Haber Detayı
DEM Parti'den MHP'nin süreç raporuna tepki: 'Bizi şaşırttı'
'Terörsüz Türkiye' adı verilen bütünleşme süreci kapsamında MHP'nin hazırladığı rapora DEM Parti'den tepki geldi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, 'Açıkçası MHP'nin raporu bizi biraz şaşırttı. İlginçtir, bu 120 sayfanın 100 sayfasında Kürt meselesinin olmadığını bize anlatıyor.' dedi.
TBMM'deki komisyonda yer alan siyasi partiler "süreç" raporlarını Meclis'e sunarken, sunulan raporların içeriği de tartışmaya açıldı.
İlke TV'de konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, MHP'nin "süreç" raporuna tepki gösterdi.
MHP'NİN 'SÜREÇ' RAPORUNA TEPKİ "120 sayfa olarak sunulan raporun 100 sayfasında Kürt meselesi olmadığı anlatılmış" diyen Bakırhan, şunları kaydetti: "Açıkçası MHP'nin raporu bizi biraz şaşırttı.
İlginçtir, bu 120 sayfanın 100 sayfasında Kürt meselesinin olmadığını bize anlatıyor.
Kürt sorunu var ki bir diyalog, bir müzakere oldu.
Kürt sorunu var ki İmralı’ya gidildi.
Kürt sorunu var ki PKK var.
Kürt sorunu var ki Figen’ler, Selahattin’ler, binlerce arkadaşımız cezaevinde.
Kürt sorunu var ki binlerce insan sürgünde.
Böyle bir şey olabilir mi?" Tuncer Bakırhan BAKAN TUNÇ'A YANIT DEM Parti'nin “barış yasası” olarak adlandırdığı, yasal düzenlemelere Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Hayır, barış yasası olamaz; barış yasası savaşanlar arasında olur.
Biz 41 yıldır terörü bitirmeye çalışıyoruz.
Bu bir ‘tasviye yasası’ olur” ifadelerini kullanmıştı.
Bakan Tunç'a da yanıt veren sözlerine şöyle devam etti: “Adalet Bakanı eksik bir değerlendirmede bulunmuş; çok doğru bir değerlendirme değil.
Biz bütçe konuşmamızda da çok net söyledik: Kürt meselesi bir güvenlik meselesi değil, bir terör meselesi veya yoksulluk meselesi değil; bir demokratikleşme meselesi, bir hak arama meselesidir.
Peki, bu ülkede on binlerce insan neden yaşamını yitirdi?
Bir çatışma yoksa, bir şiddet yoksa, kırk yıllık bir şiddet ortamı yoksa, biz niye barış diyoruz?
İki aile arasındaki basit bir kavgada bile insanlar ‘barış’ derken, on binlerce insanın yaşamını yitirdiği, milyonlarca insanın yerinden yurdundan olduğu, Türkiye ekonomisinin ve enerjisizliğinin kırk yıldır çarçur edildiği bir meseleyi ne diyeceğiz?
Neyin tasfiyesi?" 'HERKESİN DİLİNE DİKKAT ETMESİ GEREK' Biraz daha sorunu tarif eden, yapıcı ve kırmayan bir dile ihtiyaç var.
Maalesef bu zehirli; bu kötü tarafta duran dili bir türlü değiştiremedik.
Kimin ne dediğinin bir önemi yok; Kürtler için bu bir barış süreci, Kürt meselesinin demokratik çözümüdür.
PKK’nin bütün sonuçlarının ortadan kaldırılmasıdır; sürgündekilerin dönmesidir; haksız ve hukuksuz şekilde cezaevinde olanların özgürlüğüdür.
Elinde silahı bırakan ne yapacak, nereye gidecek?
Buna tasfiye dersek, buna pişmanlık dersek, o zaman süreci tam anlamamış oluruz.
Lütfen, yüzyıllık bir meselenin tartışıldığı bir süreçte, DEM Parti kadar hassas, titiz, disiplinli, dikkatli, irite etmeyen ve kırmayan bir dil kullanalım.
Öyle ağzına geleni konuşuyorlar, çok rahat konuşuyorlar.
Dolayısıyla ben Adalet Bakanına katılmadığımı belirtmek istiyorum ve herkesin diline dikkat etmesi gerektiğini vurguluyorum" KURTULMUŞ'A ÇAĞRI "Meclis Başkanı başlarken bize ‘Hele bir silah bırakma kararı çıksın; o zaman konuşmayacağımız, tartışmayacağımız sorun kalmaz’ demişti.
Sayın Numan Kurtulmuş’u bu sözlerini hatırlamaya ve bu sözlere uygun, ortak bir rapor ortaya koymaya davet ediyorum" MHP'NİN 'TERÖRSÜZ TÜRKİYE' RAPORU Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) TBMM'ye sunduğu 120 sayfalık 'Terörsüz Türkiye' raporu ortaya çıkmıştı.
Raporda 'Teorik Çerçeve', 'Terörizmin Devlet Ve Millet Üzerindeki Yıkıcı Tesirleri', 'Terörizmin Değişen Mahiyeti Ve PKK Terör Örgütünün Stratejik Evrimi', 'Türkiye Olarak Tarihsel Gerçekliğimiz: Ulus-Devlet İnşa Ve Uluslaşma Sürecimiz' 'Türkiye’ye Özgü Çözüm Modeli: Terörsüz Türkiye Projesi' başlıkları öne çıktı.
Raporu TBMM Başkanlığı'na sunarken açıklama yapan Feti Yıldız ise şunları kaydetmişti: "120 Sayfa bölümler çok daha çok siyasal değerlendirme sonunda hukuken yapılacak şeyler var.
Hukuken yapılacak şeyler şarta bağlı.
Örgütün tamamen dağıtılması silahların teslimi bu hususun da güvenlik güçleri tarafından tespit edilmesine bağlı.
Örgüt üyeleri önce de açıklandığı gibi TCK’nın 221.
Maddesi belli.
Suça karışmamış olanların teslim olmaları halinde ceza görmeyecekleri ancak herhangi bir cezaya muhatap olmama manasında değil bu.
Tamamen beraat şeklinde anlaşılmaması lazım.
Denetimli serbestliğe de tabi olacaklar.
Feti Yıldız 'MİT, TSK, EMNİYET AÇIKLADIKTAN SONRA KANUN KOLAY' Herkesin raporu birbirine benzemeyebilir.
Bizim düzenlememiz başka.
Komisyondaki tüm partiler mutlaka raporu ortaklaştıracağız.
CHP, AK Parti, DEM ve diğer partiler hatta grubu olmayan rapor hazırlayan arkadaşların da görüşlerinden faydalanacağız.
Ortak rapor çıkacak ancak dediğim gibi kanuni düzenleme için örgütün tüm kuruluşlarıyla birlikte PYD de dahil buna tabi dağıtılması bunun da devletin yetkili organları tarafından ilan edilmesi.
Bu kimdir mesela MİT TSK’dır.
Emniyet birimleridir.
Bu birimler açıkladıktan sonra kanun yapmak kolay. 'İNFAZ DÜZENLEMESİ MUTLAKA YAPILACAK' İnfaz düzenlemesi mutlaka yapılacak.
Ceza indirimini af şeklinde anlamayın.
Zaten bizim infaz kanunumuz yeni baştan ele alınmalıdır.
Yamalı bohçaya dönmüştür.
İnfaz kanunu anayasa siyasi partiler kanunun ele alınıp yazılması lazım.