Haber Detayı

Gecikmiş bir temizliğin ilk adımları atılmış oldu
Aytunç erkin nefes.com.tr
29/12/2025 05:00 (3 saat önce)

Gecikmiş bir temizliğin ilk adımları atılmış oldu

Türkiye geçen haftadan bu yana kara para, bahis, uyuşturucu operasyonlarını konuşurken gündeme bir operasyon daha düştü. İstanbul...

Türkiye geçen haftadan bu yana kara para, bahis, uyuşturucu operasyonlarını konuşurken gündeme bir operasyon daha düştü.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kamuoyunda “3 Temmuz 2011 yılında Futbolda Şike Soruşturması” şeklinde anılan ve Fenerbahçe Spor Kulübü eski başkanı Aziz Yıldırım başta olmak üzere spor camiasından birçok kişiyi hedef alan süreçle ilgili yürütülen soruşturmada eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanvekili Lütfi Arıboğan, Ahmet Gülüm, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal’ı gözaltına aldı.

Köksal ve Ahmet Gülüm savcılıktan serbest bırakıldı.

Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı hakkında adli kontrol kararı verildi.

Suçlama şuydu: Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmamakla Örgüte Yardım.

Bu noktada Arıboğan’a yöneltilen sorulardan birisi de şuydu:“Müşteki Mehmet Şekip Mosturoğlu ve vekili ile tanık Lube Ayar tarafından sunulan ve kamuoyunda ‘Futbolda Şike Soruşturması’ adıyla anılan FETÖ/PDY mensubu bir kısım kamu görevlilerince usulsüz şekilde yürütülen soruşturmalar ile ilgili olduğu belirtilen mail içerikleri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma başlatılmış… Müşteki Mehmet Şekip Mosturoğlu’nun avukatı İrfan Coşkun tarafından Cumhuriyet Başsavcılığımıza sunulan mail içerikleri İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerince yapılan çözümleme çalışmaları aşağıda tarafınıza gösterilmiştir.

Tarafınıza sorulan söz konusu mail içerikleriyle ile ilgili savunma ve delillerinizi açıklayınız.”ET-BALIK KURUMU’NDA OLAN TEMİZLİK TFF’DE NEDEN OLMADI?Evet soruşturmanın başlamasına neden olan maillerin geldiği Şekip Mosturoğlu’yla “3 Temmuz sürecini” ve “son operasyonu” konuştum.- 3 Temmuz 2011 operasyonunda başta o dönem Fenerbahçe’nin başkanı olan Aziz Yıldırım ve kulüp ısrarla ‘TFF ayağı nerede’ diye soruyordu.

Bu son soruşturmadan ne anlamalıyız? 3 Temmuz kumpasının paydaşları içinde sadece emniyet ve yargı mensuplarının olduğunu düşünmek saflık olurdu.

Zira süreç içinde bizlerin yaşadığı adli mağduriyetlerin yanı sıra kulübümüzün uğradığı sportif yaptırımlardan kaynaklanan mağduriyetler de söz konusuydu.

TFF tarafından bizlere ve kulübümüze karşı yapılan emsali olmayan uygulamalar, dayatma ve acele ile alınan kararlar bizim bu şekilde düşünmemizi gerektiriyordu.

Bu süreçte Fenerbahçe, TFF’nin tasarrufları ile yüz milyonlarca dolar zarara uğradı.

Hatırlarsanız sürekli aynı sözü tekrarlıyordum.

Et-Balık Kurumu’nda FETÖ temizliği yapıldı ama federasyona dokunulmadı diye.

Bu şekilde gecikmiş bir temizliğin ilk adımları atılmış oldu.İDDİAMIZIN BELGESİNE ULAŞTIK AZİZ YILDIRIM DA BİLGİ VERDİ- Size gelen mailin hikayesi ve sonradaki süreci anlatır mısınız?Bu mail bana Almanya’dan gönderilmiş.

İlk anda virüs ya da spam olacağını düşündüm.

Yine de eklerden birini açtım.

Açınca gözlerim fal taşı gibi açıldı.

TFF’nin UEFA’yı manipüle ettiği anlaşılıyordu.

Heyecanla avukatlar Fethi Pekin ve Alper Alpoğlu’nu aradım.

Onlarda çok heyecanlandılar.

Ardından Ali Koç’u aradım.

İnanılmaz bir heyecan ve mutluluk yaşadık. 3 Temmuz sürecine dair en önemli iddiamızın kısmen de olsa belgesine sahip olmuştuk.

Sabah Aziz Yıldırım’a bilgi verdim.

İnanılmaz bir duyguydu.

Sonra Alper Alpoğlu ve İrfan Coşkun ile savcılığa gittik.

Terör suçlarını soruşturan başsavcı vekili bizi dinledi ve bilgi sahibi sıfatıyla ifade verdik.

Bir süre sonra da Aziz Yıldırım savcılığa giderek bilgiler verdi.- Davadan ne bekliyorsunuz?Bu soruşturma bile başlı başına çok önemli.

Başsavcılığın konuya ilişkin basın bülteni bile yıllardır beklediğimiz hukuki tespit ve değerlendirmeler ile dolu.

Şimdi iddianame ve davanın açılmasını bekliyoruz.

Bizler bu kumpası kuranlarla hukuki süreç içinde karşılaşmayı dört gözle bekliyoruz.

Bu bizim şahsi beklentimiz değil.

Camia olarak bu günü çok bekledik. 2014’te de şikayet etmiştik şimdi ete kemiğe büründü - Hatırladığım kadarıyla 2014’te de gözaltına alınanlarla ilgili şikayetiniz vardı.

Neden 11 yıl sonra?2014 yılında yaptığımız şikayet tıpkı 12 Mayıs olayları için yaptığımız şikayet gibi işlem yapılmadan kapanmıştı.

Bu defa İstanbul Cumhuriyet Savcılığı konuyu inanılmaz bir ciddiyet ve hassasiyet ile ele alarak camiamızın yıllardan beri sonuçlanmasını beklediği bu süreci başlattı.

Gelen mail ekindeki belgeler de konuya ilişkin şikayetimizi somutlaştırdı.

Adeta iddiamız ete kemiğe bürünmüş oldu.FETÖ süreci hâlâ devam ediyor- Aziz Yıldırım “3 Temmuz süreci devam ediyor” diyordu.

Hâlâ devam ediyor mu?Ediyor kesinlikle.

Sportif yarışmada da kurumsal münasebetlerde de hâlâ rasyonel olmayan şeylerle karşılaşıyoruz.

Bunun başka bir izahı olamaz.

FETÖ kalıntıları her fırsatta Fenerbahçe karşısında yaşadığı mağlubiyetin rövanşı peşinde koşuyor.

Camia olarak bu konudaki sağlam duruşumuzdan asla vazgeçmemeliyiz.Bu soruşturmayla tarih onları hep hatırlayacak- Lütfi Arıboğan’ın Mehmet Baransu’yla görüşmelerini hatırlamamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?Bu konuda yorum yapmaya bile gerek yok.

İlişkinin yoğunluğu ve biçimi her şeyi ortaya koyuyor.

Bir Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kaderiyle oynayanların neyi hatırlayıp hatırlamadığı benim için hiç mühim değil.

Bu soruşturma ile tarih onları hep hatırlayacak.

Ne diyordu Arıboğan: “Sürecin başından itibaren bakarsanız, siyaset suçlu, cemaat suçlu, polis suçlu, savcı suçlu, TFF suçlu, CAS suçlu, UEFA suçlu, FIFA suçlu, medya suçlu, Mehmet Ali Aydınlar suçlu, Şenes Erzik suçlu, Lütfi Arıboğan suçlu, İlhan Helvacı suçlu, şimdi Ebru Köksal suçlu.

Ya bu olacak şey değil.

Hani ünlü fıkradaki deyimi hatırlatıyor; hırsızın hiç mi suçu yok?” Sanırım bu sorunun cevabını savcılık süreci sonunda en anlaşılabilir şekilde öğrenmiş oldu Arıboğan.

Soruşturma dosyasındaki o e-mailPierre Cornu tarafından kullanılan Pierre.cornu@uefa.ch isimli mail adresi üzerinden 06.09.2011 günü saat: 09.54’te lutfiaribogan@yahoo.com, ilhanhelvaci@tff.org ve lutfiaribogan@tff.org isimli mail adreslerine gönderilen Fenerbahçe konulu elektronik posta içeriğinin; “Dear both, As mentioned in my phone cali and SMS yesterday to Lutfi, I would like to inform you that within the frame of the procedure introduced in CAS by Fenerbahçe FC, the CAS requests UEFA and the UEFA to nominate a joint arbitrator.

Apparently, this is an order and we better comply with it.

UEFA would like to nominate Mr Massimo Coccia as an arbitrator.

He’s a renowned sports lawyer and we trust him.

Could you please confirm to me that you agree with this and that you will nominate the same person ?

UEFA and the TFF have a deadline today to file a written submission to the CAS, about the request for provisional measures filed by Fenerbahçe.

I’m preparing UEFA’s submission and it will be filed on time.

We are going to explain that UEFA made no decision in the Fenerbahçe case, but also that the request should be denied anyway.

From what Lutfi told me, the TFF has appointed or is going to appoint Mr Rigozzi as its attorney for the case.

Please let Mr Rigozzi know that if he wants to discuss the case, he may cali me anytime today.

Thanks in advance and best wishes.

Pierre Cornu Chief Counsel, Integrity and Regulatory Affairs” şeklinde olduğu anlaşılmış, söz konusu mail içeriğinin Türkçe diline tercüme edilmiş halinin; “İkinize de merhaba, dünkü telefon konuşmamda ve Lütfi’ye gönderdiğim SMS’te de belirttiğim gibi Fenerbahçe CAS kapsamında başlatılan prosedür çerçevesinde, UEFA’nın ve UEFA’dan ortak bir hakem atamalarını talep ettiğini tarafınıza bildirmek isterim.

Görünüşe göre bu bir emir ve bizler de buna riayet etmek durumundayız.

UEFA sayın Massimo Coccia’yı hakem olarak aday göstermek istiyor.

Kendisi tanınmış bir spor hukukçusudur ve ona güveniyoruz.

Bu konuda hemfikir olduğunuzu ve aynı kişiyi aday göstereceğinizi teyit edebilir misiniz?

Fenerbahçe tarafından yapılan geçici tedbir talebine ilişkim olarak CAS’a yazılı beyan sunmak için son tarih bugündür.

UEFA’nın beyanını hazırlıyorum ve tam vaktinde sunulacaktır.

UEFA’nın Fenerbahçe davasında hiçbir karar almadığını ve ayrıca bu talebin her şekilde reddedilmesi gerektiğini açıklayacağız.

Lütfi’nin bana söylediğine göre, TFF Sayın Rigozzi’yi bu dava için avukatı olarak atamış ya da atayacakmış.

Lütfen Sayın Rigozzi’ye davayı tartışmak isterse beni gün içerisinde arayabileceğini iletin.

Şimdiden teşekkür ederim, saygılarımla.

Pierre” şeklinde olduğu...

İlgili Sitenin Haberleri