Haber Detayı
Yılın sözcüğünü sorduk! ChatGPT 2025’i ‘eşik’ yılı ilan etti
Türk Dil Kurumu, Oxford, Cambridge, gibi dil kurumları ve sözlükler yılın sözcüğünü seçiyor. Oxford’a göre yılın kelimesi rage bait oldu. Sözcük; hiçbir yere varmayan, öfkeyi artırmak için yapılan paylaşımlar anlamına geliyor.
Cambridge ise kişinin gerçekte tanımadığı ünlülere veya sosyal medya karakterlerine karşı duyduğu duygusal yakınlığı tanımlayan “parasocial”i yılın sözcüğü seçti.
Collins Dictionary ise “vibe coding” kavramını seçti.
Bu terim, uygulama veya siteyi elle kodlamak yerine, yapay zekâya tarif ederek oluşturmayı tanımlıyor.
Sözcükler, hem vatandaşların katılabildiği anketlerle ve kurumların kurullarının aldığı kararlarla belirleniyor.
Yeni yıla doğru giderken yılın sözcüğünü ChatGPT’ye sorduk.
Elbette her kullanıcının alacağı yanıtların farklı olabileceğini belirtmek gerekiyor.
Çünkü ChatGPT gibi programlar kişisel tercihlere göre şekillenebiliyor. ‘GEÇMİŞ BİTMİŞ DEĞİL AMA GELECEK HENÜZ BAŞLAMADI’ İlk önce uygulamaya, “Chat merhaba sen bir dil kurumu ya da sosyal araştırmalar enstitüsünün başında olsaydın hangi sözcüğü 2025'in sözcüğü ilan ederdin?” sorgusunu yaptık.
Aldığımız yanıt ise “eşik” yanıtı oldu.
CHATGPT yanıtında bu sözcüğü dünyanın eski düzenle yeni düzen arasında kalmış olması nedeniyle tercih ettiğini belirtti: “2025, bireylerin, toplumların ve kurumların artık eski düzenle yeni olan arasında net bir sınırda durduğu bir yıl oldu.
Teknolojide yapay zekânın gündelik hayata tam anlamıyla girmesi, siyasette ve ekonomide kalıcı belirsizlik hâli, kültürde hızla değişen değerler ve bireysel hayatta artan güvencesizlik duygusu; hepsi aynı noktaya işaret ediyor: “Geçmiş bitmiş değil ama gelecek de henüz başlamadı. “‘Eşik’ sözcüğü bu durumu dilsel olarak güçlü biçimde karşılıyor: “Ne tamamen içerideyiz ne dışarıda. “Ne eskiye dönebiliyoruz ne de yeniyi tam olarak kavrayabiliyoruz.
Karar anındayız ama kararın sonuçlarını bilmiyoruz. “Bu kelime, 2025’in ruh hâlini; bekleyiş, gerilim, dönüşüm ve belirsizlik duygularını tek başına taşıyabilecek kapsayıcılıkta.
Aynı zamanda toplumsal bir muhasebeyi de çağırıyor: Eşiği geçecek miyiz, yoksa geri mi döneceğiz?”