ALMANYA’NIN 2026 BÜTÇESİ! Borçlanma pahasına savaş ısrarı

Almanya içinde bulunduğu ekonomik krizi daha da derinleştirecek adımlar atıyor. 2026 bütçesinden ‘savaş yatırımları’ çıktı.

Almanya eğitim, sağlık ve sosyal bütçeden kesinti yaparak savunma bütçesine öncelik verdi.

Almanya Federal Meclisi’nde (Bundestag) 2026 federal bütçesi yoğun tartışmalara sahne oldu.

Gelecek yıl federal bütçe yaklaşık 525 milyar avro büyüklüğünde olacak.

Bu bütçe ile Almanya tarihinin en yüksek ikinci yeni borçlanması öngörülüyor.

Hükümet, bu koşullara rağmen bütçenin en büyük kısmını savunma ve altyapı yatırımlarına ayırıyor.

Bütçede en güçlü artış, SPD’li Savunma Bakanı Boris Pistorius’un alanında görülüyor.

Taslağa göre, düzenli savunma bütçesi 2025’e kıyasla yaklaşık üçte bir oranında artırılacak.

Bakan Pistorius, NATO yükümlülükleri ve “Rusya tehdidi” gerekçesiyle bu artışı savunuyor.

Bütçe 108 milyar avroya yükseliyor.

Paranın büyük kısmı askeri teçhizat ve mühimmata harcanacak.

Ukrayna 11,5 milyar avro alacak.

MUHALEFET: AÇIK BORÇLA KAPATILIYOR Federal Maliye Bakanı Lars Klingbeil (SPD) bu yatırımların ‘hayati önem taşıyan yatırımlar olduğunu’ savundu.

Muhalefet, bütçeyi eleştirerek “açık borçla kapatılıyor” diyor.

AfD, "devasa bir borç sarmalından" bahsetti ve milyarlarca dolarlık faiz ödemelerine işaret etti.

AfD bütçe politikası uzmanı Michael Espendiller, borç freninin fiilen ortadan kaldırılması nedeniyle bunu mali bir felaket ve anayasanın açık bir ihlali olarak nitelendirdi.Yeşil Parti ve Sol Parti'den de tepki geldi.

Sol Partili Dietmar Bartsch "Tanklar ekonomik politika stratejilerinin yerine geçemez." dedi.Ekonomik resesyon, enerji krizi ve Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle kriz içinde olan Almanya ekonomisinde bu borçlanma, toplumda kaygı yaratıyor.

Ancak hükümet, bu koşullara rağmen bütçenin en büyük kısmını savunma ve altyapı yatırımlarına ayırıyor.

SOSYAL HARCAMALARI YÜKSEKMİŞ Savunma harcamalarına milyarlarca avro aktarılırken, halkın sosyal destekleri geri plana itilmiş görünüyor.Almanya Ekonomi Enstitüsü (IW), yayımladığı bir raporda, Almanya’nın Avrupa’da sosyal güvenliğe en fazla para harcayan ülke olduğunu ve toplam devlet bütçesinin yaklaşık %41’ini bu harcamaların oluşturduğunu vurguladı.

Çalışmanın zamanlaması dikkat çekici.

Enstitü raporu bütçe görüşmelerinin olduğu hafta yayımlandı.

Bu raporlar hükümet tarafından, sosyal harcamalarda tasarruf yapılmasının kaçınılmaz olduğunu göstermek için kamuoyuna servis edildi.Alman Sendikalar Konfederasyonu (DGB), rapordaki verileri şüpheli buluyor.

Onlara göre, sosyal harcamaların payı toplam harcamaların yüzdesi yerine gayri safi yurtiçi hasılanın yüzdesi olarak ele alındığında farklı bir sıralama ortaya çıkıyor.

DGB, “İşveren bağlantılı enstitülerin bize Almanya'daki refah devletinin çok pahalı olduğu masalını anlatmak istemeleri şaşırtıcı değil.” açıklaması yaptı.

SOSYAL DESTEK Mİ, SİLAHLANMA MI?

Muhalefet ve bazı ekonomistler, borçlanmanın sürdürülebilir olmadığını ve ekonomik kriz döneminde halkın sosyal desteklerinin artırılması yerine savunma ve altyapıya milyarlarca avro ayrılmasının yanlış öncelik olduğunu vurguluyor.Enerji krizi ve Rusya’ya yaptırımlar nedeniyle sanayi zorlanıyor, hane halkı mali açıdan sıkıntıda.

Tüm bu koşullara rağmen hükümetin önceliğini savunmaya kaydırması, “halkın sosyal güvenliği geri plana itiliyor” eleştirilerini artırıyor.

Sosyal harcamalarda tasarruf ve kamu hizmetlerinde kısıntılar konuşulurken, savunmaya ayrılan kaynaklar kamuoyunda tartışma yaratıyor.

EKONOMİSTLER UYARIYOR: Emeklilik paketi geri çekilsin Almanya’da emeklilik reformu tartışmaların tansiyonunu yükseltti.

Hükümet sosyal güvenlik sisteminde tasarruf sağlama gerekçesiyle yeni düzenlemeleri masaya getirdi.

Taslak, bazı sosyal yardımların azaltılmasını ve emeklilik yaşının fiilen yükselmesini öngörüyor.

Ülkedeki 20 tanınmış ekonomist ve akademisyen, paketin geri çekilmesini talep eden bir çağrı metni yayınladı.

Çağrı metninde "İstikrar, güvenilirlik ve güven için, öngörülebilir ve mali açıdan sürdürülebilir, uzun vadeli bir emeklilik politikasına ihtiyacımız var.

Federal hükümetin, emeklilik maaşı seviyesinde koruma tedbiri, annelik maaşı, aktif emeklilik ve erken emeklilik maaşından oluşan planlı emeklilik paketi bu hedefe ulaşamıyor." denildi.

Emeklilik reform paketinin 1 Ocak'ta yürürlüğe girmesi planlanıyor.

Ancak koalisyon içinde hâlâ görüş ayrılıkları var.

SPD, kabine tarafından onaylanan tasarıda ısrar ederken, genç CDU/CSU milletvekilleri değişiklik talep ediyor.