Haber Detayı
Stratonikeia Antik Kenti'nin kalbinde: Yaşayan bir Osmanlı köyü
Dünyanın en büyük mermer antik kenti olmasının yanı sıra 'aşkın ve gladyatörlerin kenti' olarak anılan Muğla’nın Yatağan ilçesindeki Stratonikeia Antik Kenti’nde, köy meydanını yeniden işlevlendirmeye yönelik çalışmalar sürüyor.
‘Geleceğe Miras’ projesi kapsamında yürütülen düzenlemeyle, 19. yüzyılda bu alanda var olan mesleklerin günümüze uyarlanarak yeniden yaşatılması hedefleniyor.
GİRİŞ VE ÇIKIŞ TAMAMLANDI, SIRA DÜKKÂNLARDA Köy meydanının giriş ve çıkış bölümlerinde çalışmalar tamamlandı.
Proje bütünüyle hayata geçirildiğinde berber, nalbant, kalaycı, terzi, bakırcı, fırın, ayakkabıcı ve zeytinyağı satışı yapan iş yerleri, günümüz koşullarına uygun şekilde yeniden hizmet vermeye başlayacak. 3 BİN 500 YILLIK KESİNTİSİZ YAŞAM Helenistik dönemden Cumhuriyet’e kadar pek çok medeniyetin izlerini taşıyan Stratonikeia, halen yaşamın devam ettiği nadir antik kentlerden biri olma özelliğiyle öne çıkıyor.
Yaklaşık 3 bin 500 yıldır kesintisiz yerleşimin sürdüğü kentte, Selçuklu dönemine ait hamam ile Menteşe Beyliği’nden kalan Şaban Ağa Camii’nin restorasyonuyla başlayan çalışmalar kapsamında Semerci Ömer Evi ve Ali Aydın Evleri de restore edildi.
ZİYARETÇİLER İÇİN SOSYAL ALANLAR Köy meydanında yer alan kahvehane, antik kenti gezmeye gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere çay, kahve ve kahvaltı gibi ihtiyaçlarını karşılama imkânı sunuyor.
Düzenlemelerin tamamlanmasıyla birlikte meydanın, ziyaretçiler için daha canlı ve işlevsel bir merkez haline gelmesi amaçlanıyor. 'ANTİK KENTİN KALBİNDE YAŞAYAN BİR OSMANLI KÖYÜ' ‘Geleceğe Miras’ projesi hakkında bilgi veren Stratonikeia ve Lagina Antik Kentleri Kazı Başkanı Prof.
Dr.
Bilal Söğüt, köy meydanındaki dükkânların Menteşe Beyliği, Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerine ait özgün yapılarıyla yeniden ayağa kaldırıldığını söyledi.
Söğüt, tüm yapıların eski fotoğraflar, arşiv belgeleri ve bölgede yaşamış kişilerden alınan bilgiler doğrultusunda birebir çizilerek restore edildiğini belirtti.
Prof.
Dr.
Söğüt, çalışmalar tamamlandığında demirciden bakırcıya, fırından ayakkabıcıya kadar pek çok mesleğin yeniden hayat bulacağına dikkat çekerek, “Antik kentin kalbinde, günümüz şartlarına uyarlanmış yaşayan bir Osmanlı köyü oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.