Rusya kırmızı çizgilerinden taviz vermedi! Trump-Putin görüşmesi ertelendi

Bu hafta Avrupa’da bir telaş vardı.

ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in Avrupa’nın göbeğinde Macaristan’ın Başkenti Budapeşte’de görüşecekleri haberi Avrupa’yı salladı.

Trump 16 Ekim Perşembe günü Putin ile iki saatten fazla süren bir telefon görüşmesi yaptı.

Ardından Truth Social'da yaptığı açıklamada “Başkan Putin ve ben, önceden kararlaştırılan bir yerde, Macaristan'ın Budapeşte kentinde bir araya gelerek, Rusya ile Ukrayna arasındaki bu ‘şerefsiz’ savaşı sona erdirebilecek miyiz diye bakacağız” diye yazdı.Bir gün sonra, cuma günü, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelensky, ABD'den yeni askeri ve enerji anlaşmaları elde etmek amacıyla Trump ile görüştü.

En büyük Amerikan savunma ve enerji şirketleriyle sözleşmeler imzalamayı planlamıştı ama bir sonuç alamadı.Zelensky’nin ana hedefi, ABD’den Tomahawk seyir füzelerini almaktı.

Ancak Trump, şu anki önceliğinin diplomasi olduğunu ve bu tür silahların tedarik edilmesinin Moskova ile hazırlanan barış anlaşmasını tehlikeye atabileceğini belirterek talebi reddetti.

Politico bu görüşmeden Zelensky’nin “eli boş” döndüğünü, Trump'ın Putin ile müzakereye giderek daha istekli hale geldiğini ve Ukrayna için risk almaya giderek daha az istekli olduğunu yazdı.

Financial Times ise şunu yazdı; Trump'ın Zelensky’den, çatışmayı sona erdirmek için Rusya'nın koşullarını kabul etmesini ve Donbass'ın tamamının Moskova'ya devredilmesini istedi.

AVRUPA’NIN SAVAŞ MAKİNESİ HAREKETE GEÇTİ Trump ve Putin’in bir Avrupa Birliği (AB) ülkesinde, üstelik Avrupa’nın Ukrayna’ya desteğine karşı çıkan ve Rusya dostu olan Macaristan’da bir araya gelmesi durumu savaş yanlısı liderleri çok öfkelendirdi.

Üstelik bu toplantıya AB liderleri ve Zelensky davet edilmeyecekti.

Pierre Duval, observateur-continental.fr sitesinde “Avrupa, Ukrayna konusunda Rusya ile ABD arasında varılan anlaşmayı baltalamaya çalışıyor” başlıklı yazısında “AB yetkilileri her türlü yolu kullanarak Budapeşte'deki görüşmeyi sabote etmeye ve Ukrayna'yı Rusya ile olan çatışmasında güçlendirmeye çalışıyorlar.

AB barış değil, siyasi liderlerin görevlerini koruyabilmeleri için her türlü yolu kullanan bir savaş makinesidir” diye yazdı.Avrupa diplomasi şefi Kaja Kallas, çatışmanın çözümünün ABD ve Rusya arasında ikili bir anlaşma olamayacağını ve ana anlaşmaların Cumhurbaşkanı Zelensky'nin katılımıyla yapılması gerektiğini belirtti.

Kallas, Avrupa Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, “Ukrayna'daki savaş sona erse bile tehlike ortadan kalkmayacak.

Rusya'ya karşı savunmamızı güçlendirmeliyiz” diye konuştu.

TRUMP İLE PUTİN ARASINA SIKIŞAN KÜRESELCİ LİDERLER Trump ile Putin arasına sıkışan küreselci liderler art arda açıklamalarda bulundular: Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron her zamanki çıkışıyla X üzerinden yaptığı paylaşımda: “Trump ve Putin Ukrayna'yı görüşmek için bir araya geliyorsa, Ukraynalılar da görüşme masasında yer almalıdır” diye yazdı.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer “Rusya'nın saldırganlığı karşısında Ukrayna'ya olan sarsılmaz bağlılığımızı yineledim.

Birleşik Krallık insani yardım ve askeri destek göndermeye devam edecek” diye açıklamada bulundu.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, "Ukrayna'da adil ve kalıcı bir barış için her zamankinden daha fazla birleşmiş durumdayız.

Trump'ın bu yöndeki çabalarını destekliyoruz.

Ukrayna, ateşkes öncesinde, sırasında ve sonrasında en güçlü konumda olmalıdır" dedi.

Avrupa Konseyi web sitesinde başta Macron, Starmer, Merz ve Leyen olmak üzere küreselci liderlerin imzaladığı “Ukrayna’da barışa ilişkin” bir açıklama yayımlandı. “Çatışmaların derhal durdurulması ve mevcut temas hattının müzakerelerin başlangıç noktası olması gerektiği yönündeki Başkan Trump'ın tutumunu güçlü bir şekilde destekliyoruz.

Uluslararası sınırların zorla değiştirilmemesi ilkesine bağlı kalacağımızı taahhüt ediyoruz… Putin barışa hazır olana kadar Rus ekonomisi ve savunma sanayisi üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmalıyız.

Ukrayna'nın gerekli kaynaklara sahip olması için Rusya'nın dondurulmuş devlet varlıklarını tam olarak kullanmak üzere önlemler hazırlıyoruz” denildi.

PUTİN AVRUPA TOPRAKLARINA NASIL GİRECEKTİ?

Avrupa Birliği’nde yoğun bir hafta başladı.

Dışişleri Bakanları 20 Ekim Pazartesi Lüksemburg’da bir araya geldi.

Ana konu, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından savaş suçlarından aranan Putin’in AB topraklarına girmesi ihtimaliydi.

AB, kapsamlı yaptırım rejimi kapsamında hava sahasını Rus uçaklarına kapattı.

Litvanya Dışişleri Bakanı Kęstutis Budrys, “Avrupa'da savaş suçlularına yer yok.

Hepimizin üzerinde anlaştığı Avrupa ilkelerine uymalıyız ve Putin'in Avrupa'daki tek yeri Lahey'deki mahkeme salonudur, başkentlerimizden biri değildir” dedi.

Ne Rusya ne de ABD UCM’nin yargı yetkisini tanımıyordu.

Macaristan da çekilme kararı almıştı.

Polonya da hava sahasının Rusya’ya kapalı olduğunu açıkladı.

Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot ise Putin'in Avrupa Birliği topraklarında bulunmasının “ancak derhal ve koşulsuz bir ateşkesle sonuçlanması halinde anlamlı” olduğunu belirtti.

TRUMP PUTİN GÖRÜŞMESİ İPTAL Mİ ERTELEME Mİ?

Trump, 21 Ekim Salı günü, toplantıyı iptal ettiğini açıkladı.

Geçen hafta duyurduğu Macaristan'ın Budapeşte kentindeki toplantının iptal kararı, pazartesi günü ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov arasında yapılan telefon görüşmesinin ardından geldi.

Trump, “Boşa giden bir toplantı istemiyorum… Zaman kaybetmek istemiyorum, ne olacağını göreceğiz” dedi.

Trump, Rus petrol şirketleri Rosneft ve Lukoil'e de yaptım uygulayacaklarını açıkladı.

Avrupalı liderler Trump’ın bu açıklamasını sevinçle karşıladı ve rahatlattı.

Batı basını toplantı iptal edildi derken başta Rusya Devlet Başkanı Putin olmak üzere Rus yöneticiler toplantının ertelendiğini açıkladılar.Russia Today’ın (RT) Fransızca web sitesindeki haberinde Putin’in, Trump'ın açıklamaları hakkında verdiği cevaba yer verdi: Rusya Devlet Başkanı, bu toplantının fikrinin Amerikan tarafından geldiğini belirtti. “Son telefon görüşmemizde Donald Trump bana ikili bir toplantı düzenlemeyi önerdi ve hatta Budapeşte'yi yer olarak önerdi” dedi.

Teklifi kabul ettiğini ekleyen Putin, böyle bir zirvenin ciddi bir hazırlık olmadan gerçekleştirilemeyeceğini vurguladı. “Her iki taraf için de net hedefler ve somut sonuçlar olmadan bir araya gelmek hata olur” dedi.

Trump'ın ‘iptal edildiğini’ belirten açıklamalarına rağmen, Putin bunun aslında sadece bir “erteleme” olduğunu düşündüğünü ve “Diyalog, çatışmadan her zaman daha iyidir” dediğini yazdı.Washington'un Rus petrol şirketleri Rosneft ve Lukoil'e uyguladığı yeni yaptırımların “ciddi” olduğunu ancak “ekonomik durumumuz üzerinde önemli bir etkisi olmayacağını” da belirten Putin, ABD'yi ‘düşmanca’ bir eylemde bulunmakla ve “Rusya-ABD ilişkilerini güçlendirmeyen” bir adım atmakla suçladı.

TRUMP: ‘GELECEKTE YENİDEN PLANLAYACAĞIZ’ Trump, Beyaz Saray’da yaptığı son açıklamada “Başkan Putin ile toplantıyı iptal ettik… Hedeflerimize ulaşabileceğimizi düşünmedim, bu yüzden toplantıyı iptal ettim, ancak gelecekte yeniden planlayacağız” diyerek açık kapı bıraktı.

Aynı basın toplantısında, Ukrayna'ya Tomahawk füzeleri gönderilmeyeceğini ve sosyal medya hesabı Truth'ta, uzun menzilli füze saldırılarına izin verildiği yönündeki haberlerin “yalan haber” olduğunu söyledi.

RT “Budapeşte toplantısının iptali gerçek nedenler” başlıklı değerlendirmesinde “Trump, daha önce söylediği gibi ‘zamanını boşa harcamak’ istemediği için görüşmeyi iptal ediyorsa, bunun nedeni Rusya'nın konulan şartların kabul edilemez olduğunu açıkça belirtmesidir.

Putin kendisine dayatılan ‘mevcut cephe hattında ateşkesin gerekliliğini’ kabul etmemekte ve kalıcı bir barışı savunmaktadır" denmekte.

AB ZİRVESİ Rus varlıklarını Ukrayna’ya aktarmada anlaşamadılarAvrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları, Trump ile Putin arasında yapılacak olan ve sonunda iptal edilen görüşmenin duyurulmasının ardından birkaç gün sonra, perşembe günü Brüksel'de düzenlenen zirvede bir araya geldi.

Zirveye Zelensky de katıldı.

Zirvenin ana konusu Rusya'ya karşı atılacak adımlardı.

Rus sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatına ambargo öngören on dokuzuncu yaptırım paketinin onaylandı.

Dondurulmuş Rus varlıklarına el konulması ise tartışma yarattı.

AB’nin Ukrayna'ya 140 milyar avroluk bir “onarım kredisi” sağlamak için Avrupa'da dondurulmuş Rus varlıklarını kullanmayı öngören planı Belçika’nın karşı çıkmasıyla suya düştü.

Avrupa’nın artık Ukrayna için harcayacak parası kalmadı.

Gözlerini Rus varlıklarına diktiler. 140 milyar avroluk bir meblağ 2026 ve 2027 yıllarında taksitler halinde Kiev'e aktarılacaktı.

Bu meblağ, Avrupalıların, Rus merkez bankasının dondurulmuş varlıklarının çoğunun bulunduğu Belçikalı finans kurumu Euroclear'dan alacakları sıfır faizli bir kredi ile serbest bırakılacaktı.

Kiev, savaşın sonunda Moskova'nın Ukrayna'ya verdiği zararları ödediğinde bu parayı geri ödeyecekti.

Kremlin bunu reddederse, varlıklar dondurulacak ve Ukrayna bu borçlarını ödemek zorunda kalmayacaktı.

Plan buydu.

BELÇİKA KARŞI ÇIKTI, ALMANYA VE FRANSA RİSKE ORTAK OLMAK İSTEMEDİ Ama AB Komisyonunun bu planına Belçika karşı çıktı.

Belçika Başbakanı Bart De Wever, Rusya'nın Belçika'yı mahkemeye vereceği ve misilleme önlemleri alacağı kesin olduğundan, riskin tamamen paylaşılmasını talep etti. “Avrupa kökenli şirketler Rusya'da el konulacak.

Orada bulunan dondurulmuş Batı parasına da el konulacak.

Ve belki de (Moskova)'nın diğer dost ülkeleri de aynı şeyi yapacaktır”, diye açıkladı. “Belçika bütçesi için 10 milyar avro bulmak için aylarca müzakere ettim”, diyen Bart De Wever, şöyle devam etti: “180 milyar avro artı tazminat ödemek zorunda kalırsak ne olur düşünün.

Bu tam bir delilik olur”.

Belçika Başbakanı “İkinci Dünya Savaşı sırasında bile, sabit varlıklara hiçbir zaman dokunulmadı”, diye ekledi.Almanya Şansölyesi Friedrich Merz “Belçika başbakanı olsaydım, aynı soruları ben de sorardım” dedi.

Macron da temkinliydi “Bu çözüm, hukuki sorunlar ve risk paylaşımı sorunları ortaya çıkarıyor” dedi.

Macaristan zaten kaşı çıkıyordu. ‘YAPTIRIMLAR SİZİ VURUR’ Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “Ülkemiz Batı’nın kısıtlamalarına karşı güçlü bir bağışıklık geliştirmiştir ve enerji potansiyeli de dahil olmak üzere ekonomik potansiyelini güvenle geliştirmeye devam edecektir.” ifadelerine yer verildi.Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, 23 Ekim'de alınan bu yaptırımlar için “Rusya'ya karşı alınan önlemler öncelikle Avrupa Birliği'nin kendisine zarar veriyor” dedi. ve Brüksel'in manevra alanın artık tükendiğine dikkat çekti.

Ayrıca, önceki birçok yaptırım paketinin Rus ekonomisini zayıflatamadığını ve Brüksel'in belirlediği siyasi hedeflere ulaşamadığını hatırlattı.AB zirvesi üç hafta önce 1-2 Ekim tarihlerinde Kopenhag'da düzenlenen zirvenin devamı niteliğindeydi.

Aynı konular ele alınmış ama bir anlaşma sağlanamamıştı.

Bu zirvede sadece on dokuzuncu yaptırım paketi kabul edildi ve yine Ukrayna’ya tutamayacakları destek vaatlerinde bulundular.