Haber Detayı

IEA Başkanı Birol’dan Uyarı: Küresel enerji talebi üç etkiyle katlanacak
Ekonomi dunya.com
27/12/2025 00:00 (6 saat önce)

IEA Başkanı Birol’dan Uyarı: Küresel enerji talebi üç etkiyle katlanacak

Dünya enerji piyasalarını maliyetlerden ziyade jeopolitiğin etkilediğine dikkat çeken IEA Başkanı Fatih Birol, elektrik talebinin gelecek on yılda enerji talebinden 6 kat daha fazla artacağını söyledi. Birol, güçlü elektrik talebini oluşturacak üç etkeni ise, veri merkezleri, klimalar ve elektrikli arabalar olarak sıraladı.

Uluslararası Enerji Ajan­sı (IEA) Başkanı ve II­CEC Onursal Başkanı Dr.

Fatih Birol, “Enerji ile doğ­rudan alakası olmasa da, bu gün­lerde jeopolitiğin kara bulut gibi üzerine çökmesi enerji piyasala­rını çok fazla etkileyen bir unsur.

Hep iç içeydi ama ilk defa bu ka­dar etkili olmaya başladı.

Yıllar­dan beri süren ittifaklar gevşiyor.

Yeni sürpriz ittifaklar doğuyor.

Jeopolitiğin koyu uzun gölge­si her geçen gün kendini gösteri­yor.

Önümüzdeki günlerde daha da etkili olacak.

Jeopolitik enerji sektöründeki birçok kararı etki­liyor.

Eskiden maliyet vs. diye ba­kılırdı” ifadelerini kullandı.Sabancı Üniversitesi İstan­bul Uluslararası Enerji ve İk­lim Merkezi (IICEC) tarafın­dan düzenlenen, “Dünyada ve Türkiye’de Enerji Güvenliğinin Bugünü ve Yarını: Kritik Mine­rallerde Riskler ve Çözümler” temalı konferansta konuşan Dr.

Fatih Birol, dünya enerji piya­salarını değiştirecek ana baş­lıklara dikkat çekti.Gazda fiyatı satan değil alan belirleyecek Petrol piyasalarında büyük bir değişim yaşanmadığı sürece ar­zın bol olmaya ve fiyatların önce­ki dönemlere kıyasla düşük kal­maya devam edeceğini belirten Birol, jeopolitiğin en sert olduğu dönemde eskiye nazaran fiyatla­rın durgun kalıyor olmasını Ku­zey ve Güney Amerika tarafın­dan gelen ilave arza bağladı.

Pet­rol ithal eden ülkeler için rahat bir dönemden geçildiğini kay­deden Birol, doğal gaz tarafında da yine Kuzey Amerika ve Kör­fez kaynaklı LNG arzı sayesin­de artık satıcının değil alıcının belirleyici olduğu bir piyasanın gündeme geldiğini not etti.

Bi­rol, “5 yıl içinde piyasaya gelecek LNG gazı son 40 yılda gelenin yarısı kadar olacak.

Bu da fiyat­larda düşüş getirecek.

Arz edile­cek 300 milyar metreküp gazın yüzde 70’ini parayı veren alabi­lecek” dedi. “Kömür demek Çin demek” ifadesini kullanan Dr.

Bi­rol, “Dünya kömür tüketiminin yüzde 65’ini Çin yapıyor ve Çin kömür konusunda ısrarcı.

ABD iç piyasasında doğal gaz fiyatları­nın yükselmesi ile biraz kömüre kayış oldu.

Ama genelde bir dü­şüş var.

Kömürdeki bu yatay çiz­ginin birkaç yıl daha süreceğini öngörüyoruz” bilgisini paylaştı.Elektrik talebinde muazzam artış olacak Elektrik piyasasındaki geliş­melere dikkat çeken Birol, şunla­rı söyledi: “Geçen on yılda elekt­rik talebi enerji talebinin iki misli daha fazla büyüdü.

Önümüzdeki on yılda ise 6 kat daha fazla bü­yüyecek.

Bunun nedeni ne?

Dün­ya elektrik çağına giriyor.

Bu hız­lı büyümenin nedeni; konutlar, sanayi ama üç yeni boyut geldi.

İlki yapay zeka.

Veri merkezleri kuruluyor. 7/24 elektrik ihtiyacı var.

Orta ölçekli bir veri merkezi 100 bin kişilik şehir kadar elekt­rik tüketiyor.

Ülkeler arasında ABD-Çin arasında, Hindistan arasında rekabet var.

Bunda kim önde gidecek?

Bir yazılım konu­su, ikincisi elektrik konusu.

Çin hem Avrupa hem ABD’den önde.

Bugün Avrupa ve ABD’de trans­formatör, gaz tribünü almak is­tiyorum deseniz 2030’dan önce gelmiyor.

Çin’de 2 haftada alabi­liyorsunuz.

En büyük ikinci te­tikleyici klimaların artışı.

İklim değişikliği ile birlikte talep artı­yor bir de gelişen ülkelerden ta­lep geliyor.

Üçüncü talep artışı ise elektrikli araçlardan gelecek.

Dünya otomotiv sektörü tarihsel bir dönüşüm yaşıyor. 2024 itiba­rıyla her 10 arabadan beşi Çin’de üretiliyor.

Arabaların en fazla sa­tıldığı yer gelişmiş ülkeler iken artık yüzde 50’den fazlası geliş­mekte olan ülkelerde satılıyor.

Ve elektrikli araçlar içten yanmalı­lardan pay aldı.

Beş yıl önce satı­lan her 100 arabadan 5’i elektrikli iken şimdi bu oran yüzde 25.

Yeni pazarlar Asya ve Latin Amerika ve bu pazarlara daha önce hük­meden Japon ve Koreli markala­rın tahtları sallanıyor.

Otomotiv sektöründe muazzam bir değişim oluyor.

Bazı lider şirketlerin çok sıkıntıya girdiğini görebiliriz.”“Nükleer Türkiye’nin olmazsa olmazı” Yüksek elektrik talebinin nasıl karşılanacağı sorusuna yanıt veren Fatih Birol, “2025’te yeni kurulan santrallerin yüzde 85’i yenilenebilir tarafından.

Doğal gaz ve biraz kömür ve nükleer de var.

Bazı toplumlar nükleerin geri gelmesine pek ikna olmuş değiller. 2025’te nükleerden elde edilecek elektrik tarihteki en yüksek seviye olacak dedik ve oldu.

Ocak ayında Japonya Başbakanı ile ülkedeki en büyük nükleer santralin açılması konusunu görüşeceğiz.

Daha sonra İsveç’in yüzde 40 olan nükleer payının daha ne kadar yükseğe çıkabileceğini başbakan ve kral ile konuşacağız.

Bundan sonra Davos’ta ilk defa özel bir nükleer konulu panel olacak.

Nükleerde gerçekten de muazzam bir dönüş olacak.

Hükümetimizin istekli olduğunu sevinerek görüyorum.

Burada önemli olan hangi partner ve teknolojilerle çalışacağımız.

Bence nükleer Türkiye’nin olmazsa olmazı.

Hem elektrik ihtiyacı hem çevre emisyonları hem de jeopolitik ağırlığı konusunda önemli bir teknoloji.“Çin en az 10 yıl ilerde” Kritik mineraller konusuna da değinen IEA Başkanı Birol, “Kritik mineraller sadece temiz enerji, elektrikli araçlar vs. için değil bugün drone’lardan tutun çiplere kadar her yerde kullanılıyor.

Bir ülke herkesten önce uyanmış ve çalışmış; o da Çin.

Hem kendi ülkesinde mineraller var hem de olan ülkelerle anlaşmalar yaptı.

Daha da önemlisi ülkesine muazzam bir rafinaj sanayisi kurdu.

Bu mineraller kendi başına hiçbir işe yaramaz.

Aynı ham petrol gibi rafine etmeniz lazım.

Çin diğer ülkelerden en az 10 yıl ilerde.

Çin’de rafineri kurmak yarı fiyatına ve bu iş biraz kirli bir iş atık sular vs.

Ve kritik mineraller krizi yaşayabiliriz.

Çin’in dünya rafinajındaki payı yüzde 92.

Ülkeler yatırım için teşvikler veriyorlar ama 2035’te bütün yatırımlar hayata geçse bile 92 olan pay yüzde 75’e düşecek” diye konuştu.“Nükleerin rönesansında fırsat penceresi açılabilir” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, konferansta yaptığı açıklamada, enerji talebini artıracak veri merkezleri, klimalar ve elektrikli araçlara ek olarak bir unsuru daha gündeme getirdi.

Bayraktar, “Küresel ısınma kaynaklı suda yaşayacağımız sıkıntılar ve deniz suyunu arıtma ihtiyacı olacak ve bunun için de ek enerji talebi doğacağını düşünüyorum” dedi.

Türkiye’nin gelecek 30 yılda oluşacak enerji talebine göre çalışmalar yaptıklarını belirten Bayraktar, hem altyapı hem iletim hem de üretim ve depolama alanlarındaki projeksiyonları dile getirdi.

Oluşacak talebi yerli kaynaklardan sağlama konusundaki politikaya işaret eden Bayraktar, termik santrallerden vazgeçilmeyeceği mesajı verdi.

Nükleer konusunda salonda bulunan Güler Sabancı’ya hitaben “Güler hanım biliyorum sizinle farklı düşünüyoruz ama 2050 yılında 20 MW nükleer güce sahip olmamız lazım” diyen Bayraktar, küçük modüler santrallerin sunacağı fırsata işaret etti ve ekledi: “Türkiye’nin sanayi gücü nükleerin yeni rönesansında bize fırsat penceresi açabilir.”Sabancı: Ortak zeka ile değer yaratalım Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Enerji güvenliği artık aynı zamanda bir ekonomik ulusal güvenlik meselesi haline gelmiş durumda.

Enerji-iklim ilişkisinde önemli dinamikler gerçekleşiyor” dedi.

Türkiye için çok yönlü riskler ve fırsatlar içeren kritik mineraller raporuna işaret eden Sabancı, “Dünyada yapay zekanın her alanda etkisini görmeye başladığımız bu günlerde, bilime dayalı ortak zeka ile değer yaratılmasının çok önemli olduğuna inanıyorum.

Birlikte çalışmak çok daha önemli hale geliyor” mesajları verdi.

İlgili Sitenin Haberleri