Haber Detayı

Balerinlerle partileyeceğiz
Kelebek hurriyet.com.tr
28/12/2025 07:00 (9 saat önce)

Balerinlerle partileyeceğiz

Baleyle elektronik müziği birleştiren ve bir parti havasında geçecek ‘TechnoBallet’ gösterisinin prömiyeri 9 Ocak’ta Zorlu PSM %100 Studio’da. Balerinler, süslü tütüler, simli makyajlar, renkli saç örgüleri, parti ışıkları… Bu sıradışı performansın yaratıcısı DJ ve balerin İrem Ertürk’ü ekiple prova yaptıkları stüdyoda yakaladık.

Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nin (PSM) sitesinde bir duyuruya rastlıyorum.

Techno müzikle balenin birleştiği bir performanstan bahsediyor.

Dünya prömiyerinin 9 Ocak Cuma günü Zorlu PSM % Studio’da gerçekleşeceğini de yazıyor.

Önce yabancı bir prodüksiyon sanıyorum. ‘Büyük olasılıkla Berlin’den geliyorlardır.

Ne de olsa techno’nun başkentlerinden biri sayılıyor Berlin’ diye düşünüyorum.

Sonra biraz araştırınca İrem Ertürk (27) çıkıyor karşıma.

Önce WhatsApp üzerinden tanışıyoruz İrem’le.

Hem bale hem de DJ’lik eğitimi aldığını anlatıyor.

Bir hafta sonra da tüm kadro prova yaptıkları stüdyoda buluşuyoruz.

Karşımda zarif bir genç kadın var.

Yıllardır kurduğu hayalin bir sonucu olan ‘TechnoBallet’ gösterisi belli ki onu çok heyecanlandırıyor.

Aynı duyguyla başlıyor sorularımızı yanıtlamaya.- Önce baleyle nasıl tanıştığından başlayalım...3 yaşımdan beri bale yapıyorum. 12 yıllık bale eğitimimi tamamlayıp Milli Eğitim Bakanlığı’ndan sertifikamı aldım.

Özel Saint Benoît Fransız Lisesi mezunuyum.- DJ’lik maceran nasıl başladı?Galatasaray Üniversitesi İktisat Bölümü’nde okudum.

O sırada DJ’lik yapmaya da başladım.

Mezun olduktan sonra iki-üç yıl kadar bankada çalıştım.

Aslında çok fazla hobisi olan, yani çokyönlü bir insandım.

Ve bunları bir işe dönüştürme hayalim her zaman vardı.

Fakat cesaret edemiyordum.- Neden?O kadar okuduktan sonra daha güvenli bir kariyer yolu seçmek insana başta iyi hissettiriyor.

Önünü görebiliyorsun.

Fakat sonra ailemle oturup konuştum.

Onlar da beni destekleyeceklerini söylediler ve işten ayrıldım, Londra’ya gittim.- Londra’da neler yaptın?Londra’da prodüksiyon ve DJ’lik eğitimi gördüm.

Dünyanın önde gelen başbalerinlerinden ders aldım.

Hayalim olan ‘TechnoBallet’yi gerçekleştirmek için mevcut bilgimin üstüne biraz daha bilgi katmam gerekiyordu.

Döndükten sonra da eylül ayında Lagün Şengelen’le (koreograf) birlikte ekibi kurduk.

Amacım konservatuvar mezunu balerin ve dansçılarla çalışmaktı. - Nedir ‘TechnoBallet’?

Bizi 9 Ocak’ta neler bekliyor?Sahnede bir DJ var, o benim.

Ve balerinler de canlı çaldığım techno parçalarla uyumlu bir koreografi eşliğinde sahnede dans ediyor.

Ben de arada dans ediyorum.

Gece DJ eşliğinde partiyle başlıyor.

Oli Calico setin başına geçecek.

Bu sırada isteyen seyircilere ücretsiz parti makyajı ve saçı yapılacak.

Standımıza giderek renkli saç örgüleri, simli makyajlar yaptırabilirler.

Bir saatlik ısınma turunun ardından parti ışıkları altında gösteri başlayacak.

Gösteriden sonraki after party’de seyircilerin arasına inip hep birlikte partiye devam edeceğiz.

O sıradada Mathilda çalacak.

Mathilda Türkiye’nin en iyi kadın DJ’lerinden...- Yurtdışında var mı benzer gösteriler?Hayır, yok.

Yurtdışında genelde daha deneysel müziklerle yapılan işler var.

Daha teatral, modern dans formunda...

Bizimki insanların tamamen eğlenmesine odaklanan, cesur, kuralları yıkan bir performans.

Müziklerimizin BPM’i (dakika başına vuruş sayısı, tempo) yaklaşık 125.

Yani dinamik şarkılar.

Balerinlerin hareketleride klasik baleye kıyasla daha keskin.

Aynı zamanda LED ekranlar kullanarak görsel bir şov da hazırladık.

Bu tamamen benim oluşturduğum bir konsept.- Neden techno müzik türünü seçtin?Techno gibi klasik müzik de aslında çok hızlı.

Klein ve Kastel gibi kulüplerde DJ’lik yaparken fark ettim ben de ritimlerdeki benzerliği.

Çaykovski, Mozart bir rave’de (bir çeşit parti) gibi, eserlerini o yükseklikte ve epiklikte yaratmışlar.

İkisi de sözsüz ama duygulara hitap ediyor.

Bir elektronik müzik parçası dinlersin, çok duygusaldır.

Bir başkasını dinlediğinde sana kendini daha cesur hissettirir...- Klasik bir bale gösterisi yerine neden bu performansı sergilemek istiyorsun?İnsanlar bale izlerken belki ayakta olmak, biraz hareket etmek istiyorlar.

Ya da aynı zamanda kokteyl içmek, arkadaşıyla sohbet edip eseri tartışmak...

Bu yüzden ‘insanlara özgür bir alan sunalım, bir parti ortamı olsun’ istedim.- Balerinler sahneye yine tütülerle mi çıkacak?Kostümler biraz daha artık günümüze uygun.

Tütülerimizde, mayolarımızda mesela taşlar, simler var.

Saçlarımız topuz değil, açık olacak...- Ailede senin dışında sanatla ilgilenen var mı?Hayır, kimse yok.

Tüm ailem ekonomist.

Ben de bu yüzden iktisat okudum.

Ailemde sanatla ilgilenen yok, beni baleye gönderenler de sonuçta onlar.

Beni hep desteklediler.- İlerisi için hedefin nedir?Hedefim orkestra eşliğinde büyük salonlarda, antik kentlerde bu performansı sergilemek.

Gösterimiz 7’den 70’e herkese hitap ediyor.  ‘SEYİRCİLER İÇİN YEPYENİ BİR DENEYİM OLACAK’ Gösterinin koreografisinde Lagün Şengelen’in imzası var.

Gösterinin sanatsal yaratım sürecini de kendisinden dinledik.- Baleye ne zaman başladın?3 yaşımdayken İzmir’de, Tan Sağtürk Bale Akademisi’nde baleye başladım. 11 yaşında Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na girdim.

Liseyi ve üniversiteyi Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nda tamamladım.

Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde üç yıl çalıştım.

Sadece klasik balede değil, aynı zamanda çağdaş dansta da kendimi geliştirmek istediğime karar verince yurtdışına gittim.

Sonrasında Türkiye’ye geri geldim.- Koreografiyi nasıl hazırladın?İrem’le önce uzun uzun sohbetler yaptık.

Onun vizyonunu anlamaya çalıştım.

Ne istediği, sahnede neyi hayal ettiği çok önemliydi.

Ben hem klasik hem de çağdaş dans alanında eğitim alan Türkiye’deki sayılı sanatçılardanım.

Bunun sebebi bizdeki eğitimin tek bir alana dayanması.

Yani ya klasik bale eğitimini layıkıyla alabiliyorsunuz ya da çağdaş dans eğitimini çok iyi alıp bu konuda uzmanlaşabiliyorsunuz.

İrem ikisinin karışımı olan bir eser yaratmak istedi.

Böylelikle klasik bale ve çağdaş dansı birleştirdiğim bir çalışma ortaya çıktı.

O yüzden bale seyircisi için de belki böyle bir eseri seyretmek yepyeni bir yolculuk, yepyeni bir deneyim olacak.

İlgili Sitenin Haberleri