Haber Detayı
Rantı paylaştıranların değil erdemleri paylaştıranların iktidarı
Rantı paylaştıranların değil erdemleri paylaştıranların iktidarı
Ülkemizde ciddi ekonomik sorunlar yaşanıyor.
Borcu borçla çeviremez duruma geldik.
İflaslar, kapanan fabrikalar, işten atılan emekçiler… Hacizler aldı başını gitti.
Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, Temmuz 2025’te yasal takibe düşmüş kişi bir yılda yüzde 26 artarak 1 milyon 342 bine çıktı.
Borçlu millet olduk.
Borçlu devlet olduk.
Tek sorunumuz borçlu olmak değil.
Maalesef dört bir yanımızı rantçılar sarmış durumda.
Neoliberal sistemin sülükleri -sıcak para komisyoncuları, dolar ve borsa vurguncuları, büyük faizciler, tarikat rantçıları- vatandaşın kanını emiyor.
Bu durum siyasetin yapısını da etkiliyor.
Sistem partileri rant kapısına dönmüş durumda.
Onlarda vatan yok, emek yok, üretim yok… Koltuktan biri iniyor, biri çıkıyor ama rant sistemi değişmiyor.
Emeği, ekmeği değik rantı bölüşmek bugün esas hale gelmiş durumda.
MANŞETLERDEKİ RANT SAVAŞI Gazetelerde rant kavgası manşetlerini görmeye başladık.
Herkes birbirini rantçılıkla suçluyor.
Bugünden iki gazetenin manşetiyle örneklendirelim.
Birincisi Sabah gazetesi… Başlığı, “Boğazı haraca bağlamışlar.” Haberde şöyle deniyor: “CHP’li eski Beşiktaş Belediye Başkanı Akpolat’ın Boğaziçi öngörünümlü inşaatları ve sahildeki otelleri haraca bağladığı ortaya çıktı.
Rüşvet çetesini ifşa eden Başkan Yardımcısı Ozan İş, 50 milyon dolar topladığını söyledi.” İkincisi, Sözcü gazetesi… Başlığı, “Milleti unuttular varsa yoksa rant.” Haberde şöyle deniyor: “Milyonlar ay sorununu getirememekten, işverenler fabrikalara kilit vurma kâbusundan yakınırken yandaş müteahhitler bayram ediyor.
Rant projelerine oluk oluk para akıyor.” Durum bu… Sistem partileri rant savaşçısı haline geldi.
Ülkenin başında rantçılar oturuyor.
Kentlerin tepesine rantçılar çörekleniyor.
Üretken milletimiz, rantçılara kurban ediliyor.
Havadan para kazanma, köşe dönmecilik, vurgunculuk karakter haline geliyor.
Kamu hizmetinin yerini özelleştirmecilik ve rantçılık alıyor.
KİRLENEN İNSAN DEĞİL ÜRETEN İNSAN VE MİLLET Özel çıkar ve rant sistemi yalnızca ülkemizin kaynaklarını belli elelrde toplamıyor, kaynaklarımızı boşa harcamıyor.
İnsanı da kirletiyor.
Gerçek sevgiyi, sadakat ve vefayı her gün katlediyor.
Türk milleti olarak hepimize görev düşüyor.
Sülüklerden, rantçılardan kurtulmak zorundayız.
Rant paylaştıranlar değil, erdemleri paylaştıranların iktidarını inşa etmek durumundayız.
Yozlaşan Mafya-Gladyo-Tarikat rejimi çöküyor.
Birleşen ve Üreten Türkiye için hepimiz görev başına geçmeliyiz.
Vatan için, üretim için, birleşmek için, geleceğimiz için, güzellikleri paylaşmak için “Üreticilerin Millî Hükûmetini” kurmak ve belediyelerimizi yeniden halkla ve kamuculukla buluşturmak zorundayız.