Haber Detayı

Antik batığın içinde binlerce yıllık imza: 2.400 yıl önceki parmak izi kime ait?
Güncel chip.com.tr
18/12/2025 14:03 (1 hafta önce)

Antik batığın içinde binlerce yıllık imza: 2.400 yıl önceki parmak izi kime ait?

Uzun süredir komşu bölgelerden geldikleri sanılan antik deniz savaşçılarının, aslında çok daha uzaklardaki devasa çam ormanlarından yola çıktığı anlaşıldı. Teknede kullanılan "özel bir karışım", Demir Çağı deniz savaşlarının çapını ve o dönemki gemicilik sırlarını gün yüzüne çıkarıyor.

Danimarka açıklarında binlerce yıl önce sulara gömülen bir tekne, arkeoloji dünyasında taşları yerinden oynatacak cinsten.

Arkeologlar, uzun süredir Danimarka Ulusal Müzesi’nde sergilenen ve İskandinavya’nın en eski ahşap teknesi olarak bilinen “Hjortspring” üzerinde yaptıkları yeni bir araştırmayla, gizemli deniz akıncılarının izini sürmeyi başardı.

Araştırmayı heyecan verici kılan ise antik bir parça katranın üzerinde bulunan, o dönemki mürettebattan birine ait olduğu düşünülen parmak izi ve teknenin yapımında kullanılan malzemelerin kimyasal sırları oldu.Bu teknenin hikayesi aslında yaklaşık 2.400 yıl önce, Demir Çağı’nda başlıyor.

Yaklaşık 80 kişiden oluşan bir deniz akıncısı grubu, dört teknelik bir filoyla bugün Danimarka sınırları içinde yer alan Als Adası’na bir saldırı düzenliyor.

Ancak saldırganlar bekledikleri zaferi elde edemiyor ve adalılar tarafından bozguna uğratılıyor.

Zafer kazanan Als halkı, tanrılarına teşekkür etmek amacıyla bu teknelerden birini, içindeki silahlar ve kalkanlarla birlikte sığ bir bataklığa batırıyor.

Oksijensiz ortam, ahşabı ve halatları binlerce yıl boyunca adeta dondurarak günümüze kadar ulaştırıyor.Çam ormanlarının işareti ve uzak yolculuklar1920’lerde bataklıktan çıkarılan Hjortspring teknesinin kökeni hakkında bugüne dek pek çok teori ortaya atıldı.

Birçok uzman, gemide bulunan ahşap kapların Almanya’nın Hamburg bölgesindeki  seramik tasarımlarıyla benzerlik göstermesinden dolayı, geminin bu bölge civarından geldiğine inanıyordu.

Ancak Lund Üniversitesi’nden arkeolog Mikael Fauvelle ve ekibi, teknenin çatlaklarını kapatmak için kullanılan katranı gelişmiş kimyasal yöntemlerle analiz ettiğinde gerçeğin çok daha farklı olduğunu buldu.Yapılan incelemeler, su sızdırmazlığı sağlayan bu katranın hayvan yağı ve çam reçinesinden oluşan özel bir karışım olduğunu gösterdi.

O dönemde çam ormanlarının sadece belirli bölgelerde bulunduğunu belirten Fauvelle, bu kimyasal imzanın tekneyi Baltık Denizi’nin daha doğu kıyılarına, yani bugünkü Almanya ve Polonya sınırına yakın olan Rügen Adası’nın ötesine yerleştirdiğini ifade ediyor.

Eğer bu iddia doğruysa, antik akıncılar sadece kıyı takibi yapmamış, açık denizi aşarak oldukça uzun ve tehlikeli bir yol kat etmişler.Parmak izi sürpriziFotoğraf: Erik Johansson; 3D model: Sahel GanjiKatranın içinde bulunan o muazzam parmak izi ise araştırmacılar için en büyük ödül oldu.

Teknenin bakımını yapan veya inşasında çalışan bir denizciye ait olan bu iz, 2.400 yıl öncesinin insanıyla kurulan en doğrudan fiziksel bağlardan biri.

Parmak izinin kime ait olduğunu tam olarak belirlemek zor olsa da bilim insanları, katrandan elde edilebilecek antik DNA örnekleriyle bu insanların kökenine dair daha derin bilgiler edinmeyi umuyor.Teknenin halatları üzerinde yapılan karbon testleri, aracın milattan önce 400 ile 160 yılları arasına tarihlendiğini kesinleştirdi.

Bu çalışma sadece bir geminin nereden geldiğini değil, Demir Çağı’ndaki deniz savaşlarının kapsamını ve ticaret sistemlerinin ne kadar uzak mesafelere ulaştığını da yeniden tanımlıyor.

Görünüşe göre antik denizciler, sandığımızdan çok daha cesur ve usta birer gezginlerdi.

İlgili Sitenin Haberleri