmek gerekir.

Yapılması gerekenler şunlardır: Öncelikle ruh hâlinizi kontrol edin.

Her 5–10 dakikada bir sosyal medya akışınızdan uzaklaşın ve ruh hâlinize odaklanın.

Sosyal medyada gezinmeye başlamadan önceki hâlinize göre kendinizi daha iyi mi yoksa daha kötü mü hissediyorsunuz?

Kendinizi daha kötü hissediyorsanız dikkatli olmakta yarar var.Anın tadını çıkarın.

Bu, hemen sosyal medyada gezinmeyi bırakmanız gerektiği anlamına gelmez.

Beş ya da on dakika daha gezinip tekrar kontrol edebilirsiniz.

Kendinizi daha da kötü hissederseniz bu size bir şey anlatıyordur.

Bir zaman sınırı belirleyin.

Ruh hâlinizi kontrol ettiğiniz seanslardan öğrendiklerinize dayanarak çevrimiçi olarak ne kadar zaman geçireceğinize karar verin.

Örneğin sosyal medyada günde iki kez 15–20 dakika vakit geçirmek gibi.Sosyal medyada gezinmeyi sağlıklı aktivitelerle değiştirin.

Sosyal medyada gezinmeye harcadığınız zaman yüzünden hangi günlük davranışlarınızı ihmal ettiniz?

Ailenizle ve arkadaşlarınızla daha fazla zaman geçirmek, açık havada gezinti yapmak, uyumak ya da spor salonunda vakit geçirmek size fayda sağlar mıydı?

Bir düşünün.Hayat her şeye rağmen güzel!

İlgili Sitenin Haberleri