Somaliland’e yanıt Filistin’e destek

İsrail’in Somaliland’i tanıması, tek boyutlu bir diplomatik hamle değil, çok katmanlı bir projenin parçası.

Tel Aviv’in bu kararla Türkiye’ye yönelik attığı adımın stratejik boyutunu dünkü sayımızda ele almıştık.

Ancak Somaliland hamlesi ayrıca Filistinlilerin Afrika Boynuzu’na sürülmesi için kurulan yeni jeopolitik mimarinin merkez halkalarından biri olarak da öne çıkıyor. ‘KESİN BİR DİLLE REDDEDİYORUZ’ HAMAS ve Filistin Yönetimi (FY)’nin cumartesi günü yaptığı sert açıklamalar, aylardır gündemde olan bu projenin yeniden ısıtıldığını ortaya koydu.

HAMAS, İsrail’in Somaliland’i tanımasını “tehlikeli bir emsal” olarak nitelendirerek Filistinlilerin yerinden edilmesini hedefleyen tüm projelere karşı şu mesajı verdi: “Somaliland’in Gazze halkı için bir varış noktası/hedef olarak kullanılması da dahil olmak üzere tüm tehcir planlarını kesin bir dille reddediyoruz.” ‘İZOLASYONUN YANSIMASI’ Direniş açıklamasında kararın siyasi anlamına dikkat çekerek bu adımı, “Filistin topraklarını işgal eden, savaş suçları ile soykırıma karışan ve uluslararası izolasyonu giderek artan faşist bir yapıdan sahte meşruiyet devşirme girişimi” olarak tanımladı.

Netanyahu hükümetinin ayrılıkçı bir yönetimi tanımaya sığınmasının İsrail’in “maruz kaldığı küresel dışlanmışlığın bir yansıması” olduğunun vurgulandığı açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bu izolasyon, uluslararası düzeyde işgal liderlerinden hesap sorma çabalarıyla eş zamanlı olarak, hem halklar hem de resmi kurumlar nezdinde daha da pekiştirilmelidir.” O ÜÇ ÜLKE DİKKAT ÇEKİYOR HAMAS son olarak İsrail projelerine kapı aralayan Arap ülkelerini uyararak Tel Aviv’in “parçalama, istikrarsızlaştırma ve iç işlerine müdahale etme amaçlı habis politikalarına” karşı dikkatli olunması çağrısı yaptı.

Bu son vurgu tesadüf değil.

Zira İsrail’in Somaliland kararı İslam dünyasında geniş tepki toplarken Tel Aviv’i kınamayan üç ülke vardı: Birleşik Arap Emirlikleri, Fas ve Umman.

Üçünü birleştiren başlık ise İbrahim Anlaşmaları çerçevesinde İsrail’in bölgesel yalnızlığını gidermeyi hedefleyen eksende yer almaları.

Bu durum, tehcir tartışmalarında sessiz onay üretme ihtimali açısından kritik görülüyor.

ABBAS: ÜMİTSİZ GİRİŞİM FY lideri Mahmud Abbas da Somaliland kararının ardında Filistinlileri Afrika Boynuzu’na sürmeyi içeren “ümitsiz girişimlerin” bulunduğuna işaret etti.

Bu tehlikeli adıma karşı çıkan ülkelerin tutumlarını övdü.

Abbas, Ramallah’ın Somali’nin toprak bütünlüğünü kesin olarak desteklediğini belirterek Mogadişu’nun egemenliğini sarsacak her türlü girişimi reddettiklerini ifade etti.

İSRAİL MEDYASI: NETANYAHU’NUN BASKI ARACI İsrailli ABD uzmanı Ido Dembin’e göre Somaliland yalnızca bir tanıma vakası değil, ABD Başkanı Donald Trump’ın aylar önce gündeme getirdiği Gazzelileri sürme planı kapsamında Filistinlilerin yerleştirilebileceği seçeneklerden biri.

Cumartesi günü İsrail’in i24 News kanalına konuşan Dembin, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun “hiçbir ülke tarafından tanınmayan bir yapıyı devlet olarak kabul etme” hamlesinin, Tel Aviv’in tehcir kartını baskı aracı olarak canlı tutma hedefiyle bağlantılı olduğuna dikkat çekti.

SÜREÇ GEÇEN KIŞ BAŞLADI Şubat ayında İsrail medyasında yer alan haberlerde, Trump’ın tehcir planı kapsamında Mısır ve Ürdün’den ret yanıtı alınmasının ardından Fas, Somaliland ve Somali’nin bir diğer ayrılıkçı bölgesi Puntland’ın “alternatif varış noktaları” olarak değerlendirildiği yazılmıştı.

Nisan ayında ABD ve İsrail’in, Filistinlilerin yerleştirilmesi konusunu Somaliland yönetimiyle “sessiz diplomasi” üzerinden görüştüğü ortaya çıkmıştı.

Planın, Berbera Limanı’nın askeri erişime açılması ve Somaliland’in uluslararası alanda tanınması gibi stratejik tavizler üzerine kurulduğu belirtilmişti.

PUNTLAND’E DİKKAT Somali’nin Afrika Boynuzu olarak anılan uç noktasındaki Puntland, tıpkı Somaliland gibi Mogadişu ile ciddi yetki çatışmaları yaşayan bir bölge. 1998’de özerklik ilan eden Puntland, uzun süre kağıt üzerinde Somali’ye bağlı kalmayı tercih etmişti ancak 2024 ve 2025’te kopuş kararı alındı.

Merkezi yönetimin anayasa değişikliğine tepki gösteren Puntland, federal hükümeti tanımadığını ve dış dünya ile doğrudan diplomatik ilişki kuracağını açıklayarak sözde “bağımsız” bir yapıya yöneldi.

Bölgenin stratejik önemi yalnızca siyasi konumundan değil, Kızıldeniz ile Hint Okyanusu’nun birleştiği noktadaki Bosaso Limanı’na ev sahipliği yapmasından kaynaklanıyor.

Bu tablo Puntland’ı da tıpkı Somaliland gibi tanınma ve meşruiyet karşılığında tehcir projelerine dahil edilmeye açık bir pazarlık alanına dönüştürüyor.

İsrail’in Kanal 12 televizyonunun aktardığına göre sunulan teklif, “Filistinlilerin yeniden yerleştirilmesi” karşılığında ilgili bölgelere “bağımsızlıklarının tanınması” dahil siyasi teşvikler içeriyor.

Somali: Savaş ihracatını kabul etmeyeceğiz Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Muhammed cumartesi günü parlamentoda yaptığı konuşmada, Somali’nin Filistinlilerin Gazze’den sürülmesine izin vermeyeceğini belirtti.

Netanyahu’yu Somali’nin egemenliğini ihlal etmekle suçlayarak, “Bu kabul edilemez, dünyanın ve bölgenin istikrarını tehdit ediyor, ayrılıkçı bölgeleri teşvik ediyor” diyen Muhammed sözlerine şunları da ekledi: “Orta Doğu’dan Somali’ye savaş ihracatını kabul etmeyeceğiz ve diğer ülkelere yönelik saldırılar için bir arena olmayacağız.” DİPLOMATİK ALARM Arap Birliği, Somali’nin çağrısı üzerine dün acil bir toplantı yaptı.

Gazetemizin baskıya hazırlandığı saatlerde görüşmeler sürerken toplantının tek gündem maddesinin, İsrail’in Somaliland bölgesini “bağımsız devlet” olarak tanımasını reddetmek olacağı belirtilmişti.

Bugün ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, İsrail’in tanıma kararını görüşmek üzere acil bir oturum düzenleyecek; birçok üyenin bu adımı eleştirmesi bekleniyor.