Haber Detayı
Çalışanlar giderek daha yalnız ve kopuk hissediyor
Dünya genelinde gerçekleştirilen bir araştırma çalışanlarının büyük bir çoğunluğunun çoğunun işyerinde yalnız ve soyutlanmış hissettiğini ortaya koyuyor. Bu durumdan en çok etkilenen ise yüzde 92’lik bir oranla Z kuşağı.
Uluslararası danışmanlık hizmetleri şirketi EY imzası taşıyan Çalışan Aidiyet Barometresi’de göre küresel çapta çalışanların yüzde 85’i, günümüzde iş yerinde yalnızlık ve kopukluk hissinin arttığını belirtiyor.
Farklı kurum ve sektörlerden 18–64 yaş arası 5 binin üzerinde çalışanla gerçekleştirdiği Çalışan Aidiyet Barometresi (EY Belonging Barometer) araştırmasının bulguları çalışma hayatından çarpıcı içgörüler sunuyor.
Dünyanın giderek daha bağlantılı hale geldiği günümüzde çalışanlar geçmiş yıllara göre kendini bağlı oldukları kurumlardan daha kopuk ve izole hissediyor.2023’e kıyasla yüzde 10 artan bu his, özellikle genç kuşaklarda daha yoğun kendini gösteriyor.
Z kuşağının yüzde 92’si ve Y kuşağının ise yüzde 87’si bu duyguları paylaştığını belirtiyor.Bununla birlikte işyeri, çalışanların güçlü bir aidiyet hissi kurmak istedikleri bir alan olmaya devam ediyor.
Aidiyet hissinde ev ortamı yüzde 76 ile ilk sırada yer alırken, katılımcıların yüzde 47’si, evden sonra en güçlü aidiyet hissini iş yerinde yaşadığını aktarıyor.Uzaktan çalışma etkisiAraştırmanın barometreye yansıyan sonuçlarına göre, genç katılımcıların yüzde 54’ü haftada en az bir kez, yüz yüze veya çevrim içi bir konuşma yapmadan tam bir iş gününü geçirdiklerini söylüyor.
Bu oran Y kuşağında yüzde 50, X kuşağında yüzde 35, baby boomers kuşağında ise yüzde 27 seviyelerinde.
Farkın uzaktan çalışanlarda daha belirgin olduğu görülüyor.
Tamamen uzaktan çalışanların yüzde 63’ü, haftada en az bir kez gerçek zamanlı bir konuşma yapmadan tam bir iş günü geçirirken, tam zamanlı ofis çalışanlarında bu oran yüzde 35 yani neredeyse iki katı.
Hibrit çalışanlarda ise yüzde 51’i buluyor.Aidiyet hissini etkiliyorAraştırmada çalışanların aidiyet hissini etkileyen en önemli iki unsur başarılarının görülmemesi ve iş toplantılarına dahil edilmemeleri olarak öne çıkıyor.
Bu durum, kendilerini dışlanmış ve yalnız hissetmelerine neden olabiliyor.
Katılımcıların yarısında fazlası (yüzde 58), kişisel özelliklerini iş yerinde paylaşırken kendini rahat hissetmediğini belirtiyor.
Özellikle Z kuşağı, bu konuda yüzde 71 oranıyla diğer kuşaklara göre neredeyse iki kat daha içine kapanık.Aidiyet hissini en çok güçlendiren unsurların başında ise yüzde 41 oranıyla psikolojik olarak güvende hissetme öne çıkıyor.
Katılımcıların ruhsal olarak güvenliğinin azalmasına sebep olan ana faktörler ekonomik dalgalanmalar (yüzde 32) ve toplumsal olaylar (yüzde 25).
Öte yandan güven hissini artıran ana faktörler hata kabul edebilme veya yardım isteme konusunda açık olma (yüzde 48) ve meslektaşlarıyla güçlü, güvene dayalı ilişkiler kurma (yüzde 47) olarak öne çıkıyor.Z ve Y kuşakları, ekonomik belirsizlik nedeniyle kendilerini baby boomers kuşağından iki kat fazla sıkışmış hissediyor.
Kuşaklar açısından oranlara bakıldığında Z kuşağında yüzde 74, Y kuşağında yüzde 68, X kuşağında yüzde 52, baby boomers kuşağında yüzde 34’ü buluyor.
Barometreye göre aidiyet hissini güçlendiren diğer unsurlar ise esneklik (yüzde 38), ruhsal iyilik hali (wellbeing, yüzde 37), gelişim odaklı geri bildirim almak (yüzde 31), düzenli olarak profesyonel ve kişisel olarak nasıl olduklarının kontrol edilmesi (yüzde 29) olarak sıralanıyor.Z kuşağı yapay zekâdan yanaKatılımcıların yüzde 32’si, teknoloji ve yapay zekâ araçlarının artan kullanımının iş yerindeki aitlik hissini güçlendirdiğini söylüyor.
Z kuşağı yüzde 40 ile bu düşünceyi domine ederken, baby boomers kuşağında bu oran yüzde 13 seviyesine düşüyor.
Katılımcıların yüzde 26’sı, kendini yalnız veya izole hissettiğinde bir yapay zekâ uygulamasına veya sohbet robotuna yöneleceğini belirtiyor.
Ancak, araştırmaya göre iş gücündeki insan ilişkisi hâlâ kapsayıcılığın kritik bir unsuru olarak öne çıkıyor.
Katılımcıların neredeyse yarısı (yüzde 48’i), farklı kuşaklardan meslektaşlarıyla çalışmanın kendilerini daha fazla ait hissettirdiğini söylüyor.EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Gökhan Gümüşlü, araştırmanın sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “Teknolojinin gelişimiyle birlikte son yıllarda iş hayatında da ciddi bir değişim söz konusu.
Bu değişim, pandemiye bağlı olarak tümüyle uzaktan çalışma ve hibrit modellerin hayatımıza girmesiyle hızlandı.
Bu yeni iş modellerinin ise çalışanlar için soyutlanma, yalnızlık ve psikolojik güvenlik endişesi, işverenler için ise kapsayıcılık, çalışanları elde tutma gibi konuları beraberinde getiriyor.
Bununla birlikte, giderek daha bağlantılı bir dünyada yaşamamıza rağmen çalışanlar kendilerini kopuk ve yalnız hissedebiliyor.
Araştırmaya katılan çalışanlar, iş yerinde aidiyet hissini güçlendiren en önemli unsuru, fikirlerini paylaşabilmek ve endişelerini çekinmeden ifade edebilmek olarak tanımlıyor.
Bu durum işverenler için; çalışan bağlılığı ve uzun vadede aidiyet hissini destekleyen daha kapsayıcı bir iş kültürü oluşturmak adına önemli bir fırsat sunuyor.
Özellikle yeni nesil için bu koşulları sağlayabilen kurumların kazanan bir konumda olacağını söyleyebiliriz.”