Haber Detayı

Balfour Deklarasyonundan Gazze’ye
Berna bridge aydinlik.com.tr
19/10/2025 10:33 (2 ay önce)

Balfour Deklarasyonundan Gazze’ye

balfour deklarasyonundan gazze’ye

İki yıldır Gazze’de, öncesinde tüm Filistin/İsrail’de yüz yılı aşkındır dökülen kan şimdilik durdu, herkes nefesini tutmuş, ne olacak, tekrar başlayacak mı diye bekliyor.

Başlamasa bile sarılacak çok yara var.

İyileşmeyecek çok travma var.

Yerle bir olmuş bölgenin bu günlere gelmesinde, kan gölüne dönüşmesinde ilk başta İngiltere’nin ve tabii ABD’nin ve diğer Batılı ülkelerin çok payı var. 1917’de, daha Osmanlı toprağıyken İngiltere’nin verdiği “Yahudi Anayurdu” sözü bugün hala gündemde… BBC Türkçe’nin haberine göre İngiltere'nin eski dışişleri bakanlarından Arthur Balfour'un adı Birleşik Krallık lise tarih kitaplarında pek geçmese de aynı yaşlardaki İsrailli ve Filistinli öğrenciler onun kim olduğunu ve ne yaptığını size 100 küsur yıl sonra hala bütün detaylarıyla anlatabilirler.

İSRAİL/FİLİSTİN SORUNUNUN BAŞLANGIÇ NOKTASI Deklarasyonda İngiltere, 67 sözcükle, o sırada Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olan Filistin topraklarında bir "Yahudi ulusal anayurdu" kurulmasını destekleyeceğini bildirdi.

Deklarasyon bu nedenle birçokları için İsrail-Filistin Sorununun başlangıç noktasını oluşturdu.Balfour, deklarasyonu, o sırada Birleşik Krallık vatandaşı Yahudilerin liderlerinden Walter Rothschild'a gönderilen bir mektuba ekli olarak gönderilmişti.

Rothschild, Yahudilerin "tarihi anayurt" saydıkları, Şeria/Ürdün Nehri'nin doğu yakasından Akdeniz'e kadar uzanan, o sırada Filistin denilen topraklarda bağımsız bir devlet kurma ülküsü, yani Siyonizm’in en önde gelen savunucusu ve İngiltere Siyonist Federasyonu'nun da başkanıydı. ‘DEVLET’ YERİNE MUĞLAK ‘ULUSAL ANAYURT’ KULLANILDI Deklarasyon metni, Filistin yerli nüfusunun ezici çoğunluğunu oluşturan Filistinli Araplar tarafından bu süreçte temsil edilmedi.

Fikirleri sorulmadı.

Osmanlı’ya da sorulmadı tabii.

Bu dünyadaki güçlü ve etkili bir ülke tarafından Siyonizm’e verilen ilk açık destek bu deklarasyon oldu.

Buna karşılık metinde "devlet" yerine, bilerek daha muğlak "ulusal anayurt" kavramı kullanıldı, Filistin denirken tam olarak hangi sınırların kastedildiği de belirtilmedi.

İngiltere hükümeti daha sonra "Filistin'de bir Yahudi anayurdu" derken bütün Filistin'i kastetmediğini bildirdi.

Ancak İngiltere hükümeti 1939 yılına gelindiğinde Balfour Deklarasyonu ile bir hata yaptığını kabul etti.

Böyle bir açıklama yapmadan önce yerli halkın görüşlerinin dikkate alınmış olması gerektiğini ve deklarasyonda Filistinlilerin siyasi haklarının da güvenceye alınması koşulunun getirilmesi gerektiğini kabullendi.

BUGÜN YEĞEN BALFOUR ‘DEVLET’ SÖZÜ VERİLMEDİĞİNİ SAVUNUYOR Ancak bunu yapmadığı için hızla gelişmeler İngiltere’nin kontrolünden çıktı.

El Arabiya televizyonunda Arthur Balfour’un yeğeni Lord Roderick Balfour ise kendisiyle yapılan söyleşide 1917 deklarasyonunda Yahudilere “devlet” sözü verilmediğini, bir Yahudi Anayurdu için yalnızca sempati iletildiğini savunuyor.

Deklarasyonun Fransa’daki evlerinin banyolarının kapı arkasında asılı olduğunu anlatıyor. “O yıllardan bugünü görmek mümkün değildi, bölgede az insan yaşıyordu, Holokost olmamıştı.

Büyük amcamız Dışişleri Bakanıydı.

Başkası o görevde olsa onun adı geçecekti” diyerek amcasının hümanist olduğunu savunuyor.

Rus Çarını suçluyor, Yahudileri sınır dışı ediyordu, amcamınki sınır dışı edilen Yahudilere hümanist bir jestti diye ekliyor.

Filistinliler saldırı altında değildi, birkaç Yahudi gidip orada yaşasa ne zararı olurdu, diyor.

Kısacası, o yıllardan Siyonist genişlemenin tahmin edilemediğini savunuyor.

PEKİ MEKTUP NE DİYOR? "Saygı değer Lord Rothschild, Majestelerinin Hükûmeti adına kabineye sunulan ve kabul edilen Yahudi Siyonist isteklerini sempati ile karşılayan ekteki deklarasyonu iletmekten memnuniyet duyarım.Majestelerinin Hükûmeti, Filistin'de Yahudiler için bir ulusal yurt kurulmasını uygun karşılamaktadır ve bu hedefin gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için elinden geleni yapacaktır.

Filistin’deki Yahudi olmayan toplumların sivil ve dinî haklarına ve başka ülkelerde yaşayan Yahudilerin sahip oldukları haklara ve siyasî statülerine zarar verecek hiçbir şeyin yapılmayacağı açıkça anlaşılmalıdır.Bu deklarasyonu, Siyonist Federasyonu'nun bilgisine sunmanızdan memnuniyet duyacağım.Saygılarımla Arthur James Balfour"

İlgili Sitenin Haberleri