Haber Detayı
Usta yönetmenden ‘Bilge’ tavır! Batı merkezli kampanyaya boyun eğmedi
İran’da düzenlenen Fecr Film Festivali’ne katıldığı için hedef gösterilen Ceylan, ‘İran dinamik bir toplumdur ve ondan çok şey öğrendiğim değerli bir sinemaya sahiptir’ yanıtını verdi. Vatan Partisi Sanat Büro Başkanı T. Murat Demirbaş ise, ‘Nuri Bilge Ceylan ABD’ye gitseydi alkışlanırdı.' dedi
İran’da bu yıl 43.’sü düzenlenen Uluslararası Fecr Film Festivali’nin onur konuğu Türk sinemasının başarılı yönetmenlerinden Nuri Bilge Ceylan oldu.
Türk sinemasına özel bir kategorinin ayrıldığı festival; Uluslararası Yarışma, Doğu Manzarası, Gelecek Çerçeve ve Kırık Zeytin adlı yarışmalı bölümler ile Restore Filmler, Çağdaş Türk Sineması ve Festivaller Festivali gibi yarışmasız bölümlerden oluşuyor.
Festival öncesinde İran Bağımsız Film Yapımcıları Derneği, Nuri Bilge Ceylan’ı hedef aldı.
Dernek’ten yapılan yazılı açıklamada, “İran İslam Cumhuriyeti yönetimindeki Fajr Film Festivali’yle işbirliği yapacağınız haberi, yıllardır insancıl ve entelektüel dünya görüşünüzü yakından takip edenler arasında şaşkınlık ve üzüntü yarattı.” ifadelerine yer verildi.
Dernek’in açıklaması Türkiye’de de tartışmalara neden oldu.
Kimi Batıcı çevreler Ceylan için linç kampanyası başlattı. ‘DEFALARCA İRAN’A GİTTİM’ Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan usta yönetmen, festivalin 40 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu dile getirdi. “Ben de birçok film yapımcısı gibi defalarca İran'a geldim.
Burada Theo Angelopoulos ile tanıştım ve festivalde jüri başkanı Béla Tarr'dan ödül aldım” diyen Ceylan, bu tür buluşmaların İran’daki genç film yapımcıları için çok değerli olduğunun altını çizdi. “İran dinamik bir toplumdur ve ondan çok şey öğrendiğim değerli bir sinemaya sahiptir.” diyen Ceylan, “İran'da yaşayan film yapımcıları, koşulları ne kadar zor ve karmaşık olursa olsun, film yapmaya ve ilerlemenin bir yolunu aramaya devam ediyorlar ve bu nedenle diğerlerinden daha fazla, umuda ve bu tür buluşmalara ihtiyaç duyuyorlar.” ifadelerini kullandı. ‘SANATI KURBAN ETMEK OLUR’ Siyasi nedenlerle festivale katılmanın sanatı kurban etmek anlamına geleceğini belirten Ceylan, şu sözlere yer verdi: “Bir festivali boykot etmek elbette bir tür direniş olarak görülebilir, ancak herhangi bir sebeple bu topraklarda yaşayan insanları gösterilecek filmlerden veya sanatsal etkinliklerden mahrum bırakmak, onları cezalandırmak gibidir ve bana göre bu doğru değildir.
Her festival karmaşık politik dinamiklerle şekillenir.
Günümüz dünyasında, devlet desteği olmadan düzenlenen neredeyse hiçbir festival yoktur.
Ancak siyasi nedenlerle katılımı reddetmek, bana göre, sanatı siyasete kurban etmek gibidir.” ‘FESTİVALLER SINIRLARI AŞMANIN BİR YOLU’ Festivallerin sınırları aşmanın bir yolu olduğunu belirten Ceylan, “Eğer boykotun yükü bir ülkede yaşayan festival ve sanatseverlere yüklenecekse, o zaman dünyada çok az festival boykottan muaf olacaktır.
Bana göre, festivallere katılmak, hükümetleri desteklemek olarak yorumlanmamalı, aksine siyasi rejimlerin insanlar arasında oluşturduğu sınırları aşmanın ve kültür ile sanatın politikanın ötesinde bir şey olduğunu onaylamanın bir yoludur.” dedi. ‘LİNÇ KAMPANYASININ ORTAÇAĞDAN FARKI YOK’ Konuyla ilgili bir açıklamada Vatan Partisi Sanat Büro Başkanı ve Tiyatro Sanatçısı T.
Murat Demirbaş’tan geldi.
Ceylan hakkında linç kampanyası yürütenlerin ilerici geçindiğini ancak ilkel bir anlayışla hareket ettiğini söyledi.
Demirbaş, “Nuri Bilge Ceylan’ın İran’da düzenlenen Fecr Film Festivali’nde konuk olması özellikle Batıcı çevreleri rahatsız etti.
Başlatılan linç kampanyası aslında emperyalizmin ne kadar ilkel ve özgürlük karşıtı olduğunu da ortaya koyuyor.” dedi.
Batı’nın daha önce de Gergiev’e karşı benzer bir kampanya yürüttüğünü ve konserlerini iptal ettiğini hatırlatan Demirbaş, “Türkiye’de de kendilerini özgürlük, demokrasi, eşitlik savunucusu olarak gösterenler benzer bir tutum içinde.
Kim ABD emperyalizmine karşı tutum alıyorsa, kim Batı hegemonyasını reddediyorsa ya yeni deyimle iptal ediliyor ya da hakkında linç kampanyası yürütülüyor.
Aslında bu yapılanın ortaçağdaki engizisyon mahkemelerinde yapılanlardan pek de bir farklı olmadığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı. ‘NURİ BİLGE CEYLAN İLKELİ BİR DURUŞ SERGİLEDİ’ “Bir sanatçıyı dünyanın en saygın festivallerinden birine katıldığı için linçlemekten daha gerici bir tutum yok” değerlendirmesini yapan Demirbaş, “Nuri Bilge Ceylan ABD’ye gitseydi alkışlanırdı.
Bu çevrelere göre mazlum milletlerin sanat yapma hakkı yok.
Sayın Ceylan, kendisine yönelik saldırılara kulak asmayarak ilkeli bir duruş sergilemiştir.
Kendisini kutluyoruz.
Türk-İran dostluğunun hem ülkemiz hem de insanlık için ne kadar önemli olduğu önümüzdeki günlerde daha çok anlaşılacaktır.
Sanat bu dostluk bağının daha kuvvetli olmasını sağlıyor.
Ceylan’a festivalde başarılar diliyoruz.” diye konuştu.