Haber Detayı
Dünya, 3 Ocak’ta Güneş’e en yakın konumda olacak. Peki ama neden her yer buz kesiyor?
Dünya, 3 Ocak 2026’da Güneş ile arasındaki mesafeyi 2,5 milyon kilometre azaltmış olacak. Peki, teoride havanın da en sıcak olması gereken bu tarihte dondurucu soğuklarla boğuşmak zorunda kalmamızın sebebi ne?
Güneş’e her zamankinden daha yakın olduğumuz bir anda dondurucu soğuklarla boğuşmak başlangıçta kulağa oldukça çelişkili gelebilir.
Ancak 3 Ocak 2026 tarihinde tam olarak bu durumu yaşayacağız.
Dünya, “günberi” adı verilen yörünge noktasında Güneş’e en yakın konumuna ulaşacak.Aradaki mesafe, yılın en uzak noktasına kıyasla yaklaşık 2,5 milyon kilometre azalıyor.
Ancak devasa bir ateş kütlesine bu kadar yaklaşmamıza rağmen, hala paltolarımıza sarılmak zorunda kalıyoruz.
Bu ikilemin cevabı, uzaydaki konumumuzun sandığımızdan daha karmaşık bir dengeye sahip olmasında yatıyor.Mevsimlerin oluşumunu belirleyen temel unsur Güneş’e olan uzaklığımız değil, Dünya’mızın 23,4 derecelik meşhur eksen eğikliği.
Dünya, Güneş etrafında dönerken tam dik durmak yerine hafifçe yana yatık bir şekilde ilerler.
Ocak ayında kuzey yarım küre Güneş’ten uzağa doğru büküldüğü için güneş ışınlarını çok daha eğik bir açıyla alıyor.
Bu durum günlerin kısalmasına ve güneş enerjisinin geniş bir alana yayılarak etkisini kaybetmesine yol açıyor.
Yani Güneş’e daha yakın olsak da onun sıcaklığını doğrudan hissetmekten mahrum kalıyoruz.
Aynı anlarda güney yarım küre Güneş’e doğru dönük olduğu için yaz mevsiminin tadını çıkarıyor.Binlerce yıllık sessiz bir değişimDünya’nın eliptik yörüngesi nedeniyle yaşanan mesafe farkı aslında toplam mesafenin sadece yüzde 3’üne denk geliyor.
Bu küçük fark, mevsimleri değiştirecek kadar güçlü bir ısı değişimi yaratmıyor.
Kuzey yarım kürenin kışı ile Güneş’e en yakın olduğumuz anın ocak ayına denk gelmesi ise tamamen kozmik bir tesadüf olarak tanımlanabilir.
Uzaydaki bu zamanlama sabit bir noktada durmuyor; Jüpiter ve Satürn gibi dev gezegenlerin çekim kuvveti, Dünya’nın yörüngesini çok yavaş bir şekilde kaydırıyor.Bu hassas değişim nedeniyle günberi tarihi her yüzyılda biraz daha ileriye kayıyor.
Günümüzde Ocak başına denk gelen bu yakınlaşma, yaklaşık 4 bin yıl sonra mart ekinoksuna denk gelecek.
Hatta şu an kuzey yarım kürede yaz mevsimi kıştan yaklaşık 4,5 gün daha uzun sürüyor; fakat bu süreler de binlerce yıllık döngülerle değişmeye mahkum görünüyor.
Uzaydaki rotamız ne kadar değişirse değişsin, mevsimlerin asıl efendisi mesafeler değil, Dünya’nın inatçı eksen eğikliği olmaya devam edecek.