Haber Detayı
163 milyon yaşında... Boyu 70 cm
Kuzey Çin’de bulunan ve 163 milyon yıl öncesine tarihlenen Pulaosaurus qinglong adlı küçük bir dinozor fosilinde, taşlaşmış mide içeriği ve nadir görülen kemiksi bir gırtlak yapısı tespit edildi.
Kuzey Çin’in Hebei eyaletindeki Qinglong ilçesinde bulunan Jura dönemine ait bir kaya tabakasında, küçük bir dinozor türü olan Pulaosaurus qinglong’a ait neredeyse eksiksiz bir iskelet keşfedildi.
Fosilde, hayvanın son yediği besinlere ait kemik ve bitki kalıntılarının yanı sıra, dinozorlar arasında son derece nadir görülen kemiksi bir gırtlak yapısı da belirlendi.Yaklaşık 163 milyon yıl önce yaşayan Pulaosaurus qinglong, yalnızca 70 santimetre uzunluğundaydı.
Araştırmaya göre fosilde, bitki ağırlıklı mide içeriği ile ses üretimiyle ilişkili olduğu düşünülen kemikleşmiş bir “ses kutusu” bulundu.Çalışma, Pekin’deki Omurgalı Paleontolojisi ve Paleoantropoloji Enstitüsü’nde (IVPP) görev yapan paleontolog Yunfeng Yang liderliğinde yürütüldü.
Yang’ın araştırmaları, Çin’deki küçük otçul dinozorlar ve erken dinozor evrimine dair ipuçları üzerine yoğunlaşıyor.İSKELET DOĞAL POZİSYONUYLA KORUNDUFosil, kızıl renkli kumtaşı üzerinde kıvrılmış halde bulunurken; kafatası, omurga, kalça, kol ve bacak kemiklerinin doğal dizilimlerini koruduğu görüldü.
Aynı kaya katmanlarında volkanik kül ve göl tortularına rastlanması, bölgenin nemli, ormanlık ve volkanik bir çevreye sahip olduğunu gösterdi.Fosilin göz boşluklarının kafatasına oranla büyük olması ve boyun ile kuyruktaki bazı eklemlerin henüz kaynaşmamış olması, bireyin yetişkinliğe ulaşmadan öldüğüne işaret ediyor.
Araştırmacılara göre, daha yaşlı bireyler biraz daha büyük ve sağlam yapılı olabilir.EVRİMSEL KONUMU BELİRLENDİİskelet yapısındaki ayrıntılara dayanarak Pulaosaurus, kuş kalçalı otçul dinozorları kapsayan erken dönem neornithischian grubu içinde sınıflandırıldı.
Bu grup, ilerleyen dönemlerde ördek gagalı ve boynuzlu dinozorlar gibi ünlü otçulları ortaya çıkaran soyun köküne yakın bir konumda bulunuyor.Alt çenenin yakınında, soluk borusunun üst kısmında yer alan gırtlağa ait iki uzun kemik tespit edildi.
Günümüzde sürüngenlerin çoğunda bu yapı kıkırdak halinde bulunduğundan, kemikleşmiş olarak korunması oldukça sıra dışı kabul ediliyor.Bu kemiklerin, hava yolunun açılıp kapanmasını sağlayan arytenoidler olduğu belirlendi.
Pulaosaurus’ta bu yapıların alt çene uzunluğunun yaklaşık yüzde 80’ine ulaştığı ve bazı kuşlardaki oranlara yakın olduğu kaydedildi.Daha önce yapılan çalışmalar, bazı dinozor türlerinde gırtlağın ana ses kaynağından ziyade sesi şekillendiren bir yapı olabileceğini ortaya koymuştu.
Bu bulgular, kuş benzeri seslenmenin gerçek kuşlar ortaya çıkmadan çok önce bazı dinozor gruplarında gelişmiş olabileceğine işaret ediyor.BESLENME ALIŞKANLIKLARIFosilin göğüs ve karın bölgesinde, küçük çakıl taşlarıyla birlikte bitki tohumlarına benzeyen izler bulundu.
Yaprak kenarlı yanak dişleriyle birlikte değerlendirildiğinde, bu bulgular hayvanın bitkileri koparıp çiğnemeden yuttuğunu ve taşlarla öğüttüğünü gösteriyor.Ayrıca dil ve ağız tabanını destekleyen hyoid kemiklerinin bir kısmı da fosilde yer aldı.
Bu kemiklerin kısa olması, Pulaosaurus’un modern kuşlara kıyasla sınırlı bir dil hareketine sahip olduğunu düşündürüyor.Yumuşak dokuların veya küçük kemiklerin fosilleşerek korunması nadir görülen bir durum.
Bu tür buluntular, bilim insanlarına yalnızca kemik şekillerine bakarak yapılan varsayımların ötesinde, dinozorların nasıl beslendiği, solunum sistemlerinin nasıl çalıştığı ve hatta nasıl ses çıkardıkları konusunda doğrudan kanıtlar sunuyor.Pulaosaurus qinglong’un bulunduğu bölge, tüylü dinozorlar ve erken memelilerle tanınan Yanliao Biyotası’nın bir parçası.
Bu ekosistemde şimdiye kadar kuş kalçalı otçul dinozorların net örnekleri bulunmamıştı.Yeni keşif, Çin’in farklı bölgelerindeki Orta Jura ve Erken Kretase dönemlerine ait fosil kayıtları arasında bağlantı kurulmasına yardımcı oldu.
Araştırmacılara göre bu bulgu, otçul dinozor topluluklarının zaman içindeki dağılımını anlamada önemli bir boşluğu dolduruyor.Çalışma, bilimsel hakemli dergi PeerJ’de yayımlandı.