Haber Detayı
DEM Parti ‘bütünleşme’ yerine ‘kimlik’ siyasetini öne sürdü
DEM Parti Eş Başkanı Bakırhan, ‘Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’nın açılışında kimliklere, inançlara ‘anayasal güvence’ ile ‘merkeziyetçi değil yerinden yönetim’ istedi. SDG elebaşı İlham Ahmed de, ‘ABD Başkanı Türkiye ve Suriye’de barışa el atsın.’ çağrısında bulundu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti)’nin, “Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı”nda açılış konuşmasını yapan DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, Ortadoğu’daki krizin tam merkezinde Türkiye’nin yer aldığını söyledi.
Çözüm modelini de “Merkeziyetçi değil yerinden yönetimle güçlenen, tek tipleştiren değil çoğulculuğu anayasal güvenceye alan bir sistem.
İkinci yüzyılda ihtiyacımız olan tüm kimlik ve inançların eşit yurttaş olduğu, refahın eşit paylaşıldığı adil bir düzen.” sözleriyle özetledi.
ÇOĞULCULUĞA ANAYASAL GÜVENCE İSTEDİ İstanbul’da Cem Karaca Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansın açılış konuşmasını DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan yaptı.
Bakırhan şunları söyledi: “Kürtler artık inkar edilmiyor ama hakları da henüz verilmiş değil.
Sürecin temel hedefi, Kürtlerin özgürleşmesi ve Türkiye’nin demokratikleşmesidir.
Bu süreç hem Türkiye’ye hem Ortadoğu’ya barış getirecektir.
Sayın Öcalan iktidar zayıflamadıkça, demokrasinin olmayacağını ifade eder.
Bask, Katalan ve Güney Afrikalı dostlarımızın deneyimleri, çözümsüz görünen sorunların siyasi irade ve toplumsal kararlılıkla nasıl çözüldüğünün en önemli örnekleridir.
Düne kadar ‘terörist’ denilenler, Nobel Ödülü’ne layık görülebilmiştir.
Sayın Öcalan’ın çözümü üç temel ayak üstündedir: Demokratik toplum, barış ve demokratik entegrasyon.
Barış yalnızca silahların susması değil, hakkın ve hukukun yeniden düzenlenmesi, tüm hakların anayasal güvenceye kavuştuğu şiddetsiz ve demokratik bir Türkiye’dir.
Burada çözüm modelimizi paylaşmak istiyorum: Ortadoğu’da ulus devlet krizi derinleşiyor.
Türkiye tercih edeceği demokratik dönüşümle bu krizi aşabilir.
Bizce yeni siyasal model demokratik ulus ve onun biçimi olan demokratik cumhuriyettir.
Halklarını zenginlik gören, farklılıkları tehdit değil güç kaynağı sayan, merkeziyetçi değil yerinden yönetimle güçlenen, tepeden inme değil tabandan yükselen, tek tipleştiren değil çoğulculuğu anayasal güvenceye alan bir sistem.
İkinci yüzyılda ihtiyacımız olan tüm kimlik ve inançların eşit yurttaş olduğu, refahın eşit paylaşıldığı adil bir düzendir.” İLHAM AHMED’DEN ABD’YE ÇAĞRI Konferansta İmralı Adası’nda kısa süre öncesine kadar tutuklu olan Veysi Aktaş, Abdullah Öcalan’ın mesajını okudu.
SDG elebaşı İlham Ahmed de uzaktan görüntülü bağlantı yaparak konferansta konuştu.
Ahmed, “Her yerde savaş varken, bölgemizde inşa vardı.
Suriye için özerk yönetimin önemi fazla.
Süreç Türkiye’de başladığında hemen etkisini gördük, savaş son buldu.
Türkiye’yle diyalog içinde olmak istiyoruz.
Sınırlarımız açılsın.
Türkiye’deki barış süreci nihayete ermeli.
Baas rejiminde hepimiz öldürülüyorduk.
Ancak şu anda barış içinde yaşamak için fırsatımız var. ” dedi.
Bölgede komünal bir yaşam kurduklarını öne süren Ahmed, “Bunu yapmaya devam edeceğiz.
Halen savaş diyenlerin sesi kısılmalı.
Biz ülkelerin parçalanmasından yana değiliz.
Suriye’de de başka yerlerde de böyle bir amacımız yok.
Amerika’nın başkanı ‘barış’ diyorsa, Türkiye ve Suriye’de de barışa el atsın.
Bugün herkesin sorumluluk alması gerekiyor.” diye konuştu.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani’nin temsilcisi Beyan Sami Abdurrahman, Mesud Barzani’nin temsilcisi Amina Zikri, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Genel Başkanı Bafıl Talabani’nin temsilcisi Dara Seylani de konferansa katıldı.
