Haber Detayı

Dünya'da yaşayan canlılar hakkında aslında hiçbir şey bilmiyor muyuz?
Güncel chip.com.tr
25/12/2025 21:01 (19 saat önce)

Dünya'da yaşayan canlılar hakkında aslında hiçbir şey bilmiyor muyuz?

"Artık keşfedecek yeni bir şey kalmadı" düşüncesi son araştırmayla tamamen tarihe karıştı. Bilim insanları her yıl ortalama 16 bin yeni tür tanımlayarak biyolojik haritayı hiç olmadığı kadar hızlı büyütüyor. Peki bu durum, insanlık için neden bu kadar önemli?

Yaklaşık 300 yıl önce İsveçli doğa bilimci Carl Linnaeus, Dünya’daki her canlıyı isimlendirme hedefiyle yola çıktığında, bugün bildiğimiz modern taksonominin de temellerini atıyordu.

Linnaeus hayatı boyunca 10 binden fazla türü tanımlamayı başardı ancak onun başlattığı bu devasa envanter çalışması, günümüzde tahmin edilenden çok daha hızlı bir tempoda devam ediyor.Arizona Üniversitesi tarafından yürütülen ve sonuçları yeni paylaşılan kapsamlı bir araştırma, bilim dünyasında hakim olan “artık keşfedecek yeni tür kalmadı” düşüncesini tamamen çürütüyor.

Aksine, bilim insanları her yıl ortalama 16 bin yeni tür keşfederek biyolojik çeşitlilik haritasını tarihin hiçbir döneminde görülmemiş bir hızla genişletiyor.Araştırma ekibi, dünyadaki tüm canlı gruplarını kapsayan yaklaşık 2 milyon türün taksonomik geçmişini mercek altına aldı. 2015 ile 2020 yılları arasındaki veriler, her yıl ortalama 10 bin hayvan, 2 bin 500 bitki ve 2 bin mantar türünün bilim literatürüne girdiğini gösteriyor.

Profesör John Wiens, bu keşif hızının türlerin yok olma hızından çok daha yüksek olduğunu belirterek iyimser bir tablo çiziyor.

Üstelik bu yeni bulgular sadece mikroskobik canlılarla sınırlı kalmıyor; her yıl yüzlerce yeni omurgalı hayvan, böcek ve bitki türü de listeye ekleniyor.Bilinmeyen türlerin sayısı milyarları bulabilirBilimin bugün ulaştığı nokta, aslında buzdağının sadece görünen kısmı.

Şu an dünya üzerinde yaklaşık 2,5 milyon tür tanımlanmış durumda olsa da gerçek sayının on milyonları, hatta milyarları bulabileceği tahmin ediliyor.

Örneğin bugün yaklaşık 42 bin balık türü biliniyor ancak araştırmacıların tahminleri, bu sayının 115 bine çıkabileceğine işaret ediyor.Benzer bir durum amfibiler ve böcekler için de geçerli.

Şu ana kadar 1,1 milyon böcek türü tanımlanmış olsa da gerçek sayının 20 milyona kadar uzanabileceği öngörülüyor.

Genetik analiz araçlarının gelişmesiyle birlikte, dış görünüşü aynı olsa da DNA düzeyinde birbirinden ayrılan binlerce “gizli türün” de gün yüzüne çıkması bekleniyor.Peki, bu keşifler neden bu kadar önemli?Bir türün bilimsel olarak tanımlanması, onu koruma altına almanın ilk ve en kritik adımı.

Bilmediğimiz bir canlıyı yok olmaktan korumamız mümkün değil.

Bunun yanı sıra keşfedilen her yeni tür, insanlık için yeni ilaçların veya teknolojilerin anahtarı olabilir.

Örneğin bugün yaygın olarak kullanılan bazı zayıflama ilaçları, Gila canavarı adlı kertenkelenin hormonlarından esinlenilerek geliştirildi.

Örümcek zehirlerinden kanser tedavisine, kertenkele ayaklarından ilham alan yapıştırıcı yüzeylere kadar doğa, bizlere binlerce yıldır eşsiz çözümler sunuyor.Linnaeus’un yolculuğu üç asır önce başlamış olsa da bugün bildiğimiz tüm türlerin yüzde 15’inin son 20 yılda keşfedilmiş olması, asıl büyük serüvenin yeni başladığını gösteriyor.

İlgili Sitenin Haberleri