Haber Detayı
‘Kırıldığım yerleri daha olgun bir şekilde onardığım bir zamanımdayım’
Ekranda farklı karakterlere hayat verdi. Ama Kanal D’de yayımlanan ‘Uzak Şehir’de canlandırdığı Şahin’le bir fenomene döndü. Ciddi bir hayran kitlesi edindi. Alper Çankaya’yla Mardin, Midyat’tan geldiği bir gün buluşuyoruz. Hakkında pek detaylı bilgi yok. O sebeple hayatını deşiyor, dünden bugüne konuşmaya başlıyoruz.
Yoğun çekim programı içinde İstanbul’a geldiği bir günü değerlendiriyoruz.
Ekranda canlandırdığı karakterler sebebiyle ne kadar sert görünse de aslında güler yüzlü ve esprili biriyle karşılaşıyorum.
Alper Çankaya adını hafızanızın bir kenarına yazın.
Çünkü bu yetenekle bence daha çok karşılaşacağız. ‘Uzak Şehir’ pazartesi günleri saat 20.00’de Kanal D’de.◊ Geçen sezondan beri fanların seni burada görmeyi çok istiyordu.
Ben de öyle...
Mardin’den geldin ve sonunda birlikteyiz.
Seninle ilgili çok bilgi yok.
O yüzden bugün en ince ayrıntısına kadar konuşalım...
Ben de gelip sana içimi dökmek için sabırsızlanıyordum.◊ Şu an tişörtünde ‘not famous’ (ünlü değil) yazıyor.
Bana bir laf mı söylemek istiyorsun, özellikle mi seçtin?Evet, biraz önce seçtim.
Sevdim bu şakayı ve çalışacağını düşündüm.◊ Çalıştı da...
Sevdin mi şöhreti?Yaptığın işin takdir gördüğünü hissetmek her zaman çok güzel bir şey.
Bu kısmını tabii sevdim.
Hele ki bizim yaptığımız işte şöyle bir içgüdü var; görünür olmak.
Yani görünür olmayı istemeyen ya da bununla derdi olan birinin bu işi yapabilmesi çok zor bence.◊ Bu pırıltılı dünya senlik miymiş?Ben çok o dünyanın insanı değilim gibi hissediyorum.
Çünkü her anlamda çok karşılığını verebildiğimi düşünmüyorum.◊ Ne gibi?İşin içine sosyal medya gibi farklı görünürlük alanları da girdi, o tarafta çok başarılı olduğumu düşünmüyorum.
Bu işler olmadan önce de sosyal medyayı çok aktif kullanan biri değildim.
Bu işler olduktan sonra da çok değişemedim.◊ Magazinlere falan da hiç yakalanmıyorsun...
Nerede magazine yakalanacağım?
Evime girmeleri lazım, ben sürekli evdeyim.◊ Peki, biraz geçmişe dönsek...
Tekirdağ’da doğmuşsun, 35 yaşındasın.
Nasıl bir evdi sizinki?
Babam asker, annem sağlıkçı.
Yani memur bir aile.
Benden 9 yaş küçük bir erkek kardeşim var.
İlkokul birinci ve ikinci sınıfta Tekirdağ’daydım.
Sonra babamın mesleği gereği bayağı gezdik, ilkokulu üç farklı şehirde okudum.
Özellikle o yaşlarda bu zordu.
Sürekli arkadaşlarım değişiyor, aidiyet duygumun oluşması zaman alıyordu.
Bir yandan da yeni insanlar tanımak macera gibi geliyordu.
İlkokul 5’inci sınıfta Ankara’ya yerleştik ve sonra bütün eğitim hayatım orada geçti.◊ Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü’nü kazanmışsın ama yarıda bırakmışsın.
Neden?Ben eşit ağırlıkçıyım.
Çok bilinçli yaptığım bir tercih değildi.
İktisat bölümü denk geldi.
Ki ben matematiği çok sevmem, sayısal şeylerle çok aram yoktur.
İktisat bölümüne başlar başlamaz kafamda bıraktım. ◊ Oradan oyunculuğa geçmişsin...O dönem kendimi kitap okuyup film izlemeye verdim.
Herhalde hayatımda en yoğun film izleyip kitap okuduğum dönemdi.
Bu bana başka kapılar açtı.
Çok yakın bir arkadaşım vardı, hâlâ öyle yakınızdır.
O tiyatro derslerine başlamıştı.
Benim ilgimi de çekeceğini söyledi, “Beraber gidelim” dedi.
Sonra konservatuvar sınavlarına girmeye karar verdik, Bilkent Tiyatro Bölümü’nü kazandım ve mezun oldum.◊ Nasıl keşfedildin?Okuldaki bir festivale şimdiki menajerim Şafak (Binay) geldi.
Orada tanıştık.
Bu tanışmadan birkaç ay sonra mail attım ve çalışmalarımız devam etti.
Mezun olduğum gibi Ankara’da 50 kişilik bir tiyatro sahnesi açmıştım.
O sahne sebebiyle Ankara’da yaşamaya devam ettim.
Buradaki işlere deneme çekimleri gönderiyordum. ‘Vatanım Sensin’ dizisiyle İstanbul macerası başladı.‘Elde edemediğim bir sürü kadın oldu’◊ Yeni sezonda Şahin karakterinin de gelişimine şahit oluyoruz.
Sen onu nasıl anlatırsın?Çok zor ve acılı bir hayatı var.
Travmalar üstüne travmalar yaşayan bir karakter.
Onu canlandırmak da çok zor, bu konuyla ilgili büyük bir sorumluluk hissediyorum.
Gerçek hayatta bunları yaşayan birinin nasıl bir psikolojide olabileceğini hayal edemiyorum.
Değişimleri, dönüşümleri de zorlu oluyor.
Bu karakteri oynamak beni bile değiştirdi.◊ Neler değişti?Bu karakterle daha fazla düşünen biri haline geldim.
Kendimi arada kara kara düşünürken bir yere dalmış buluyorum.◊ Şahin’le benzer yanların var mı?Duygusal yönü olabilir.
Neşeli tarafım bir yana, kendime döndüğümde çok duygusal biriyim.
Birçok şeyden fazlasıyla etkilenir ve mesele ederim.◊ Şahin karşında olsa ona ne söylerdin?“Kaç git şuradan kardeşim, kurtul şu dertten” derdim.
Çünkü hikâyenin gelişiminde şunu görüyorum; adamın iktidar kaygısı, parayla ilgili bir derdi yok.
Orayla ilgili beklentisi kalmadı.
Tek istediği şey aşkına kavuşmak ve onunla mutlu olmak. “Sevdiğini al ve git kardeşim” derim herhalde.◊ Sence aşkta imkânsız diye bir şey var mıdır?Vardır.◊ Hiç düştün mü imkânsız aşka?Evet.◊ Kaç yaşında?Farklı farklı, bir sürü yaşta.
Hepsini aşk diye tanımlayamam belki ama arzuladığım ve elde edemediğim bir sürü kadın oldu.◊ Sen ünlü olduktan sonra geri dönenler oldu mu?
Yok, bir kere istemeyen bir daha hiç istemiyor.‘Oyunculuğun yaşı da emekliliği de yok’◊ İçinde bulunduğun sektör seni korkutuyor mu?Yok, hiç korkmuyorum.◊ Bir sürü yeni genç oyuncu geliyor...
Beni hiç korkutmuyor.
Oyunculuğun yaşı da, bir emekliliği de yok.
Her yaşta oynayabileceğin çok güzel karakterler, çok güzel hikâyeler çıkma olasılığı var.
İşini iyi yapmaya devam ettikçe de bu fırsatlar önüne geliyor.◊ İzleyici seni neden ekranda izlesin?
Kendi reklamımı mı yapayım şimdi (gülüyor)?
Kendimce, her zaman oynadığım karakterin dünyasına her yönden mümkün olduğunca yaklaşmaya çalışıyorum.
Ne kadar yakın olursam, kendimi performans gösterirken o kadar konforlu hissediyorum.
Seyircide de bunun bir karşılığı olduğunu düşünüyorum.◊ Gözlerini kapatıp yastığa başını koyduğunda beş sene sonrası için hayallerin neler?Bol bol sinema filmi yapmak istiyorum.
Tabii tiyatro sahnesinde olmak da istiyorum.
Geleceğe dair hayal kurarken hep bunlar canlanıyor gözümde.
Hem zamansal, hem yazınsal hem oyuncunun oradaki konumu açısından daha doyurucu olduklarını düşünüyorum.
Dolayısıyla hayalim hep bunlar üzerine.◊ Oyunculuğu nasıl tanımlarsın?Hiç bunun tanımını yapmamıştım kendime.
Çok bütünleştim bu meslekle.
Farklı bir meslek yapsam nasıl olurdu, çok uzun zamandır düşünmüyorum.
Geleceğe dair kaygılar yaşıyor olsan bile mesleğini seviyorsan, o insanın hayatında verdiği en doğru karardır.
Benim için de oyunculuk böyle bir yerde.‘Düzen takıntım insanları yoruyor olabilir’◊ 35 yaşındasın, hayatın nasıl bir dönemi?Valla güzel bir dönem.
Biraz da sancılı.
Hep 30’lu yaşlar kırılma zamanıdır derler, onu ben de birkaç senedir yaşıyorum.
Kısaca umutlu, mutlu ve biraz da kırılgan ama kırıldığım yerleri daha olgun bir şekilde onardığım bir zamanımdayım.◊ Daha önce canlandırdığın karakterlerden dolayı hırçın, maço bir tip gibi görünüyorsun.
Gerçek Alper’i sen nasıl anlatırsın?Kendini anlatmak biraz zor.
Şimdiye kadar hikâyeler gereği hep mizacıma göre sert karakterleri canlandırdım.
O sebeple izleyiciler beni öyle algılıyor olabilir.
Aslında sakin biriyim.
Çevremdekiler eğlenceli ve neşeli olduğumu söylerler, onları güldürürüm.◊ Aynaya baktığında ne görüyorsun?Yaşlandığımı görüyorum.◊ Kendinde en çok değiştirmek istediğin özellik nedir?Eskiden çok geç kalıyordum.
Son zamanlarda bu konuda gelişim kaydettim.◊ Arkadaşlarının sende değiştirmek istediği özellik ne?Biraz takıntılıyım.
Onları değiştirmek istiyor olabilirler.◊ Ne gibi takıntılar?Düzen takıntım insanları yoruyor olabilir.◊ İnsanlar seni tanıyınca en çok neye şaşırıyor?Komik, eğlenceli ve sıcakkanlı biri olmama şaşırıyor.‘En çok ellerime yorum geliyor’◊ Tanındıktan sonra hayatında kadınlar konusunda neler değişti?Uzun süreli bir ilişkim vardı.
Diziyle alakası yok ama geçen sezonun başlarında o ilişkim bitti.
Yaşadığım değişiklik bu oldu.◊ Birçok hayranın var.
Hep bu kadar ilgi gören bir adam mıydın?Bu kadar değildim.
Ama şöyle, bana çok ulaşamıyorlar çünkü sosyal medya hesaplarımda dışarıdan mesaj alma özelliği kapalı.◊ Sosyal medyada yapılan yorumlardan seni en şaşırtan hangisi?
Farklı vücut parçalarıyla alakalı yorumlar görüyorum. “Elin, omzun, boynun güzel” gibi olanlara şaşırıyorum.
En çok ellerime yorum geliyor.◊ Seni oyuncu Adam Driver’a benzetiyorlar...Ben çok benzetmiyorum ama benzetenlerin nasıl bir yerden bunu söylediğini anlıyorum.
Bence iyi bir oyuncu, hoşuma gidiyor.◊ Şimdi sevgilin var mı?Yok.◊ “Yok” desen de sormak zorundayım: ‘Uzak Şehir’deki partnerin Sahra Şaş’la sizi çok yakıştırıyorlar.
Aşk ya da çekim hiç olmadı mı?Öyle bir şey yok.
Şunu bir kere daha söyleyeyim; biz çok iyi bir kimya yakaladık.
Bunun ne kadar kıymetli olduğunun ikimiz de farkındayız ve birbirimize çok özenli davranıyoruz.
Onun ötesinde, ikimiz de kurguyla gerçeğin ayrımını yapabilecek kadar profesyoneliz.
Çok güzel bir iş arkadaşlığımız var.◊ Nasıl bir âşıksın?Aşkına göre değişir, her aşkta farklıyım.◊ Âşık olunca kalp sesi mi mantık mı baskın gelir?Duygularım beni yönlendiriyor. Âşık olduğumda da tabii o daha ön plana çıkıyor.◊ Nasıl biri seni tavlar?Herhalde hayatımın şu döneminde sahiplenici bir kadın profili arıyorum.