Haber Detayı
Uzay teknolojisi evimizde: Günlük yaşantımıza giren 5 NASA icadı
1960’larda astronotların güvenliği için geliştirilen bir köpük, bugün uyku kalitemizi belirliyor. Aynı şekilde, Ay'dan örnek almak için tasarlanan bir matkap da ev temizliğinde devrim yarattı. İşte bilim kurgu değil, gerçek olan teknoloji transferleri.
NASA'nın çalışmaları dendiğinde akla ilk olarak derin uzay görevleri, uzay istasyonları ve gezegen keşifleri geliyor.
Ancak NASA'nın karşılaştığı zorlukları çözmek için geliştirdiği mühendislik ve bilimsel buluşlar, yalnızca evrenin sırlarını değil, aynı zamanda günlük hayatımızdaki teknolojik cihazların temellerini de şekillendirdi.
Astronotların güvenliğini sağlamak ve görevlerini kolaylaştırmak amacıyla ortaya çıkan bu yenilikler, zamanla ticari ürünlere dönüşerek sessiz sedasız evlerimize girdi.
İşte NASA'nın uzay programları sayesinde bugün kullandığımız, hayatı kolaylaştıran 5 önemli icat:Bugün kullandığımız akıllı telefonların yüksek çözünürlüklü kameraları için teşekkür etmemiz gereken yer, NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı (JPL).
Uzay araçlarında kullanılacak görüntüleme sistemlerinin daha küçük, daha hafif ve daha az enerji tüketen bir yapıya sahip olması gerekiyordu.
Bu ihtiyacı karşılamak için geliştirilen CMOS (Tamamlayıcı Metal Oksit Yarı İletken) görüntü sensörleri, geleneksel teknolojilere göre çok daha verimliydi.
Kısa sürede bu teknoloji, ticari kullanıma uygun hale getirildi ve cep telefonlarının standart kamera sensörü haline geldi.
Telefonumuzla çektiğimiz her fotoğrafın arkasında, uzay programının bir mirası yatıyor.Rahat yastık ve yatakların vazgeçilmezi olan hafızalı köpük, aslında astronotların güvenliğini artırmak amacıyla geliştirildi. 1960'larda NASA, roket fırlatma ve inişleri sırasında ortaya çıkan yüksek basınç ve şokları sönümlemek için astronot koltuklarına üstün bir yastıklama sağlamanın yollarını arıyordu.
Geleneksel malzemelerin yetersiz kalması üzerine, vücut ısısıyla yumuşayan ve uygulanan ağırlığı eşit dağıtan bu özel 'temper köpük' icat edildi.
Bugün bu malzeme, yatak endüstrisinden tekerlekli sandalye minderlerine ve hatta kasklara kadar birçok alanda konforu artırmak için kullanılıyor.Ev temizliğinde devrim yaratan kablosuz elektrikli süpürgelerin temel teknolojisi, Apollo görevlerinden geliyor.
NASA, Ay yüzeyinden kaya ve toprak örnekleri toplamak için güçlü ve pille çalışan, taşınabilir bir matkaba ihtiyaç duyuyordu.
Black & Decker firması ile iş birliği yapılarak, sıfır yerçekiminde bile verimli çalışabilen bir motor ve batarya teknolojisi geliştirildi.
Bu teknoloji, daha sonra 1970'lerin sonlarında piyasaya sürülen ünlü Dustbuster gibi el süpürgelerine ve günümüzdeki tüm şarj edilebilir, kablosuz ev aletlerine ilham verdi.Günümüzde kullandığımız gözlük ve güneş gözlüklerinin plastik camları, inanılmaz derecede çizilmeye karşı dayanıklıdır.
Bu dayanıklılığı sağlayan özel kaplamanın kökeni de uzaya dayanıyor.
NASA, uzaydaki hızlı hareket eden mikroskobik parçacıkların astronot kasklarının vizörlerini çizme riskini ortadan kaldırmak için bir çözüm arıyordu.
Bir cam üreticisiyle iş birliği yaparak, plastik yüzeylere elmas benzeri sertlikte karbon kaplama teknolojisi geliştirildi.
Bu yöntem sayesinde çizilme direnci katlanarak arttı ve bu teknoloji, kısa sürede optik endüstrisinin standardı haline geldi.Özellikle çocukların ateşini hızla ve temassız ölçmek için kullandığımız kulak termometreleri, kızılötesi ışınım teknolojisini kullanıyor.
Bu cihazlar, kulak zarından yayılan kızılötesi enerji miktarını ölçerek sıcaklık tespiti yapıyor.
Bu prensip, aslında astronomların uzaydaki yıldızların ve gezegenlerin sıcaklığını ölçmek için kullandığı teknolojiyle aynıdır.
NASA'nın bir yan kuruluşu, bu kızılötesi teknolojisini kullanarak vücut sıcaklığını hızlıca ve hijyenik bir şekilde ölçebilen bir termometreye dönüştürdü.
Böylece hem çapraz enfeksiyon riski azaldı hem de ölçüm kolaylığı sağlandı.
