Haber Detayı

Bu yemek trendlerine doyduk!
Dünya+ dunya.com
21/11/2025 00:00 (1 ay önce)

Bu yemek trendlerine doyduk!

Yıl sonuna yaklaşırken restoranlarda görmekten sıkıldığımız yeme içme trendlerine göz attık. İşte parmesan tekerinde makarnadan altına kaplanmış yiyeceklere 2026’da veda etmek istediğimiz trendler.

AYDİL DURGUNaydil.durgun@dunya.com1 Parmesan tekerinde makarna servis etmek Sosyal medyada videolar ara­sında kaydırırken parmesan teke­rinde servis edilen makarna içeri­ğiyle karşılaşmayan kaldı mı?Aslında bu trendin geçmişi 2025 öncesine dayanıyor.

Ancak bu yıl o kadar yayıldı ki başta İstan­bul’da olmak üzere yalnızca bu şe­kilde hazırlanmış makarnalar ser­vis eden mekanlar açıldı.

Her şovlu yemek gibi bu da sosyal medyanın yıldızı oldu.

Artık “bir zamanların ünlü gastronomi yıldızının son ha­li görenleri şaşırttı” başlıklı haber­lere konu olmasının zamanı geldi.

Peynir tekerinde makarnaya hepi­miz doyduk sanıyorum.Üstelik tekerlekte makarna ge­leneksel bir İtalyan lezzeti bile de­ğil.

Evlerde ya da İtalyanların şık esnaf lokantası diyebileceğimiz trattoria’larda hazırlanan bir ye­mek değil.

Ülkede daha çok turis­tik mekanlarda servis edilen ve as­lında yaygın olarak İtalya’nın dı­şında görmeye alışık olduğumuz bir tabak.

Herkes paylaşımını yap­tıysa mümkünse bir daha görme­yelim!2 Nostalji duygumuzu sömüren tabaklar Hepimizin çocukluğundan aşi­na olduğu tabakları, havalı bir sunumla karşımıza lüks mua­melesi yapılmasının artık sonu gelmeli.

Klasik tarifleri ya da ge­leneksel tabakları akıllıca birkaç dokunuşla başka bir seviyeye ge­tiren şeflere değil sözümüz. ‘An­ne köftesi’ni, annelerimiz duysa ağızları açık kalacak bir fiyattan satan restoranlara...

Üstelik ta­dı herhangi bir esnaf lokantası­nın da altında kalan tabaklarla karşı karşı kalıyoruz.

Ve hayır, ta­baklarken benimsediğiniz yapı­bozumcu stil vasat tabağınıza bir katkıda bulunmuyor.3 Her parıldayan altın değildir Altın tozu serpiştiril­miş tatlı, altın yaprakla kaplan­mış Tomahawk steak… Ve artık yeni gelinlerin sunum telaşında bile karşımıza çıkan altınlı kah­veler.

Bilimsel olarak baktığı­mızda tadı, aroması olmayan bir elementten söz ediyoruz.

Ağızda hızlıca eridiğinden yemeğin do­kusuna bir katkıda bulunduğu da söylenemez O halde halde amaç ne?

Altını yiyecek kadar zengin olduğunu göstermek belki de… İyi malzemelerle hazırlanmış, başarılı bir şefin elinden çıkan ve servisiyle de bütüncül bir dene­yim yaşatan sofralara küçük bir servet akıtmakla ilgili bir derdi­miz yok.

Ancak altının tabakla­rımızdan çıkma zamanı geldi de geçti bile.

Ben soframda altından vazgeçmem derseniz altın ser­vislerle lüks deneyimizi tamam­layabilirsiniz.

Altın kaplama et deyince akla ilk gelen isimlerden olan Nusret Gökçe’ye de pek ya­ramış gibi görünüyor.

Gökçe’nin İngiltere’deki restoranlarından 5.5 milyon sterlin zarar ettiği ya­zıldı.

ABD’deki yedi restoranın­dan yalnızca ikisi ayakta.

Parılda­yan her şeyin, altın dahi olsa, altın olmadığının göstergesi.4 Her şeyin suşisi olmasın Suşi Japon mutfa­ğının en ünlü ve rafine lezzetti.

Doğru ellerde, doğru malzemey­le buluşunca dünyanın en iyi lez­zetlerinden biri.

Bırakalım da böyle kalsın.

Suşi burger, suşi burrito, suşi çiğ köfte gibi form­larda karşımıza çıkmasın.

Japon suşi ustalarında harakiri yapma isteği uyandırmayalım!5 Trüf yağını yavaşça tezgaha bırakma vaktiTrüf mantarı yerinde kulla­nıldığında tabağı arşa çıkarabi­lecek bir lezzet.

Kısa mevsimi ve bolca bulunmaması nedeniyle lüks bir dokunuş.

Ancak trüf yağı bambaşka bir konu.

Piyasada bu­lunan çoğu trüf yağı gerçek trüf içermiyor.

Yalnızca aromasını barındıran ucuz taklidi diyebi­liriz.

Çoğu restoranda yediğiniz trüf soslu hamburger, ‘trüf yağı dokunuşlu’ makarna, trüflü pata­tes kızartmalarında bu yağ kulla­nılıyor.

Trüfün aksine tek boyut­lu, yapay bir tadı var.

İçine girdiği her tabağın en baskın öğesi olu­yor ve bunu hak edecek bir kat­manlılığa sahip değil.

Damakta kalıyor kalmasına ama keşke kal­masa dediğiniz bir tatla…6 Lüks algısı için havyar kullanımıGastronomide lüks denince akla gelen ilk malzemelerden bi­ri havyar.

Yine doğru eşleşme­lerle kullanılması önemli.

Son yıllarda kullanımı giderek artıyor.

Her dengeli tabak­ta olduğu gibi sormamız gereken soru şu: Hav­yar kullanımı bu yeme­ğe nasıl bir katkıda bu­lunmuş, tabağı bir üst seviyeye mi taşımış?

Cevap evetse çekin­meyin, açın kavano­zun kapağını koyun havyarı.

Ancak amaç yalnızca beklenme­dik bir tabak etkisi yaratmak ya da müş­teriyi lüks bir yemek yediğine ikna etmekse balık yumurtalarını ziyan etmenin anlamı yok.

Yal­nızca havyarla hava atmak için müşterilerinizin daha fazla hesap ödemesini istemeyin.7 Yenilebilir çiçekler yeniyor mu?

Tabakların daha estetik görün­mesi, “sanat eseri gibi yemek” al­gısını yaratmak için sıklıkla kul­lanılan malzemelerden bir yenile­bilir çiçekler.

Havyar gibi zamanla kullanımı arttı.

Ancak artık sü­permarketlerde bile yaygın ola­rak satıldığından bu etkisi giderek azalıyor.

Yeme deneyimine katkı­sına gelince… Çoğu müşteri hala bu çiçeklerin yenebildiği konu­sunda ikna olmuş gibi görünmü­yor, bu nedenle tabağın kenarına itildiğiyle kalıyor.

Tadına katkı­sı ile tartışılır.

Altın kadar boş bir malzemeden bahsetmiyoruz el­bette ancak çoğu tabakta olmazsa olmaz bir öğe değil.

Mikrofilizler ise daha farklı.

Çoğu durumda ta­bağa bir katkı sunsa da müşteriler bu mikrofilizlerin tadı konusun­da emin olamadıklarından genel­de tabağın kenarında mutfağa geri dönebiliyor.Üstelik iki malzemenin de öm­rü pek kısa; maliyetlerin bu ka­dar arttığı bir dönemde bir başka masraf kalemi olarak mutfaklar­da yer almasına gerek var mı ger­çekten?

İlgili Sitenin Haberleri