Haber Detayı

Balenin nöroestetiği! Dans, beynin işleyişini canlandırıyor
Sağlık aydinlik.com.tr
29/12/2025 00:00 (1 saat önce)

Balenin nöroestetiği! Dans, beynin işleyişini canlandırıyor

Bale ve dansın hem dansçıları hem de izleyicileri nasıl etkilediğini daha iyi anlamak için bu sanatlarda beynin işleyişindeki süreçleri, değişimleri inceleniyor. Genel olarak icra edenin deneyimi ile izleyicinin deneyimi arasındaki değişkenlik vurgulanıyor.

Nöroestetik -sinirbilimin yeni gelişen bir disiplini- estetik deneyimlerin biyolojik temellerine odaklanan bir alan.

Nöroestetiğin sanatsal hareketi ve karakteri, ister izleyici ister dansçı olsun, dansa katılım sırasında meydana gelen nörolojik süreçlere odaklanıyor.

Tarihin başlangıcından bu yana, birçok insan türü dans benzeri ritmik hareketleri yazılı dilde, sözlü hikâyelerde veya piktograflarda (resim sembol) tasvir etmiştir.

Çeşitli kültürlerde temel bir sanat biçimi olan dans, toplumsal uyumu ve istikrarı güçlendirirken duyguları ifade etmek için bir araç sunar.

Dansla ilgili akıllarda soru uyandıran şey, uzayda hareket halindeki bir bedenin, izleyicilerde nasıl çeşitli duygular uyandırabildiğidir.

DANS GÖSTERİSİ İZLERKEN BEYNİMİZ ASLA DURMAZ Hareket, ritim, mekansal düzen, eş zamanlı ve eşgüdümlü gösteriler sırasında sürekli olarak dengelemeleri gereken dansın bileşenlerinden sadece birkaçıdır.

Bir spor olarak dans, otuz iki dönüş gibi hareketlerle insan olarak mümkün olanın, bedenle yapılacak hareketlerin sınırlarını zorlar; bu hareketler, aşırı odaklanma ve dayanıklılık gerektiren ardışık dönüşlerden oluşur.

Bir sanat olarak dansın hikâyesi ve hareketler, ister kafa karışıklığı, ister mutluluk, isterse başka bir şey olsun yarattığı karmaşık duygularla, dans izleme deneyimi olarak bildiğimiz şeye katkıda bulunur.

Sürekli atan kalbimizin aksine, beynimiz ilk başta daha durağan bir organ gibi görünür.

Ancak beynimiz, özellikle bir dans performansını izlerken, asla durmaz.

Beynin görüntü işleme merkezlerini çalıştırır (oksipitotemporal korteks) değiştirir.

Sonuç olarak, bu bölge dans nöroestetiğinde en çok incelenen bölgelerden biridir.

Beynin diğer önemli bölgeleri, kas işleyişine yardımcı olan premotor ve motor kortekslerdir.

Bale ve dansın hem dansçıları hem de izleyicileri nasıl etkilediğini daha iyi anlamak için dansın nöroestetiği incelenmektedir.

Genel olarak, geçmiş bulgular ‘ayna nöronlarının’ sanat algısında bir rolü olduğunu gösteriyor, dansçının deneyimi ile izleyicinin deneyimi arasındaki değişkenliği vurguluyor ve dans hareket terapileri ve performansları üzerine gelecekteki araştırmalar için güçlü bir temel oluşturuyor.

AYNA NÖRONLARI GÜÇLENDİRİYOR Ayna sistemleri, insan vücudu hareketini, nesne hareketini ve hareketi işleyen lateral oksipitomotor korteksin (LOTC) farklı alt bölümlerine bakılarak daha ayrıntılı olarak araştırılıyor.

Ayna nöronlar, hem bir kişi belirli bir motor eylemi gerçekleştirdiğinde hem de başka bir kişi tarafından gerçekleştirilen aynı veya benzer eylemi gözlemlediğinde hareketliliğini düzenleyen bir nöron sınıfıdır.

Dansçıların ayna nöron bölgelerindeki beyinleri, dans hareketlerini izlerken ve öğrenirken söz konusu bölgeler sürekli kullanım nedeniyle güçleniyor.

Bu durum büyük olasılıkla, görülen vücut hareketlerini kapsayan bilişsel ve duygusal süreçlerden kaynaklanıyor ve bu da sonuç olarak izlerken ve dans ederken yaşadıkları estetik deneyimi etkiliyor.

Dans deneyimi dansçıyla başlar.

Parçaya ve koreografa bağlı olarak, standart gösteriler ve konserler genellikle dansçıları üç dakikadan üç saate kadar sahnede gösterir.

Bulgular, yürüme ve koşma gibi temel etkinliklerde olduğu gibi dans ederken de motor ve duyusal kortekslerin, devinimin yönetildiği beyin bölümlerinin çoğunun daha çok harekete geçtiğini gösterdi.

KARMAŞIK HAREKETLERDE BEYİN DAHA FAZLA FAALDİ Bale sanatçılarında 32 haftalık bir süre boyunca beyin işleyişi izlendi.

Beyin taramaları dört kez yapıldı, dansçılar öğrenilmiş koreografiyi aynı müzik eşliğinde  şahıs olarak görselleştirirken, ikinci görevde aynı dansçılar öğrenilmemiş koreografiyi farklı müzik eşliğinde birinci tekil şahıs olarak görselleştirdiler.

Son motor görevde dansçılar ekrandan gelen komutlarla ayak parmaklarını oynattılar.

LOTC’nin koreografiyi izlerken en yüksek işleyişe sahip olduğu gösterildi.

Beklendiği gibi, daha karmaşık bale kesitlerinde daha fazla LOTC işleyişi meydana geldi.

DANSIN EVRENSELLİĞİNİ AÇIKLIYOR Bu bulguların toplamı, dansın evrenselliğini açıklayabilir.

Tango hareketlerini icra ederken müzik eksikliğinin, motor korteksleri etkilemediği görülmüştür.

Açıklama  yalnızca ayna sistemlerinin devreye girmesini vurgulamakla kalmamış, aynı zamanda farklı beceri setlerinin devreye giren ayna nöronlarının yoğunluğunu nasıl etkilediğini de vurgulamıştır.

Sıradan danslar tahmin edileceği gibi daha az beyin bölgesini uyarır.

SEYİRCİ DANSÇIYSA DAHA FARKLI ETKİLENİR Seyirciler de dansın estetik deneyiminde önemli bir rol oynarlar.

Bulgulara göre dans etmeyenler yalnızca belirtilen ilk üç boyuta odaklandılar ve bu da iki estetik deneyim arasındaki hafif tutarsızlığı gösteriyor. “Heyecan” faktörü “kolay, erotik, heyecan verici ve özgür” gibi sıfatlarla tanımlanıyor; bunların hepsi daha kişisel duygulardır - dansçının bakış açısıyla düşünüldüğünde daha güçlü duygular.

İki grubun deneyimlerini karşılaştırmak, dansçı olmayanların bir dansı seyirci olarak izleyebileceğini, ancak dansçıların hem seyircinin hem de dansçının bakış açısından izlediğini vurgular.

Dans etmeyenler dans izlediklerinde daha alt ruhsal hal içinde bulunurken, eğitilmişler daha üst ruhsal tavırlar takınırlar.

Sürprizler beyni daha fazla uyarır İzleyicilere, dansın estetik deneyiminin dört ölçütü etrafında şekillenen klasik bale hareketlerinin videoları izletildi: hız, ilgili vücut kısmı, vücudun uzaydaki konumu ve hareket yönü.

Klipler izlendikten sonra elde edilen sonuçlar, motor hareket  sistemi içindeki önemli bir alan olan sağ premotor korteksin, beyin bölümlerinin,izleyicilerin daha çok izlemekten hoşlandığı hareketleri gözlemlerken de özel olarak hareketlendiğini gösterdi.

Klasik bale kliplerinde, sürprizlerin beyni daha fazla uyardığı görülüyordu.

ZOR DANS DAHA ÇEKİCİ Bir hareketi beğenmekle onu gerçekleştirmenin zorluğu arasında doğrudan bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır.

Bu bulgu, seyircilerin akrobatların olağanüstü fiziksel kıvrımlarını ve becerilerini  izlemek için rutin olarak daha yüksek fiyatlar ödediği gerçeğiyle örtüşmektedir.

Kolay bir hareketin görünümü, dansın birçok cazibesinden biridir.

Hareketin dansçı tarafından mükemmel bir şekilde uygulanıyor gibi görünmesi, seyirciyi daha fazlasını isteyecek kadar büyüler.

Bu eylem-algı eşleşmesi, seyircinin, hareket daha zor olduğunda dansı nasıl daha çekici bulduğunu vurgular.

DAHA ETKİLİ TERAPİLER İÇİN DAHA FAZLA ARAŞTIRMA Dansın duygusal tepkileri nasıl uyandırdığı henüz yeni yeni araştırılmaya başlandı.

Güncel araştırmalar, bir hareket ne kadar çok sevilirse, parietal ve oksipitotemporal kortekslerde o kadar fazla beyin hareketliliği olduğunu gösteriyor.

Ayna nöronlar, bir hareket dizisini tamamlayan başka birine bakarken bile tetiklenir.

Dansın nöroestetiği göz önünde bulundurularak, daha etkili hareket terapileri oluşturmak için daha fazla araştırma yapılabilir.

Süpermen pozunda durmanın kaygı seviyelerini düşürmesi gibi, bazı hareketler beyni diğerlerinden daha fazla uyarabilir.

Terapistler bu hareketlerden faydalanabilir ve hastalarının tedavi programına serpiştirerek beyin değişimini en üst düzeye çıkarabilir ve sağlıklı zihinsel ve duygusal iyileşmeyi destekleyebilirler.

İlgili Sitenin Haberleri