Haber Detayı

Perakendecilerden yerli üretime destek çağrısı: Tedarik krizi kapımızda acil aksiyon alınmalı
Ekonomi dunya.com
01/12/2025 00:00 (3 hafta önce)

Perakendecilerden yerli üretime destek çağrısı: Tedarik krizi kapımızda acil aksiyon alınmalı

Gıda ve hazır giyim sektöründen iki ana markanın yöneticileri, artan ithalat baskısı, düşen ihracat ve çiftçi yaş ortalamasının yükselmesi gibi sorunlara dikkat çekerek, Türkiye’nin üretim gücünü koruması için milli bir seferberlik çağrısında bulundu.

Nurdoğan ARSLAN ERGÜN/ANTALYATürkiye perakende sek­törünün iki önemli is­mi Migros İcra Başka­nı ve CEO Ömer Özgür Tort ve Koton’un CEO’su Bülent Sabuncu, kendi pencerele­rinden üretimdeki darboğaza dikkat çekerek, tedarik zinci­rindeki kırılma ve çatlaklara işaret ettiler.

İki isim de yerli üretimi teşvik edecek politi­kalar geliştirilmesi gerektiği­ni belirterek, “Ortak bir akıl­la ortak bir yerden yönetilme­ye ihtiyaç var.

Teşvikler doğru yere gitmediği zaman başarı gecikiyor” vurgusu yaptılar.“Satacak ürün bulamayabiliriz” Sanayici, tarımsal üreti­me de yönelmeli Migros İcra Başkanı ve CEO Ömer Özgür Tort, Türkiye’nin karşı karşı­ya olduğu en büyük tehlike­nin gıdaya erişim ve üretimin durma noktasına gelmesi ol­duğunu belirtti.

Tort, üreti­cilerin kazanamaması nede­niyle çiftçiliğin cazibesini yi­tirdiğini vurgulayarak, “Bu tempoda gidersek Türkiye’de satacak ürün bulamayabili­riz.

O zaman gıdamızı da itha­lat furyasının içinde bir pay­daş haline getirmek zorunda kalacağız” uyarısında bulun­du.

Tort, Türkiye’de çiftçi-ü­retici yaş ortalamasının 59’a ulaştığını belirterek, bu duru­mun gelecekteki gıda üretim potansiyeli için büyük bir risk taşıdığını ifade etti.

Sanayici­lere tarım sanayisine yönelme çağrısı yapan Tort, gıdasız kal­ma riskinin pandemide ve sa­vaş dönemlerinde yaşandığını hatırlatarak, acilen “aksiyona geçilmesi” gerektiğini söyledi.“Yerli üretim için irade ortaya koyuyoruz” Ömer Özgür Tort, ithala­tın çok kolay ve kârlı olması­na rağmen Migros olarak yer­li üretimi destekleme iradesi koyduklarını anlattı.

Özellik­le pahalı olan protein ve yer­li bakliyat üretimine odaklan­dıklarını belirten Tort, haya­ta geçirdikleri projeleri şöyle sıraladı: “Kayseri Şeker ile iş birliği yaparak pancar sonrası boş kalan tarlalarda mercimek üretimine başlandı.

Migros’un kendi markalı mercimeklerin­de yüzde 100 yerli oranına yak­laştı ve bu mücadeleyi ithalden daha pahalı olmasına rağmen veriyoruz.

İthal oranı yüzde 95 olan susamda, Çukurova’daki tedarikçilerle anlaşılarak üre­timin tamamı satın alma ga­rantisiyle yüzde 100 yerliye çevriyoruz.

Yine coğrafi işaret­li bal ve patateste de yerli üre­timi destekliyoruz.

Bingöl’de coğrafi işaretli bal ve Niğde’de agresif tarım yüzünden tehli­keye giren endemik patates çe­şitlerinin üretilmesi için çift­çilerle iş birliği yaptık.”Tort, tarladan rafa yansıyan fahiş fiyat farkının temelin­de verimsiz üretim ve yüksek tedarik maliyetleri olduğu­nu belirtti.

Girdi maliyetleri­nin toplu üretimle üçte biri­ne, nakliye maliyetlerinin ise raylı sistem kullanımıyla üç­te birine düşebileceğini ifa­de eden Tort, 2024 yılında 43 milyar TL’lik fiyat yatırımı yaptıklarını aktardı.

Ayrıca, teknoloji yatırımlarıyla zin­cirdeki kayıplarla mücadele edildiğini açıkladı.

Taze ürün­de yüzde 30’lara varan değer zinciri kaybını azaltmak için kamera teknolojileri ile anlık veri takibi yapılarak kasa ve mal kabuldeki kaçakların ya­rı yarıya düşürdüklerini ak­taran Tort, “Gıda perakende­cileri olarak fiyatların baskı­lanmasında yüzde 10’a yakın katkımız var” dedi.

Gıda gü­venliği ve israfına da değinen Tort, “Gıda israfına yüzde 50 azaltma hedefimiz var.

Ayrı­ca her yıl pestitit kontrolü için 350-400 bin dolar ödüyoruz” ifadelerini kullandı.Mısır’dan son iki ayda iki davet aldık Koton CEO’su Bülent Sa­buncu ise hazır giyim sektö­ründeki kan kaybına dikkat çekti. 3 yıl önce 21 milyar do­lar olan hazır giyim ihracatı­nın, bu sene 16-16,5 milyar do­lar seviyesinde gerçekleşece­ğini tahmin ederek, sektörün zorlu bir dönemden geçtiğini belirten Sabuncu, istihdam vurgusu yaptı.

Tekstil ve hazır giyim sektörünün de gıda ka­dar stratejik olmasa da istih­dam açısından çok önemli ol­duğunu ifade eden Sabuncu, fiyat baskısı nedeniyle birçok firmanın ithalata yöneldiğini ancak Koton olarak üretimin yüzde 81’ini Türkiye’den ala­rak yerli üretime destek ver­meyi sürdürdüklerini dile ge­tirdi.

Son iki ayda Mısır devle­tinden iki kez davet aldıklarını kaydeden Sabuncu, tüketici davranışlarındaki değişime de dikkat çekti.

Sabuncu, X kuşa­ğından sonra gelenlerin hızlı değişen tüketim eğilimleri ve e-ticaretin yükselişi nedeniyle çoklu kanal (omnichannel) ya­pısının kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Sabuncu, cüzdan pa­yındaki en büyük kırılmayı di­jital kırılma okarak tanımladı.

Sabuncu, özellikle Avrupa Bir­liği’nde yüzde 65’e yaklaşan ia­de oranlarının ticaret yapmayı zorlaştırdığını belirterek, sek­törün rekabet gücünü artır­mak için lojistik hizmetlerin­de hız kültürünü benimsemesi gerektiğini ifade etti.Her iki yönetici de, Türki­ye’nin gıda ve tekstil gibi temel sektörlerdeki üretim gücünü korumak için kamunun, sana­yicinin ve perakendecinin bir­likte hareket etmesi gerektiği­ni vurguladı.

İlgili Sitenin Haberleri