Eve dönüşe kapıyı kapatmak

Feshedilen PKK için yürütülen süreç komisyonunda raporlar sunulmaya başlandı.

Raporlarda yasal düzenlemelerle ilgili bilgiler de var.

Türkiye gazetesi planlanan düzenlemeyi dün manşetinden duyurdu: “PKK’lılar için yasal düzenleme netleşiyor: Eve dönüşe bir yıl süre.” Haberin başlık altında şöyle deniyor: “Suça karışan ve karışmayan teröristler için farklı prosedürler uygulanacak.” Habere göre, PKK’lılar iki kategoriye ayrılacakmış.

Suça karışmayanlara geçici madde ile bir yıl süre tanınacakmış.

Dönenler sınırda teslim alınacakmış.

Suça karışmayanlar hapse girmeyecek, 5 yıl adli kontrole tabi olacakmış.

Suça karışanlar işledikleri suçtan yargılanacak, erken tahliye olacakmış.

Af çıkarılmayacakmış. 15 BİN KİŞİYİ 1 YILDA NASIL YARGILAYACAKSINIZ 10-15 bin PKK’lı olduğu söyleniyor sınır dışında.

Suç işledi mi, yardım yataklık yaptı mı, suç işlemedi mi… Tabiî burada bazı sorular var: - Suça karışıp karışmadıklarını nerede belirleyeceksiniz, sınır ötesinde mi sınır içinde mi?

Çünkü buna bir tek mahkemeler karar verebilir. - Suça karışıp karışmadıklarını belirlerken bu insanlar nerede, nasıl tutulacak?

Sonuçta suç işleyip işlemediklerini mahkeme belirleyecek.

Yani bir yargılama süreci başlatacaksınız. - Suça karışanları hapse atacaksanız, kim niye dönsün? - Suça karışanlar için yargılama süreci ne kadar sürecek?

Yani öyle bir tablo var ki, feshedilen PKK’nın silahlarını bırakması onlarca yıla yayılan bir sürece çevriliyor.

Sınıra geldi, müracaatlar, incelemeler, delillerin toplanması, iddiaların okunması, savunmalar, yargılamalar, suçlu-suçsuz ayrımı… Bu kadar kişiyi, bir yılda nasıl yargılayacaksınız?

İstinaf, temyiz aşaması… Nasıl bir yılda bitireceksiniz?

Eve dönüşe bir yıl süre verilmiyor.

Eve dönüşe kapı kapanıyor.

KAPIYI AÇALIM: ÇÖZÜM AF KANUNU Süreci yokuşa sürmeye gerek yok.

Bu işi yokuşa sürmek, sürece sabotaj yapanlara yarar.

ABD-İsrail’in süreci zehirlemesine yarar.

ABD-İsrail’in Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’a yığınak yaptığı, Türkiye’ye güncel tehditler yönelttiği koşullarda sürecin bozulması, tehdidi artırır.

Türkiye bir önce bütünleşme siyasetlerini uygulamalıdır.

Bu sorunun tek bir çözümü var: Af Kanunu!

Vatan Partisi’nin “Feshedilen PKK Terör Örgütü Mensuplarının Devletle ve Toplumla bütünleşmelerine İlişkin Af Kanunu Önerisi” en doğru, en nitelikli, en sonuç alıcı öneridir.

Burada beşinci maddedeki “Aftan Yararlanmak İçin Bireysel İrade ve Süre” işin özüdür.

Maddeyi hatırlatalım: “Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak altı ay içinde, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’yle ve Türk Milleti’yle bütünleşme’ talebiyle Güvenlik Makamlarına, bulundukları Ceza İnfaz Kurumuna ya da yetkili Ağır Ceza Mahkemelerine dilekçe vererek ya da sözlü olarak başvuranlar aftan yararlanır. ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’yle ve Türk Milleti’yle bütünleşme’ talebiyle sözlü başvuruda bulunanların beyanları tutanakla ve ilgilinin imzasıyla saptanır.” Tekrar hatırlatalım: Türkiye’nin içine girdiği süreçte cepheleşme, PKK’nın silah bırakmasını isteyen güçler ile PKK’nın silah bırakmasını önlemek isteyen güçler arasındadır.

Örgütle bağına son verenler ve silah bırakanlar ile terör faaliyetinde ısrar edenler arasında ayrım yapmak, Türkiye’nin güvenliği ve teröre karşı etkin sonuçlar almak açısından da gereklidir.

PKK’nın kendisini feshetmesinin ve silah bırakmasının sonuçlarını hızla almak, “Terörsüz Türkiye”nin de ötesinde “Bütünleşen Türkiye” hedefine bir an önce ulaşmak, şehitlerimizin ve gazilerimizin üstün fedakârlıklarının sonucunu almak, ülkemizin kaynaklarını halkımızın refahına tahsis etmek, yeni bir atılımla Üretim Odaklı Ekonomiyi kurmak, ülkemizde barış ve kardeşliği bütün boyutlarıyla hayata geçirmek, iç cepheyi güçlendirmek için başka bir yol yoktur.

Kapıyı kapatmayalım, kapıyı açalım.