Haber Detayı

Cizre’de sokağa çıkma yasağının 10. yılı: 14 cenaze hâlâ kayıp
Güncel artigercek.com
12/12/2025 11:55 (2 hafta önce)

Cizre’de sokağa çıkma yasağının 10. yılı: 14 cenaze hâlâ kayıp

79 gün süren sokağa çıkma yasağında yaşamını yitiren 288 kişiden 14’ünün cenazesine hâlâ ulaşılamadı. Aileler, sonuçsuz bırakılan soruşturmalar karşısında 'Bir kemik parçası bile olsa versinler, bir mezarı olsun' diyor.

Artı Gerçek - Şırnak'ın Cizre ilçesinde halkın özyönetim talebine karşı 14 Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağının üzerinden 10 yıl geçti. 79 gün boyunca ağır silahlarla ablukaya alınan kentte bebek, çocuk, kadın ve yaşlıların da aralarında bulunduğu 288 kişi öldürüldü.

İnsan hakları örgütlerinin raporlarına göre hayatını kaybedenlerin 177’si bodrumlarda katledildi.

Yasağın ardından pek çok cenaze aylarca teşhis edilemedi, birçok aileye de uzun süre teslim edilmedi.

MEBYA-DER verileri, aradan geçen yıllara rağmen Feride Yıldız, Mardin Çelebi, Hacer Arslan, Osman Gökhan, Hüseyin Derviş, Servet Aslan, İdris Susin, Ali Aslan, Cemal Pürlek, Emrah Aşkan, Sercan Uğan, Mustafa Keçanlu, Emrah Aşkın ve Sakine Durmiş’in cenazelerinin hâlâ kayıp olduğunu gösteriyor.

DOSYALAR KAPANDI, ADALET ÇIKMADI Yasağın ardından başlatılan soruşturmaların büyük bölümü sonuçsuz kaldı. 70 dosya için savcılık takipsizlik kararı verdi; yapılan itirazlar da Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından reddedildi.

Beş dosyada “daimi arama” kararı verildi.

Ailelerin başvurularıyla 54 dosya AYM tarafından reddedilirken, 16 dosya hâlâ bekletiliyor.

AYM’den sonuç alamayan aileler, 52 başvuruyu AİHM’e taşıdı. 25 dosyada ise soruşturma 10 yıldır sürüncemede.

Hak örgütleri, çok sayıda ölümün ambulansların engellenmesi nedeniyle gerçekleştiğini, kentte yürütülen operasyonlarda sivillerin doğrudan hedef alındığını belirtiyor. ‘BİR KEMİK PARÇASI BİLE OLSA VERSİNLER’ Kayıp cenazelerden Hacer Arslan’ın annesi Hizne Arslan da 10 yıldır kızından haber alamayan yüzlerce aileden biri.

Hizne Arslan, yasak döneminde kızı Hacer ve oğlu Mehmet Sait ile kardeşi Mehmet Selim Turay'ı yitirdi.

Yasak günlerinde Hacer Arslan, Cizre Belediyesi’ne bağlı Bişeng Sağlık Kabini’nde çalışıyordu.

Arslan ailesi evleri yıkılınca yakınlarının yanına sığınmış, Arslan ile son görüşme yasağın 35. gününde gerçekleşmişti.

Hizne Arslan, kızını ararken kardeşi Mehmet Selim Turay’ın da öldürüldüğünü öğrendiğini anlatıyor: “Kıyameti yaşadık. 10 yıl geçti, yaralar hiç kapanmadı.

Devlet, ‘Cenaze elimizde değil’ dedi.

Defalarca kan verdik ama hiçbir sonuç çıkmadı.

Bir kemik parçası bile olsa versinler, bir mezarı olsun.” KIZININ CENAZESİ DİYE AÇTIĞI TABUTTAN OĞLU ÇIKTI Arslan, oğlunun cenazesini de “dişinden teşhis ettiğini” söylüyor: “Kızımın tabutu sanıp açtığım tabutta oğlum çıktı.

Vücut bütünlüğü yoktu, onu dişinden tanıdım.

Her kontrol noktasında tabut tekrar açıldı.

O günleri unutmuyorum.” Aileler, bodrumlardaki enkazların dere kenarına dökülüp üzerlerine park yapılmasına da tepki gösteriyor: “Orası park değil, çocuklarımızın mezarlığıdır.” ‘ANNELER ARTIK YANMASIN’ On yıldır kızının izini arayan Hizne Arslan, barış çağrısında bulunuyor: “Biz savaş istemedik.

Benim ciğerim yandı, başka anneler yanmasın.

Zindanlar açılsın, barış olsun.

Anneler çocuklarına kavuşsun.” Aileler, 10 yıldır yanıtlanmayan soruların açığa çıkarılmasını, kayıp cenazelerin akıbetinin belirlenmesini ve sorumluların yargı önüne çıkarılmasını talep ediyor. (MA)

İlgili Sitenin Haberleri