Haber Detayı

Cem Kınay Viyana zirvesine damgasını vurdu
Kadim ülker aydinlik.com.tr
07/12/2025 17:02 (2 hafta önce)

Cem Kınay Viyana zirvesine damgasını vurdu

Cem Kınay Viyana zirvesine damgasını vurdu

Viyana ve Ankara ticaret erbabının bir araya geldiği “Avusturya–Viyana İhracat, İthalat ve Yatırım Ticaret Fırsatları Zirvesine” dair izlenimlerimi geçtiğimiz haftalarda “Viyana’da bir gün: Türkiye’nin kalbi Ankara sahneye çıktı” başlıklı yazımda aktarmış, kıdemli turizmci Dr.

Cem Kınay’ın konuşmasının başlı başına ayrı bir yazı konusu olabileceğini belirtmiştim.

Gerçekten de o konuşmayı özetlemeye kalksam bile kelimeler, Kınay’ın etkileyici anlatımının gerisinde kalacaktır.

Zira kendisi, alışılmış kalıpların dışına çıkan hem Avusturya’ya hem Türkiye’ye aynı anda minnet duyan bir bakış açısıyla salondakileri derinden etkileyen bir konuşma yaptı.

Ya da ben öyle hissettim, zirvenin en ilgi çekici ve etkileyici konuşması onun sahneye çıktığı andı.

Zaten son sunum da onun konuşmasıydı.

KINAY’IN EZBER BOZAN KONUŞMASI Yıllardır bu tür platformlarda ya Avusturya övülür Türkiye yerilir ya da tam tersi olurdu.

Kınay’ın bu ezberi bozduğunu düşünüyorum.

Kınay, İstanbul Avusturya Lisesi Sankt Georg Kolleg’den mezun olduktan sonra Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kendisine kapılarını açtığı günü hâlâ şaşkınlıkla hatırladığını anlatarak başladı konuşmasına.

Avusturya turizmine yıllar içinde yaptığı katkıları düşündüğümüzde, Avusturya’nın o gün verdiği kararın ülke için ne kadar isabetli olduğunu bugün çok daha iyi görüyoruz.

Yapmış olduğu hizmetlerden dolayı da kendisine 2006 yılında ‘Devlet Nişanı’, 2025 yılında ise Viyana kentinin madalyası verildi.

Kınay’ın Avusturya’ya duyduğu sevgiyi çalışmalarına nasıl yansıttığını biliyoruz.

Türkiye’ye ilişkin duygularını ise özel bir cümleyle açıkladı. “Mustafa Kemal Atatürk’ün bir subayının çocuğu olarak…” diye başlayan bu ifade, Türkiye’ye olan bağlılığının sadece sözde değil, hayatının her dönemine işlemiş bir değer olduğunu gösteriyordu.Yıllardır iki ülke arasında gidip gelen ve tam da iki topluma da ait bir isim olarak Kınay’ın anlattıkları, alışık olduğumuz konuşma kalıplarının ötesinde; dengeli, samimi ve yapıcıydı.

Bu yüzden söyledikleri hem salonda hem de bende çok güçlü bir karşılık buldu.

Uzun yıllarını verdiği turizm alanında mevcut ve potansiyel fırsatları detaylandırırken, aslında Türk işverenlere de doğrudan bir ders niteliğinde değerlendirmeler yaptı. ‘VİYANA, İSTANBUL’DAN DAHA UCUZ’ Dokuz milyon nüfusa sahip Avusturya’da yılda 150 milyon konaklama gerçekleştiğini; bu konaklamaların şehirler, bölgeler ve eyaletler bazındaki dağılımını dikkatle anlattı.

Viyana ve Salzburg’un, diğer yedi eyaletle birlikte oluşturduğu turizm çeşitliliğini defalarca vurguladı.

Dört yıldır peşi sıra “dünyanın en yaşanılır şehri” seçilen Viyana’nın kültür turizminde lig lideri olduğunu söylerken, çarpıcı bir gerçeğin de altını çizdi: Viyana, İstanbul’dan daha ucuz.

Özellikle konut kira fiyatlarının İstanbul’dan daha uygun olması, zirveye katılan birçok kişi için şaşırtıcıydı.Avusturya’nın sunduğu turizm çeşitliliği sadece şehirlerden ibaret değildir.

Alpler’deki kış sporları; sanat, müzik ve kültür etkinlikleri; sağlık ve wellness alanları ülkenin yılın on iki ayı ayakta kalan turizm gücünü oluşturuyor.

Nitelikli iş gücünün önemine değinirken özellikle Salzburg ve Viyana’nın şu başlıklarda birer çekim merkezi olduğunu anlattı:- UNESCO tarafından korunan tarihi şehir merkezleri- Habsburg mirasının simgeleri Hofburg, Schönbrunn ve Belvedere sarayları- Alanında dünya klasmanında Tabiat Tarihi, Etnografya ve Albertina müzeleri- Salzburg ve Viyana’nın dokusuna yerleşmiş klasik müzik geleneği ile Mozart, Beethoven, Haydn, Schubert, Strauss gibi besteciler- Wiener Staatsoper ve Musikverein gibi dünyaca tanınan konser salonları- Kahvehane kültürü, Sachertorte, Mozartkugel, Manner gibi gastronomi ile kültürü buluşturan markalar TÜRK YATIRIMCILARA MESAJLAR Avusturya’nın şarap kültürü ise bambaşka bir deneyim alanı sunuyor.

Wachau (UNESCO Dünya Mirası), Kremstal, Kamptal, Wagram, Weinviertel, Carnuntum, Burgenland ve Steiermark şarap rotaları ile Viyana’nın kentsel bağları, Heuriger kültürüyle birleşerek benzersiz bir turizm ürünü ortaya koyuyor.Kınay, dağlarda dört mevsim turizmin mümkün olduğunu anlatırken, kışın kayak merkezlerinin yazın bisiklet ve yürüyüş yollarıyla nasıl dönüştüğünü örneklerle açıkladı.Tüm bu değerlendirmelerin sonunda Cem Kınay, Türk yatırımcılara önemli mesajlar verdi: Yeni yapılar inşa etmek yerine tarihi yapıların restore edilerek turizme kazandırılması, kışa bağımlılığın azaltılması için yaz sezonuna uygun ürünlerin geliştirilmesi ve en önemlisi markalaşmanın her iki ülkede de başarının anahtarı olduğu…Konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Avusturya; Habsburg mirası, dünya sınıfı müzik ve opera, şarap-gastronomi, Alpler ve kongre turizmiyle 12 ay çalışan çok güçlü bir platform.

Doğru konsept, doğru ortakla fırsatları birlikte hayata geçirebiliriz.”

İlgili Sitenin Haberleri