Haber Detayı
Duayen eğitimci Fahamettin Akıngüç'ü kızı Ful Akıngüç anlatıyor: Eğitim hayat demektir
Kültür Okulları’nın kurucusu ve onursal başkanı, inşaat yüksek mühendisi Fahamettin Akıngüç, 8 Ocak 2026’da 100 yaşında olacak. 1960 yılında kurduğu Kültür Okulları’nı yapılandırırken hayata ilişkin ne varsa sisteme koyan, eğitim ve öğretimde sanat ve özgür düşünceyi asla ihmal etmeyen Akıngüç’ün eğitim anlayışı, o günlerden bu yana değişen öğretmen ve öğrenci profili, eğitim sistemi içinde öğretmenin rolü gibi konuları kızı, Kültür Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Ful Akıngüç ile konuştuk.
- Fahamettin Bey’in K ültür Okullar ı’nı kurduğu g ünlerde ö ğretmenlik anlayışı nasıldı?
K ültür Okullar ı’nın kuruluş yılı 1960.
O yılların T ürkiye’sinde ö ğretmenlik anlayışı farklı a ç ılardan yorumlanabilir.
Eğitimin insan yaşamındaki yerini ve felsefesini çok iyi kavram ış, bağımsızlığın eğitimle korunabileceğini bilen bir nesil var.
D ü ş ünün ki 30 ya şındaki bir ö ğretmenin ailesi Cumhuriyetin kuruluşuna da, Osmanlı’ya da tanıklık etmişti.
Dolayısıyla eğitimi; Cumhuriyet politikalarının korunması, s ürdürülmesi ve geli ştirilmesi i çin bir ç ıkış yolu olarak g ören bir ö ğretmen profili h âkimdi.
Bunun yan ı sıra, K öy Enstitüsü gelene ğini özümsemi ş bir kuşaktan s öz ediyoruz.
Kültür Okullar ı, Mayıs 1960 ihtilalinden yalnızca d ört ay sonra kurulmu ştur.
İhtilal sonrası T ürkiye’de her ö ğretmen, milli eğitim seferberliğinin bir neferi olarak konumlanmıştı.
O g ünün ö ğretmenlik anlayışında toplum ve ülkeye hizmet, bireyden çok daha öte bir yerdeydi. - O günden bugüne neler de ğişti?
Ö ğretmen ve ö ğrenci profilinde farklılıklar var mı? 65 yıl i çinde ö ğretmen ve ö ğrenci profili doğal olarak farklılaştı.
Her şeyden önce çok h ızlı ilerleyen bir ça ğdayız.
Ö ğretmene de bakış değişti.
Mesleğe duyulan saygı h âlâ yüksek olmakla birlikte, geçmi şte ö ğretmene y üklenen “ele ştirilemezlik”, “ çocu ğun eti senin kemiği benim”anlayışıyla teslim edildiği dokunulmazlık artık esnemiş durumda.
Her birey tek ve biriciktir ilkesinin y ükseli şi, bireysel farklılıkların ö ğrenme s üreçlerine etkisinin anla şılması, ö ğrenciye yaklaşımı değiştirdi.
K ültür’ün tarihsel ba ğlamına baktığımızda; eskiden sınıfta ö ğretmenden ö ğrenciye doğru tek y önlü bir bilgi ak ışı h âkimdi.
Zaman içinde ö ğrenci ve ö ğretmenin birlikte ö ğrendiği bir yapı oluştu. ‘BİSMARCK DİSİPLİNİ’ - Fahamettin Bey’in ö ğrencilerin eğitimiyle ilgili en çok önem verdi ği konular nelerdi?
Tek kelimeyle hayat.
Hayata dair ne varsa, K ültür’ün e ğitim pratiklerine entegre etmiştir.
Bir de tabii sanat ve özgür dü ş ünce.
Okullar ı da bu bakışla yapılandırdı.
Kendi ö ğrencilik deneyimlerinin bu g örü şte b üyük etkisi vard ır.
Fahamettin Bey, dedemin de ö ğretmenlik yaptığı Şimendifer Mektebi’nde ilkokula başlamış.
Okulda “Bismarck disiplini” dediği bir anlayış h âkimmi ş, bir yemeği beğenmemek ya da reddetmek gibi bir şansları yokmuş.
Öte yandan, Schubert ve Mozart çalan bir okul… - E ğitim sistemi i çinde ö ğretmenin yerini nasıl tanımlarsınız?
Ö ğretmen, eğitim sisteminin merkezidir.
T üm teknolojileri, en iyi kampüs altyap ısını, en gelişmiş ö ğrenme ara çlar ını getirin, onu çocu ğa ve gence aktaracak yine ö ğretmendir.
Aile – çocuk –okul üçgeninde sistemi ayakta tutan ö ğretmendir.
Çocu ğun yaşamla kurduğu bağda ö ğretmen bir denge merkezidir.
Yaşamla kurulan ilk bağ aile, ikinci bağ ise ö ğretmendir.
Ancak sistem i çindeki bu rolün ciddi şekilde erozyona uğradığı da bir ger çek.
Ö ğretmeni yalnızca m üfredat ı aktaran ve ölçen bir elçi olarak gören yakla şımlara rastlıyoruz.
Bir d önem ö ğretmenliğin, “yılda üç ay tatili olan en rahat meslek” olarak sunuldu ğunu biliyoruz.
Oysa ö ğretmenlik 365 g ün süren bir i ştir.
Fiziksel mesaisi haftada 45 saat olabilir ancak zihinsel mesaisi 7 g ün 24 saat devam eder.
AKINGÜÇ ÖDÜLÜ’NÜN TEMASI: YAPAY ZEKÂ VE ÖTESİ Ak ıng üç Ödülü’nün bu y ılki teması “Eğitimde geleceğin ara çlar ı: Yapay zek â ve ötesi” olan ödül için son be ş yıl i çinde e ğitim ve ö ğretimde yapay zek â alan ında bilimsel çal ışma yapmış t üm ara ştırmacılar, 8 Aralık’a kadar başvurabilir.
Ödül töreni, Fahamettin Ak ıng üç’ün do ğum g ünü olan 8 Ocak’ta düzenlenecek.