Haber Detayı

‘Radyocular telif kurbanı olmasın’
Gündem aydinlik.com.tr
20/12/2025 12:49 (6 gün önce)

‘Radyocular telif kurbanı olmasın’

Radyocular ve Yayıncılar Derneği Başkanı Mustafa Duyar, 'Yerel radyoların en büyük sorunları, yüksek ve adil olmayan telif ücretleridir.' ifadelerini kullandı.

Türkiye’de özel radyolar 1992 yılından itibaren yasal olmayan zeminde yayın yapmaya başladı.

Halktan ilgi görünce de hızla yurt çapında yayılmaya başladı.

Kısa sürede bine yakın radyo kuruldu ve telsiz yasasından yararlanarak yayın yapmaya başladı. 1993 yılında da Ulaştırma Bakanlığı tarafından “yasal zemini yok” denilerek kapatıldı.

Bu sırada yasa hazırlandı ve radyolara bu çerçevede izin verildi.

Daha sonra da RÜTÜK kuruldu.

Bugün radyoculuk ne durumda.

İşte bunları Radyocular ve Yayıncılar Derneği Başkanı Mustafa Duyar ile görüştük.

Dernek bu pazar günü İstanbul’da kongresini yapacak.

Mustafa Duyar bu alanda kıdemli radyoculardan.

Hatta bu uğurda ceza bile almış.

En büyük dertlerinin telif yasası olduğunu söylüyor ve yüksek teliflerin radyocuları zor duruma soktuğunu belirtiyor.

Duyar, mesleki geçmişini şöyle anlatıyor:“1990'lı yılların başlarında radyo yayıncılığına adım atmış, bu mesleğe büyük emek vermiş ve çok sayıda zorlukla karşılaşmış biriyim.

Telif sorunları nedeniyle radyomun 2001 yılında kapanmasına rağmen, mücadelemi sürdürerek ve hukuki yollara başvurarak radyomun yeniden açılmasını sağladım.

Radyoculuğu severek yapıyorum.

Bu nedenle şimdiye kadar her türlü zorluklarını göğüsleyerek bugünlere kadar geldik.” Radyocular ve Yayıncılar Derneği, pazar günü İstanbul’da kongresini yapacak RADYOCULAR DERNEĞİ Duyar, yeni kurulan Radyocular ve Yayıncılar Derneği'nin kuruluş amacı şöyle özetledi: “Radyocular ve Yayıncılar Derneği, yerel radyo yayıncılarının haklarını korumak, sektördeki sorunlara çözüm bulmak ve yerel radyo yayıncılığının önemini vurgulamak amacıyla kurulmuştur.

Amacımız, tüm radyocuların sesi olmak ve sektörün daha sağlıklı bir yapıya kavuşmasını sağlamaktır.

Misyonumuz ise yerel radyolar yaşasın mümkünse çok da iyi yaşasın.” Yaklaşık 35 yıldır yayın yapan yerel radyoların sorunlarını ise şöyle anlattı: “Yerel radyoların en büyük sorunları, yüksek ve adil olmayan telif ücretleridir.

Sürekli yenilerinin ortaya çıktığı, çok sayıda müzik dernekleri ya da birliklerin adeta yerel radyo yayıncılığını yok etmeye yönelik telif ücretleri, eğer anlaşma yapılmazsa radyo yayıncı kuruluşların, mahkeme kapılarında sürünüp cezaevlerine girmelerine neden olacak durumda.

Bu nedenle hırsız muamelesine maruz kalmaları ve bu sorunun akabinde pek çok yerel radyo yayını yapan şirket sahibinin radyosunu kapattığı ya da sattığı gerçeği varken, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) gibi kurumların yüksek fiyat talepleri ve bazı kamu kurumlarının ayrımcı tutumları da sorunu derinleştiriyor.

Özellikle, belediyeler gibi kurumların Basın İlan Kurumu'na üye olmayan radyolara reklam vermemesi, yayıncılık ve reklamcılık anonim şirketi olan, bültenlerinde yerel ya da genel haberler veren, bünyesinde radyo gazeteciliği yapılan radyolara karşı bir haksızlıktır.

Sorunlarımızın dinlenmesini ve çözüm bulunmasını istiyoruz.” Mustafa Duyar sorunların çözümü konusunda ise şu önerilerde bulundu: “Bu sorunların çözümü için, meslek birliklerinin daha makul taleplerde bulunması, EPDK gibi kurumların düzenlemelerini gözden geçirmesi ve kamu kurum ve kuruluşlarının yerel radyo yayıncılığına destek vermesi gerekiyor.

Basın İlan Kurumu tarafından da yerel radyo yayıncılarına pozitif ayrımcılık yapılmalı.Meselâ, bizim zorunlu yayın zorunluluğumuz var.

Bu zorunlu yayınlarda aynı zamanda resmi ilan gibi bizim de bir gelirimiz olabilir.

Bu sayede yerel radyoların yaşama şansı artacak, ekonomik olarak güçlenen yerel radyolar, kamu yararına programlarıyla ve kültürel hizmetlerine devam edebilecektir.

Vatandaşın sesini duyurabilme şansının yerel yayın mecraları, özelliklede yerel radyolar olduğu unutulmamalıdır.

Tekelleşen bir ortamda holdinglerce beslenen radyo ve çevrelerin ülke gerçeklerine manipüle edebileceği, toplumu yanlış yönlendirebileceği aşikâr.

Oysa yerel radyo komşudur, dosttur akrabadır, dinleyicisi ile yüz yüzedir.

Yalan haber yapamaz, manipüle edemez.

Komşusundan bir şey saklayamaz.

Biz yerel radyolar örgütlenip, devlet tarafından desteklenirse, radyolarımız, ülkenin genel kültürüne çok ciddi katkı sağlayabilir.”

İlgili Sitenin Haberleri