Haber Detayı
Alman şirketleri 2026 için kötümser
Almanya’nın çelikten ekonomisi ne oldu da düşüşe geçti? 88 yıllık otomotiv devi ne oldu da fabrika kapatıyor? Son açıklanan veriler düşüş rakamlarının ivme kazanacağına ve işsizliği de beraberinde getireceğine işaret ediyor.
Almanya'da hafif iyileşme gösteren ekonomik görünüme rağmen şirketlerin sadece yüzde 15'e yakını 2026'da durumlarının iyileşmesini bekliyor.
Geçen hafta Almanya’nın ekonomik alandaki en büyük düşünce kuruluşu Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), Alman şirketlerinin 2026 yılına ilişkin beklentilerinin yer aldığı anketin sonuçlarını açıkladı.
Ankete göre, Alman şirketlerinin çoğu gelecek yıla şüpheyle bakarken, sadece yüzde 14,9'u gelecek yıl işlerinin daha iyi olmasını bekliyor.
Alman şirketlerin yüzde 26'sı ekonomik durumlarının daha da kötüleşeceğini belirtirken, yüzde 59'u herhangi bir değişiklik öngörmüyor.
SANAYİDE ŞÜPHECİLİK Şüphecilik ekonominin tüm sektörlerine yayılırken, özellikle sanayi sektöründe şirketlerin yüzde 26,5'i gelecek yıl işlerin kötüye gideceğini düşünüyor.
Yüzde 18,2'si gelecek yıl işlerin iyileşeceğine inanıyor.
Perakende sektöründe şirketlerin yüzde 32,5'i iş durumlarının kötüleşeceğinden endişe ederken, hizmet sektöründe şirketlerin yüzde 14'ü iyileşme, yüzde 23,2'si durumun kötüleşmesini bekliyor.
İnşaat sektöründe ise şirketlerin yüzde 33,2'si daha az elverişli bir durum beklerken, sadece yüzde 10,3'ü işlerinin daha iyi olacağını düşünüyor.
Yüzde 56,5'i ise herhangi bir değişiklik beklemiyor.
İYİMSER OLAN SEKTÖR YOK Ifo Makroekonomi ve Araştırmalar Merkezi Müdürü Klaus Wohlrabe, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, şirketlerin çok temkinli davranmaya devam ettiğini belirterek, "Hiçbir yerde iyimserlik ruhu görülmüyor. 2026 yılına ilişkin gerçekten iyimser olan sektör neredeyse yok" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Alman ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,3 büyümesinin ardından ikinci çeyrekte yüzde 0,2 daraldı.
Yılın üçüncü çeyreğinde büyüme yüzde sıfır olarak açıklanırken, ülke bu sayede teknik resesyona girmekten kurtuldu.
İŞTEN ÇIKARTMALAR MASADA Öte yandan İfo İstihdam Barometresi, Kasım ayındaki 92,5 puandan Aralık ayında 91,9 puana gerileyerek Mayıs 2020'den bu yana en düşük seviyeye ulaştı.
Klaus Wohlrabe, bu durumu, "2025'te, özellikle sanayide kademeli işten çıkarmalar yaşadık" dedi ve "Zayıf ekonomi, işgücü piyasasını yavaşlatmaya devam ediyor" yorumunu yaptı.
Sanayide, neredeyse tüm sektörler işten çıkarmalara devam ederken, özellikle giyim üreticileri personel sayısını azaltmak istiyor.
Hakan Topkurulu: ABD, Avrupa’yı fonlamayı kesti Siyasetçi kimliği yanı sıra uzmanlık alanı bankacılık ve ekonomi olan Hakan Topkurulu, bu gidişatı ABD-Almanya arasındaki stratejik ilişkideki gelişmeyle açıkladı.
Vatan Partisi Ekonomi Siyasetleri Bürosu Başkanı olan Topkurulu, olayın tarihi gelişimini 1971’den başlattı: “ABD, ilk olarak 1971 Ağustos ayında karşılıksız, yani altın karşılığı olmayan dolar banknotlar bastı.
Bedavaya elde ettiği bu paralarla, bedavaya mal ithal etmeye başladı!
Bu nedenle ABD’nin ithalatı her zaman ihracatından fazla olmuştur.
Mal alımı yaptığı ülkelere kaynak aktardı aslında.
Tesadüfen dağıtmadı bu banknotları, belli ülkelere, belli sektörlere yöneldi.
Avrupa’da en başta Almanya, Uzakdoğu’da Kore, Japonya gibi ülkelerde savunma, otomotiv ile kimya sektörlerine kaynak aktardı.
Almanya, otomotiv devlerini yaratmasını ABD’nin bu ekonomi politikasına borçlu.
Bugün de kaybetmesinin sebebi ABD’deki iktidar değişimidir.
Trump iktidarıyla beraber bu politikada frene basıldı ve kaynak aktarımı yavaşladı.
Yeni politika ne diyor: Biz başkalarını zengin ediyoruz, artık etmeyeceğiz.
ABD AVRUPA SAVUNMASINDAN ELİNİ ÇEKİYOR Avrupa ekonomisini çok sarsan bir diğer unsur da Avrupa’nın savunması.
Bugüne kadar Amerika Birleşik Devletleri Avrupa savunmasını kendi yaptığı savunma harcamaları ile bir değerlendiriyordu, ama artık Avrupa için ayrıca savunma harcaması yapmayacağını ve Avrupa’nın bunu kendi yapması gerektiğini söyleyerek Avrupa ülkelerinin savunma harcaması bütçelerini yüzde 5’e çıkarmasını istedi.
Trump, Avrupa’yı neden biz savunuyoruz?
Artık savunmayacağız, diyor.
Trump’ın, önce yüksek gümrük vergileri dillendirip sonrasında indirim yapmasının sebebi de, gel-git aklı değil, esnaf ve tüccar aklıdır.
Yüksek seviyeyle başlayıp sonra verdiği düşük rayiç, aslında istediği gerçek rakamdır.
Tavşana kaç, tazıya tut, diyor.
ABD, Almanya’yı ve Avrupa’daki ortaklarını fonlamayı azalttı, azaltmaya da devam edecektir.” ABD gümrük vergileri otomotivi vuruyor Fransız RFI’de geçen hafta başında yer alan analizde, Almanya’nın durumu ve AB ülkelerine etkisi masaya yatırıldı.
Yorum haberde şu ifadeler yer aldı: Almanya'nın ABD'ye otomobil ihracatı, 2025 yılının ilk üç çeyreğinde yaklaşık yüzde 15 oranında düştü ve bu da otomotiv sektörünü, ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret savaşında Alman sanayisinin en çok etkilenen dalı haline getirdi.
Almanya ve daha geniş anlamda AB için kilit sektörler olan motorlu taşıtlar ve parçaları, makineler ve kimyasal ürünler ihracatı, ABD tarafından uygulanan gümrük vergilerinden büyük ölçüde etkilendi.
Ağustos ayında varılan bir anlaşma uyarınca, ABD Avrupa'dan gelen otomobillere yüzde 15'lik bir ithalat vergisi getirdi.
Alman Dışişleri Bakanlığı tarafından görevlendirilen bir uzman raporuna göre, bu oran Trump'ın başlangıçta önerdiği ve mevcut %2,5'lik vergiye ek olarak uygulanacak olan %25'lik tarife oranından daha düşük olsa da, indirilmiş oran ihracat üzerinde önemli bir etki yarattı.
İHRACATTA DÜŞÜŞ Rapora göre, birkaç yıllık büyümenin ardından, Almanya'nın ABD'ye ihracatında geçen yıl genel olarak %7,8'lik bir düşüş yaşandı.
Özellikle otomobil ihracatı, AB-ABD anlaşmasından önce "motorlu taşıtlar ve parçaları üzerindeki nispeten yüksek tarife yükü" nedeniyle ağır darbe aldı; anlaşma ise tarife yüklerinin bir kısmını yalnızca kısmen azalttı.
Ayarlamaya rağmen, ihracat üzerindeki etki yüksek kalmaya devam ediyor.
Tüm sektörlerde düşüşler görüldü; özellikle makine sektörü, çelik ve alüminyum ürünlerine uygulanan %50'lik ABD tarifesinden etkilendi.
Kimya endüstrisinden ABD'ye ihracat %9,5 düştü, ancak rapor, düşüşün yalnızca tarifelerden kaynaklanmadığını belirtiyor.
Raporda, "Kimyasal ürünler söz konusu olduğunda, Almanya'da daha yüksek enerji fiyatları nedeniyle daha düşük üretim gibi diğer faktörlerin de rol oynamış olması muhtemeldir" denildi.
Almanya'da iflaslar 11 yılın zirvesinde Almanya'da şirket iflasları ocak-eylül döneminde 11 yılın zirvesini gördü.
Bu dönemde 18 bin 125 şirket iflas açıklarken, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 11,7'lik artış dikkati çekti.
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), kasım ayına ilişkin iflas başvurusu verilerini açıkladı.
Buna göre, kasımda iflas başvuruları bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 5,7 yükseldi.
İflaslar en çok ulaştırma ve depolama, inşaat ve konaklama sektörlerinde görüldü.
Kurumsal iflaslar dışında 57 bin 824 borçlu da yılın ocak-eylül döneminde kişisel iflas başvurusunda bulundu.
Söz konusu rakam, 2024'ün aynı dönemine kıyasla yüzde 8,3 arttı.
Bu yıl yaklaşık 285 bin çalışanın, şirket iflaslarından etkileneceği öngörülüyor