Haber Detayı

Türk askeri SDG’yi titretti
Gündem aydinlik.com.tr
09/12/2025 00:00 (2 hafta önce)

Türk askeri SDG’yi titretti

Türk zırhlılarının Suriye’ye girme görüntüleri ses getirdi. Güvenlik kaynakları bunun rutin bir faaliyet olduğunu bildirirken, SDG’ye yakın medyada panik hakimdi.

Suriye’de Beşar Esad Hükûmeti’nin devrilmesinin birinci yıl dönümü dolayısıyla ülke genelinde kutlamalar yapılırken, sahadaki tablo hâlâ tam birleşmiş bir devlete işaret etmiyor. 8 Aralık sabahı Şam’daki Büyük Emevi Camii’nde sabah namazını kılan Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, geçen yıl Şam’a girdiği gün giydiği askerî üniformayla bu kez de minbere çıkarak cemaate hitap etti.

Yanında Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ve bazı kabine üyeleri bulunan Şara, önce Mekke’den getirilen ve üzerine Kur’an-ı Kerim ayetleri işlenen Kâbe örtüsünden parçayı açarak “Mekke-i Mükerreme’den Şam diyarına uzanan sevgi ve kardeşlik bağı güçleniyor.” dedi.

Ardından, “Allah’ın izniyle kuzeyden güneye, doğudan batıya güçlü bir Suriye’yi yeniden inşa edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Emevi Camii’nin minberinden verilen bu mesaj, bir yıl önce ilan edilen siyasi hedeflerin hâlâ tam olarak gerçekleşmediğinin itirafıydı. 2024’TEN BUGÜNE EKSİKLER 8 Aralık 2024’te Esad rejiminin son bulmasıyla Suriye tarihinde yeni bir sayfa açılmıştı.

Aradan geçen bir yılda yeni Şam Yönetimi, devlet kurumlarını toparlamaya çalıştı, ülkenin bazı bölgelerinde kamu hizmetleri yeniden faaliyete geçti.

Türkiye başta olmak üzere bölgesel aktörlerle temaslar hızlandı, diplomatik girişimlere ağırlık verildi.

Mart ayında Şam ile terör örgütü Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında yapılan anlaşma, devletin kuzey ve doğuda yeniden egemenlik kurması için bir adım oldu.

Petrol ve gaz sahalarından sınır kapılarına kadar stratejik alanları kapsayan mutabakat, SDG’nin siyasi ve askerî yapılarının anayasal çerçevede Suriye Devleti’ne entegrasyonunu öngörüyordu.

Bu dönemde Şara’nın kurmayları, “ülkenin tüm unsurlarının tek çatı altında toplanması” hedefini sık sık vurguladı.

Fakat entegrasyon konusunda hiçbir ilerleme kaydedilemedi.

SÜREÇ GECİKİYOR Temmuz ayında Şara yönetimi “tek devlet, tek ordu ve tek hükûmet” ilkesini kamuoyuna ilan ederken, SDG bünyesindeki tüm Suriyeli savaşçıların Suriye Ordusu’na katılmasının memnuniyetle karşılanacağını açıklamıştı.

Üstelik bunun için yıl bitmeden sonuç alınacağı sözü verildi.

Aralık ayının son günlerinde gelinen noktada, o hedeflere henüz ulaşılamadı.

Ülkenin kuzeyinde SDG kontrolündeki bölgelerde devlet kurumlarının dönüşü tamamlanmış değil.

Silah tekeli hâlâ tamamen devlette değil; tek ordu hedefi kâğıt üzerinde var ama sahada parçalı yapı devam ediyor.

Bu tablo, kutlamalarda yükselen “zafer” söyleminin yanında, devletleşme sürecinin kırılganlığını da gözler önüne seriyor.

YALNIZCA KUZEY DEĞİL Güneyde ise bir yandan İsrail’in fiili işgali sürerken, Süveyda merkezli Dürzi grupların İsrail’le temasları Şam tarafından ulusal güvenliğe yönelik en önemli tehditlerden biri olarak görülüyor.

Bu bölgede ayrılıkçı eğilimlerin son aylarda artması, yeni yönetimin dikkatini sadece kuzeye değil, güneye de çevirmesine neden oldu.

Ülkedeki yabancı askeri unsurların varlığı ve provokasyon riski de sürüyor.

Sık sık mezhep çatışmaları ile Suriye’de çeşitli ayrılıkçı girişimler deneniyor.

Ekonomik sıkıntılar, yeniden inşa maliyetleri ve yönetim kapasitesinin sınırlı olması da Suriye halkının çektiği sıkıntılar arasında önemli başlıklar olarak yer alıyor.

Türk ordusunun gölgesi panik yarattı Suriye’nin kuzeyinde önceki gün yaşanan askerî hareketlilik dikkat çekti.

Yerel kaynaklar, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Suriye Hükûmet Güçlerinin eş zamanlı olarak sahaya yığınak yaptığını aktardı, X adlı sosyal medyada askeri konvoy görüntüleri dolaşıma sokuldu.

Kaynaklara göre Şam Yönetimi, Deyrezor hattına tank, topçu sistemleri ve İHA konuşlandırırken bölgedeki birlikler de takviye edildi.

TSK’ye ait konvoyların ise Afrin, Resulayn ve Halep’in kuzeyine doğru sevkiyat yaptığı, hatta bazı haberlerde Münbiç yönünde ilerleme olduğuna dair iddialar paylaşıldı.

Bu gelişmelerin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu’nun Şam ziyaretinin hemen ardından gelmesi dikkat çekti.

Bayraktaroğlu, Suriye Savunma Bakanı Mahruf Kasra ile birlikte Türkiye-Suriye Ortak Operasyon Merkezi’nde incelemelerde bulunmuştu.

Aydınlık’ın ulaştığı güvenlik kaynakları, Münbiç hattındaki TSK hareketliliğinin rutin güvenlik faaliyetleri kapsamında yapıldığını ildirdi.

Ancak eş zamanlı sevkiyatlar, terör örgütü SDG cephesinde panik yarattı.

Örgüte yakın sosyal medya mecralarında art arda açıklamalar yapılırken, SDG’li Ebu Ömer İdlibi, Türk askeri konvoylarının Afrin, Resulayn ve Halep’in kuzeyinden Suriye’ye girdiği yönündeki paylaşımlar için “medya savaşı” ifadelerini kullandı.

Bu süreçte Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da SDG’ye sert uyarılar yöneltti.

Doha’da yaptığı açıklamada Fidan, Suriyeli olmayan PKK bağlantılı unsurların SDG’den çıkarılması ve Türkiye’nin güvenliğine yönelik konuşlandırmaların son bulması gerektiğini söyledi. 50-60 bin kişilik SDG yapılanmasının Suriye Ordusu’na entegrasyonunun kolay bir süreç olmayacağını, ancak iyi niyetle ilerlenmesi gerektiğini vurguladı.

İlgili Sitenin Haberleri