Haber Detayı

Kaynak var, devrim şart: Sadaka değil altın bilezik
Nadir temeloğlu aydinlik.com.tr
01/11/2025 17:10 (1 ay önce)

Kaynak var, devrim şart: Sadaka değil altın bilezik

Kaynak var, devrim şart: Sadaka değil altın bilezik

2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı açıklandı.

Bugünkü bazı gazetelerin birinci sayfalarında, Mehmet Şimşek’in ağzından “Ekonomide en kötüsü geride kaldı” açıklamaları yer alıyordu.

Oysa Birgün’den Mustafa Bildircin’in Yıllık Program’daki verileri ortaya koyduğu haberi, yoksulluğun tehlikeli boyuta geldiğini gösteriyor: “Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na göre, 2022 yılında 4 milyon 498 bin 852 olan sosyal yardım alan hane sayısı, 2024 yılının sonunda 4 milyon 574 bin 684’e yükseldi.

TÜİK'in dört kişilik hane hesabıyla Türkiye’de sosyal yardıma muhtaç kişi sayısı 18 milyon 298 bin 736’ya ulaştı.” MİLLÎ EKONOMİNİN TASFİYESİ  Bu tablo küreselleşme denilen ve şu an hükûmetin de izlediği neoliberal ekonomi politikalarının bir sonucudur. 12 Eylül’le birlikte dünya ekonomisiyle bütünleşme programının özeti şuydu: Üretici kambur ilan edildi, Türkiye borca batırıldı, sıcak paraya bir uyuşturucu bağımlısı gibi muhtaç hale getirildi, işsizlik bir sopa olarak kullanıldı, sistemin devamı için vatandaşa iş yerine sadaka verildi.

Bitmedi: Paranın giriş çıkışı serbestleştirildi, gümrükler kaldırıldı, çiftçiye destek akçeleri kesildi, kamu iktisadi teşebbüsleri özelleştirildi.

Yüksek faizle borçlanma sürüyor.

SİSTEM PARTİLERİNİN TEK VAADİ: SADAKA Türk milleti bu politikalar sonucu giderek yoksullaştı.

İşsizlik aldı başını gitti.

Bakınız 5 gün önce TÜİK’in açıkladığı işsizlik verileri: “Hanehalkı İşgücü Araştırması’na göre, 15 yaş ve üzeri nüfusta işsiz sayısı Eylül ayında bir önceki aya kıyasla 12 bin kişi artarak 3 milyon 75 bine ulaştı.

İşsizlik oranı ise değişmeyerek yüzde 8,6 oldu. 2025 yılı Eylül ayında istihdam edilenlerin sayısı 200 bin kişi azalarak 32 milyon 491 bine düştü, istihdam oranı da yüzde 48,9 oldu.

Aynı dönemde işgücü 188 bin kişi azalarak 35 milyon 566 bin kişiye geriledi.

Atıl işgücü oranı ise (geniş tanımlı işsizlik) 1,2 puan azalışla yüzde 28,6 oldu.” Hal böyleyken sistemin sürdürülebilmesi için sadakaya ihtiyaç vardı.

Tarımda dönüm başına verilen para, çeşitli yardımlar ve sağlık hizmetleri, kömür ve makarna dağıtımları sürekli… Aslında bu sadakalar da havadan gelmiyordu.

Sıcak para komisyonculuğuyla veya halktan hortumladıkları kaynakların bir kısmı, sadakaya ayrılıyordu.

AK Parti, Türkiye’yi sadaka ekonomisine muhtaç etti.

CHP de bunu benimsedi.

Aile sigortasından, altın hesabına, son olarak da Temel Vatandaşlık Geliri açıkladılar.

CHP, bu konuda da AK Parti’yi taklit ediyor.

Bugün tüm sistem partileri, sadaka dağıtmayı amaçlıyor ve bunları programlarına yazıyor.

VATAN PARTİSİ ALTIN BİLEZİK VAAT EDİYOR Türkiye, devlet bütçesinden on milyarlarca lira kaynağı işte bu sadakaya ayırıyor.

Yaşlılara, sakatlara, hastalara insana yakışır hayat koşulları sağlamak, devletin görevidir.

Bu başka.

Fakat bugün eli ekmek tutan insanları sadakayla beslediğimiz bir duruma geldik.

Türkiye’de sistem partileri sadaka vaat ederken bir tek Vatan Partisi insanımıza altın bilezik vaat ediyor.

Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi programında bu konu gerekçeleriyle açıklanıyor: “Kamu kaynaklarının kullanılmasında emek seferberliğine yönelmek, özellikle genç işsiz yığınlarını üretim süreçlerinde değerlendirmek, çalışabilecek insanımıza sadaka dağıtmak yerine iş vermek, ekonomik kalkınma yanında, toplumsal sağlık ve ahlâk için de gereklidir. (…)Yaptığımız hesaplara göre bugün devlet bütçesinden 30 milyar Türk Lirası kadar kaynak, çalışabilir durumda olan vatandaşlarımıza dağıtılmaktadır.

Bu kaynaklarla yatırım yapılacak, fabrikalar açılacak, sadaka dağıtılan sağlıklı vatandaşlarımıza iş verilecektir.” KAYNAK VAR DEVRİM ŞART Evet Türkiye’nin ekonomik sorunları var.

Ülkemiz 500 milyar dolar borca batmış durumda.

Konkordatolar rekor kırıyor. 2025’in ilk 9 ayında 4424 şirket iflas açıklamış. 2026 Merkez Yönetim Bütçesi açıklanıyor, 2,6 trilyon açık var.

Faizler bel büküyor.

İşçi, çiftçi, esnaf, sanayici “Bu böyle gitmez” diyor.

Türkiye’nin sadaka dağıtmaya, Türk milletinin de sadaka almaya ihtiyacı yok.

Türkiye’nin ekonomik krizden çıkabileceği kaynakları var.

Türkiye’nin yurtdışı bankalarına kaçırılmış, bu milletin alın teriyle elde edilmiş, 500 milyar dolar tasarrufu var!

Bu paranın bir kısmının bile ülkeye getirilmesi ve yatırıma yönlendirilmesi büyük bir rahatlama yaratır.

İkincisi, bir o kadar da banka kasalarında kilitli altın var.

Bu altınların 500 milyar dolar değerine yakın olduğu tahmin ediliyor.

Devlet yetkilileri de bunu doğruluyor.

Bu birikim de üretim sürecine sokulmalıdır.

Halkın zenginleşmesi ve özgürleşmesinin tek bir yolu var: Herkes çalışacak.

Herkes üretecek.

Üretilenler hakça paylaşılacak.

Mesele gelmiş, bölüşüm ilişkilerine müdahaleye dayanmıştır.

Türkiye ancak ve ancak ekonomik zorlukları plan yaparak, tasarruf, yatırım, istihdam, üretim ve hakça bölüşüm programıyla, Üretim Devrimiyle ayağa kaldırılabilir.

Kaynak var, devrim şart!

İlgili Sitenin Haberleri