Haber Detayı

AB’nin Ukrayna yanlısı çizgisine karşı Macaristan, Çekya ve Slovakya ekseni
Ali rıza taşdelen aydinlik.com.tr
02/11/2025 11:29 (1 ay önce)

AB’nin Ukrayna yanlısı çizgisine karşı Macaristan, Çekya ve Slovakya ekseni

AB’nin Ukrayna yanlısı çizgisine karşı Macaristan, Çekya ve Slovakya ekseni

ABD, Avrupa’nın doğu sınırındaki asker sayısını azaltacağını Romanya ve müttefiklerine iletti.

Bu gelişmeyi Romanya Savunma Bakanlığı çarşamba günü açıkladı.

Associated Press’e göre “Operasyonlara ve tatbikatlara bağlı olarak, genellikle 80 bin ila 100 bin arasında Amerikan askeri Avrupa topraklarında bulunmaktadır.

NATO müttefikleri, Trump yönetiminin asker sayısını önemli ölçüde azaltarak, Avrupa ülkeleri giderek daha agresif hale gelen Rusya ile karşı karşıya kalırken bir güvenlik boşluğu yaratacağından endişe duyuyor”.Trump’ın Ukrayna politikasıyla birlikte Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki Rusya’ya karşı savaş kışkırtıcılığı ve Ukrayna’ya destek konularında ayrılıklar daha net ortaya çıkıyor.

AB’NİN UKRAYNA POLİTİKASINA KARŞI MACARİSTAN, ÇEKYA VE SLOVAKYA BİRLİĞİ Politico, Macaristan’ın Çekya ve Slovakya ile birlikte Avrupa'nın Ukrayna'ya verdiği desteğe karşı bir blok oluşturmak istediğini yazdı.

Viktor Orban milliyetçi, muhafazakâr partilerden Avrupa’nın Ukrayna’da barıştan yana ve Rusya dostu diğer partilere kadar, yeni ittifaklar kurma çabasını Avrupa Parlamentosu’nda da sürdürecek.

Macaristan’ın amacı Avrupa liderlerinin toplantıları öncesinde, özellikle zirveler öncesinde yapılan istişareler yoluyla bu üç ülke arasındaki ortak pozisyonları güçlendirmek.

RT France, “Henüz resmi bir anlaşma yapılmamış olsa da Amerikan medyası bu girişimin Avrupa'nın Kiev'e mali ve askeri destek verme çabalarını frenleyebileceğini düşünüyor” diye yazdı.Geçmişte böyle bir tecrübe var: AB'nin göç politikasına karşı çıkan Macaristan, Çekya, Slovakya ve Polonya'yı bir araya getiren Visegrad 4 Grubu vardı.

Bugün Polonya Başbakanı Tusk, Avrupa’nın küreselci liderleriyle birlikte olmasından dolayı grup üç ülkeden oluşacak.

Macaristan Başbakanı Orban bu çabasını Avrupa Parlamentosu’na (AP) da taşımayı düşünüyor.

Bilindiği gibi AP’de Macaristan Başbakanı Orban’ın kurduğu ve Le Pen’in Ulusal Birlik partisinin de yer aldığı Avrupa için Vatanseverler (PfE) grubu bulunuyor.

Bu grubun başkanlığını Marine Le Pen’in partisi Ulusal Birlik’in başkanı ve AB Milletvekili Jordan Bardella yapıyor.

AVRUPA’NIN KÜRESELCİ LİDERLERİNE KARŞI ORBAN VE FİCO ELELE Slovakya Başbakanı Robert Fico da Orban’ın önerisine yakın bir ittifak çağırısında bulundu.

Fakat ittifaka Polonya'yı da ekledi.

Ama yukarıda ifade ettiğim gibi Polonya, AB’nin Ukrayna politikasını sorgulayan bir ittifakta yer almayacaktır.

Orban ile aynı paralellikte konuşan Slovak lider, AB'nin gerçeklikle bağlantısını kaybettiğini savunuyor.

Ona göre, Birlik artık bir işbirliği organı değil, ülkeleri vatandaşlarına zarar veren ideolojik ve ekonomik deneyimlere boyun eğmeye zorlayan bir kontrol organıdır.Macaristan Başbakanı Orban, Avrupa Birliği’nin küreselci, Ukrayna destekçisi ve Rusya düşmanı liderleri için “tam bir baş belası”.

Onlar savaşı, Orban barışı savunuyor. 2024 yılının ikinci yarısında AB dönem başkanlığını devralmasının ardından Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Washington'daki NATO liderler zirvesi ve ABD başkanlık seçimlerinin Cumhuriyetçi adayı Donald Trump'ı kapsayan barış turunun ardından Rusya'yla konuşulması, Çin'in sürece dahil edilmesi, Trump'ın arabuluculuğu önerilerini sıralaması yeni seçilen Komisyon Başkanı Leyen’i çılgına çevirmişti.

ELLERİNDEN GELSE MACARİSTAN VE SLOVAKYA’YI AB’DEN ATACAKLAR Félix Pennel, lavoixdunord.fr web sitesinde “Macaristan'ı acilen AB'den çıkarmak gerekiyor: Viktor Orban, Ukrayna'ya yardımı engelliyor ve Avrupa hiçbir şey yapamıyor” başlıklı yazısında, “Avrupa Birliği, Rusya'ya karşı Ukrayna'ya yardım etmek için milyarlarca avroyu serbest bırakmak istiyor, ancak Vladimir Putin'i destekleyen Macaristan ile karşı karşıya.

En basit çözüm, bu ülkeyi AB'den çıkarmak olurdu, ancak bunun için herhangi bir prosedür düşünülmemiştir… Brüksel bu tür durumlarda yaptırım uygulayabilir, ancak bir ülkeyi Avrupa Birliği'nden çıkarmak için hiçbir aracı yoktur”.

Yazar bu Rusya dostu iki liderden kurtulmak için çaresizce şunu öneriyor: “En basit çözüm, bu iki ülkenin Avrupa yanlısı liderler seçmesini beklemek olacaktır.

Ancak sabırlı olmak gerekecek: Viktor Orban, Mayıs 2022'de dört yıllığına yeniden seçildi.

Robert Fico ise Ekim 2023'te, yine dört yıllığına seçildi.

O zamana kadar Avrupa kıtasının nasıl bir hal alacağını kimse bilemez...”Yazar şöyle devam ediyor, “Ukrayna'da savaşın başlamasından bu yana, Macaristan ve Slovakya düzenli olarak Moskova'nın oyununa geldiği için suçlanıyor.

Rusya'ya yönelik yaptırımlara karşı çıkma, Ukrayna'ya askeri yardım yapılmasına karşı çıkma...

Bu iki ülkenin liderleri Vladimir Putin'e yakın oldukları için Avrupa'yı ve Kiev'in destekçilerini bölmekle suçlanıyorlar”.

İKİ LİDER RUSYA’NIN EL KONAN VARLIKLARININ YAĞMALANMASINA KARŞI ÇIKTI İki lider 23 Ekim’de AB Zirvesi’nde kabul edilen Rusya’ya karşı 19. yaptırım paketine onay vermedi.

Rusya’dan gaz ithalatını durdurma önerisine karşı çıktılar.

Yine aynı zirvede AB liderlerinin Rusya’nın Avrupa’da bulunan ve yaptırımlarla birlikte el konan varlıklarının Ukrayna’ya aktarılmasına da cepheden karşı çıktılar.

Bu hırsızlık planı Rus varlıklarının Belçikalı finans kurumu Euroclear'da bulunması nedeniyle Rusya ile karşı karşıya gelmeyi göze alamayan Belçika’nın karşı çıkması, Macaristan ve Slovakya’nın onaylamaması sonucu kabul edilmedi.

İtalya Başbakanı Meloni de bu plana soğuk bakıyor.Zirveden sonra Facebook sayfasından yaptığı açıklamada Orban, “bugün her Avrupalı lider savaşı düşünüyor” ama “Avrupa'nın gücü ve parası yok” diyen Orban, “Brüksel'in yeni bir mucize silahı var: Avrupa'daki Rus döviz rezervlerini ele geçirmek ve kullanmak.

Bu bir Rus-Avrupa çatışması, hatta bir savaşın başlangıcı bile olabilir.

Çatışmanın tırmanması ancak Rusya ve Avrupa arasında doğrudan müzakere ile önlenebilir.

Son toplantılarımızda bunu teşvik ettik” diyor.Orban sözlerini şöyle bitiriyor, “Macaristan'da barışı korumak istiyorsak, Brüksel'in ana çizgisiyle birlikte yüzmek imkânsız.

Savaş ateşinin dünyaya yayılmasını önlemek istiyoruz, bu nedenle Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından bu yana bir savaş karşıtı koalisyon kurduk.

Brüksel'in yolu savaşı Avrupa'ya yaymak ve Ukrayna'ya mali destekte bulunmak.

Biz bunu istemiyoruz!” UKRAYNA’YA DESTEK PALAVRASI Kasaları boş, silah stokları tükendi, Rus varlıklarına göz diktilerDonald Trump’ın Kasım 2024’te seçimi kazanması, Avrupa’daki küreselci liderleri endişelendirmişti.

Savaş yanlısı ve saldırgan Joe Biden ile birlikte dolu dizgin Ukrayna savaşını kışkırtan, silah araç gereç ve mali yardımda bulunan, görülmedik bir Rusya düşmanlığı cephesi oluşturan Avrupalı küreselciler Trump ile birlikte Ukrayna’da bir çıkmaza gireceklerini biliyorlardı.

TRUMP AVRUPA’NIN KÜRESELCİ LİDERLERİNİ YALNIZ BIRAKTI Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İngiltere Başbakanı Starmer, Polonya Başbakanı Tusk ve Şubat 2025’te Almanya Başbakanı Merz’in katılmasıyla birlikte oluşan küreselci savaş cephesini Trump korkusu sarmıştı.

Ukrayna’da savaşı bitireceğini iddia ediyor, bunu da Avrupalıları dışarıda bırakarak Putin ile birlikte yapacağını açıklıyordu.

Diğer taraftan Avrupa’nın yaptığı ihracat mallarına ek gümrük vergisi getirmeyi ve silahlanma harcamalarını GSYİH’ye göre %5’e çıkararak NATO’ya katkılarını artırmayı dayatıyordu.

Liste uzun.

Trump’ın diğer önemli çıkışı da askerî açıdan ABD’ye bağımlı Avrupa’dan Amerikan askerlerini azaltma ve çekme açıklamalarıydı.Savunma alanında ABD’ye bağımlıydı ve Ukrayna’nın Rusya’ya karşı savaşı sürdürülmesi için ABD neredeyse Avrupa’nın toplamının verdiği kadar silah veriyordu.

ABD’nin Ukrayna savaşında Avrupa’yı yalnız bırakması, zaten derin bir ekonomik kriz içinde olan, kasaları boş, mühimmat stoklarını Ukrayna’ya aktararak boşaltmış bir Avrupa için tam bir kâbus gibiydi.Atlantik cephesinin Avrupa’daki koç başı Macron’un “Özerk Avrupa”, “Ortak savunma ve ortak ordu”, “NATO’nun beyin ölümü” gibi çıkışları bir sonuç vermedi ve Macron’un kaprisleri olarak kaldı.

AB’nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası geliştirememesinin en büyük nedeni Atlantik’ten kopamamaları ve Avrupa’nın savunmasını NATO’ya teslim etmesinden kaynaklanmaktaydı.

RUSYA’YA YAPTIRIMLAR KENDİLERİNİ VURDU Avrupa Birliği zaten kendi içinde tam bir Birlik olamamanın sancılarını yaşıyordu.

Ukrayna savaşı ekonomilerini daha da zayıflattı, koca Almanya resesyona girdi.

Borç batağındaki Fransa iki yıldır bütçesini oluşturak bir hükümet kuramıyor.

Enerji krizi ülkelerini felç etti.

İçine düştükleri bu krizden kurtulmanın yolu olarak silah harcamalarını artırmayı, silah sanayini büyütmeyi gündemlerine alıyorlar.

Bunun bahanesi olarak da Rusya’nın Avrupa için bir “tehdit” olduğu, “Avrupa kapılarına dayandığı”, “işgal edeceği” gibi Avrupalıları korkutan kuyruklu bir yalan propagandası yapıyorlar. 10 yıldır Rusya’ya karşı yılda neredeyse 2 yaptırım paketi hazırlıyorlar.

En son geçen hafta 19.

Paketi kabul ettiler.Artık Avrupa’da kasalar boş, stokları tükenmiş.

ABD’nin de Ukrayna’ya yardımlarını neredeyse kestiği bir dönemdeyiz.

Ama yaptıkları her zirvede “Ukrayna ile birlikteyiz, yalnız bırakmayacağız, desteklerimizi sürdüreceğiz.

Şu uzun menzilli füzeyi, şu savaş uçağını vereceğiz” kararları alınıyor ve açıklamalar yapılıyor.

Bunu yapamayacakları gün gibi ortada.Çünkü küreselleşmenin ve AB’nin neoliberal dayatmaları ile ekonomileri zaten bir kriz içindeydi.

Halk yoksullaşıyordu, Milli egemenlik ve kimlikleri zayıflamıştı.

Ukrayna savaşıyla birlikte sadece halkı yoksullaşmadı, sanayisi de büyük bir darbe aldı.

Küreselleşmenin bu saldırısına karşı çıkacak ve halkı savunacak bir sol parti yoktu.

Sosyalist, komünist partiler sistemin sol ayağı işbirlikçi sosyal demokratlardı.

KÜRESELLEŞMEYE KARŞI ÜLKELERİNİ MİLLİYETÇİLER SAVUNUYOR Devrimci solun savunması gereken bu değerlere ilginç bir şekilde milliyetçiler sahip çıktı ve giderek büyüyerek ülkelerinde birinci ikinci parti durumuna geldiler.

Macaristan.

Slovakya ve İtalya gibi ülkelerde de iktidara geldiler.

Bunun için Fransa’da daha önceden Komünist Parti’nin en çok oy aldığı bölgelerde bugün Le Pen’in partisi güçlüdür.

Bunun için Doğu Almanya’da Almanya Alternatif Partisi AfD) daha çok oy almaktadır.Bu süreç Ukrayna savaşıyla daha da hızlandı.

Bu partiler ve iktidarlar, Avrupa’yı savaşın eşiğine getiren, ABD ve NATO’ya peşkeş çeken küreselci liderlere karşı mücadeleyi yükseltiler.

Trump-Putin görüşmelerini destekliyor, Ukrayna’da savaşın sona ermesini ve Rusya ile dostluğu savunuyorlar.Bugün Avrupa Birliği’nin başını sadece Trump değil; Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Slovakya Başbakanı Robert Fico da ağrıtıyor.

İlgili Sitenin Haberleri