Haber Detayı

Türkiye’de İslamcılığın Özneleşmiş Hâli: “Akıncılar Hareketi”
Doç. dr. girayalp karakuş aydinlik.com.tr
23/10/2025 10:20 (2 ay önce)

Türkiye’de İslamcılığın Özneleşmiş Hâli: “Akıncılar Hareketi”

Türkiye’de İslamcılığın Özneleşmiş Hâli: “Akıncılar Hareketi”

1961 Anayasasının getirdiği özgürlükçü ortamda Türkiye İşçi Partisi’nin 1965 seçimlerinde 15 milletvekili çıkarması milliyetçi-muhafazakâr camiada tedirginliğe yol açmıştı.

Türkiye’deki sosyalistlerin üniversitelerde Fikir Kulüpleri etrafında örgütlenmeleri sağ kesimi eyleme geçmeye zorladı.

ERBAKAN’IN KİTLESİ ALT-ORTA SINIF EŞRAF  1960’lar Türkiye’sinde sol hareketlere alternatif olabilecek tek gençlik örgütlenmesi “Milli Türk Talebe Birliği” idi.

Bu gençlik hareketinin de enteresan bir geçmişi var.

İlk olarak Atatürk döneminde kuruldu ve ideo-politik felsefesi Kemalizm idi.

Razgrad olaylarından sonra 1936’da kapatıldı, 1946’da yeniden açıldı.

Demokrat Parti’nin 1950’de iktidara gelmesiyle birlikte teşkilat yavaş yavaş milliyetçi-muhafazakâr bir hüviyete büründü.

Solu durdurmak için ilk başta ırkçı mottolar ileri süren teşkilat daha sonra tamamen İslamcıların eline geçti.

Necmettin Erbakan’ın siyaset sahnesine çıkmasıyla birlikte teşkilat önce Milli Nizam Partisi daha sonra ise Milli Selamet Partisi adını alacak hareketin gençlik kolu gibi çalışmıştır. 12 Mart 1971’de sol-ülkücü derneklerin hepsi kapatılırken Milli Türk Talebe Birliği’ne dokunulmamıştır.

Çünkü teşkilatın yetkilileri 12 Mart Muhtırası sola karşı yapıldığı için askerlere destek vermiştir.

Erbakan ve İslamcıların dayandıkları kitle ise alt-orta sınıftan gelen Anadolulu küçük esnaf ve eşraftı.

Erbakan her ne kadar kendisini muhafazakâr olarak nitelese ve onların oyuna talip olsa da Türkiye muhafazakârlarının hepsinin oyunu alamamıştır.  1970’ler İslamcılarının temel stratejilerini iki döneme ayırabiliriz: Birinci dönem pasif direniş yılları (1970-1978), İkinci Dönem aktif direniş yılları (1978-1980).

İslamcıların pasif direniş yıllarındaki temel stratejileri İslamcı gençliği anarşinin dışında tutmaktı.

İkinci dönem aktif direniş yılları ise Akıncıların lideri Metin Yüksel’in ülkücüler tarafından katledilmesi ve 1979 İran İslam Devriminin getirmiş olduğu motivasyon kaynağıyla harekete geçmeleridir.

AKINCILAR ÜLKÜCÜLERİ MÜNAFIKLIKLA SUÇLADI Akıncılar Derneği 1975’te kurulmuştur.

Aktifleşmeye başladığı yıllar İkinci Milliyetçi Cephe Hükümetinin kuruluş yıllarına denk gelmektedir.

Akıncılar Derneği başından beri ülkücü hareketle kayıtsız koşulsuz ittifak yapılmasına ve MNP’nin gençlik örgütü gibi hareket etmeye mesafeli yaklaşmıştır.

Nitekim Erdoğan Tuna ve Metin Yüksel’in öldürülmesi Akıncıların ülkücüleri “münafıklık”la suçlamasına neden olmuştur.

Onlara göre; bu olayların neticesinde İslam’ı temsil etmeye yetkili tek hareket kendileriydi.

Akıncılar Teşkilatının üyelerinden birisi de şimdiki cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Akıncılar İran İslam Devriminin gerçekleşmesiyle MNP ile paradigma ayrılığına düştüler.

İran İslam Devrimi ulema ile halkın (komünistler, laikler vs vardı) ortaklaşa yaptığı bir devrimdi ve aynı şekilde Türkiye’de de böyle bir halk hareketi yapmak mümkün olabilirdi.

Erbakan’ın MNP’si ise parlamenter sistemle legal yollardan iktidara gelmenin hesabını yapan bir partiydi.

Nitekim Akıncılar içerisinde çeşitli ayrışmalar yaşandı.

Akıncılar bu dönemde Sakarya, Yozgat ve Of’ta büyük mitingler düzenleyerek aktif mücadeleye geçtiler.

İSLAMCILARIN ROL MODELİ YOKTU Sosyalistlerin Sovyetler Birliği, Çin, Yugoslavya, Arnavutluk gibi rol model alacakları deneyimleri vardı.

Ancak Türkiye’deki İslamcıların çeviri metinleri okuyup tahlil etmekten başka model alabilecekleri İslam devleti yoktu.

Bu açığı İran Devrimi karşıladı.

İranlı düşünürlerin eserleri Türkçe’ye çevrilip bedava dağıtıldı.

Türkiye’de İslamcılık popüler hâle getirilmeye çalışıldı.

Tabii ki bunda ABD’nin Yeşil Kuşak Projesinin katkısını da göz ardı edemeyiz.

MNP, MTTB ve Akıncılar Milli Görüş düşüncesini savunuyorlardı.

Ne komünizm, ne kapitalizm, tek yol Milli Görüş diyorlardı.

Neydi bu Milli Görüş?

Ekonomide ağır sanayi hamleleri yaparak ulusal kalkınmayı sağlamak, faize karşı çıkmak, toplum mühendisliğinde imam hatiplerin sayısını arttırarak, zorunlu din dersi koyarak toplumun ahlâkını konsolide etmek, mukaddesatçı bir eğitim vermekti.

Tutarlı yönleri olsa da eklektik bir programları vardı.

Gerek MNP gerekse Akıncılarda Osmanlı-Selçuklu dönemine özlem vardı.

Onlar Türkiye’nin Misak-ı Milli Sınırlarını yeterli görmüyorlardı ve cihanşümul bir imparatorluk hayali kuruyorlardı.

Nitekim fantazmaları birtakım çevreleri rahatsız ediyordu ve 13 Aralık 1979’da Ankara Sıkıyönetim Komutanlığınca kapatılmıştır.

Bu konuyla ilgili Ertuğrul Zengin’in “Akıncılar Hareketi” 1970’lerde İslamcı Gençliğin Oluşumu ve Eylem kitabını okuyucularımıza tavsiye ederim.

Saygılarımla.      

İlgili Sitenin Haberleri