Haber Detayı
Etiyopya, Mısır ve Sudan arasındaki krizi tetikleyen Rönesans Barajı hizmete girdi: Tehdit mi fırsat mı?
5 milyar dolara mal olan Afrika'nın en büyük hidroelektrik projesi su ve bölgesel güvenlik konusunda tırmanan bir anlaşmazlığa yol açıyor. Bir taraf egemenlik haklarını, diğer tarafsa su güvenliğini ön plana çıkarıyor.
Etiyopya, yaklaşık 5 milyar dolarlık devasa bütçesiyle Afrika'nın en büyük hidroelektrik projesi olan Büyük Rönesans Barajı'nı (ya da Hedasi Barajı) resmen faaliyete geçirdi.
İlk aşamada 750 megavat elektrik üretmeye başlayan barajın, tüm türbinlerinin tamamlanmasıyla 5150 megavatlık tam kapasiteye ulaşması bekleniyor.
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, barajın milyonlarca Etiyopyalıya elektrik sağlayacağını ve fazla enerjinin komşu ülkelere ihraç edilebileceğini belirterek, "Bu proje bir tehdit değil, ortak bir kalkınma fırsatıdır" dedi.
TRUMP: MISIR PATLATABİLİR Baraj projesi, Etiyopya'nın Mısır ve Sudan ile uzun süredir devam eden anlaşmazlığını derinleştiriyor.
Her iki ülke de barajın, özellikle kuraklık dönemlerinde, Nil suyundaki paylarını etkilemesinden endişe duyuyor.
Tatlı su ihtiyacının yaklaşık yüzde 90'ını Nil'den karşılayan Mısır, barajın "tarihi su anlaşmalarını ihlal ettiğini ve Mısır'ın su güvenliğini tehdit ettiğini" savunuyor.
Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Kahire'nin "gelişmeleri yakından izlemeye devam edeceğini ve Mısır halkının çıkarlarını korumak için uygun tüm önlemleri alma hakkını kullanacağını" belirtti.
Sudan ise barajın taşkın kontrolü ve ucuz enerji gibi faydalar sağlayacak olmasına rağmen, barajın doldurulması ve işletilmesine ilişkin bağlayıcı bir anlaşmaya varılması çağrılarını yineledi.
ABD Başkanı Donald Trump Mısır'a destek vermişti.
Durumu "tehlikeli" olarak nitelendiren Trump, Kahire'nin "barajı patlatabileceği" uyarısında bulunmuştu. 'BARAJ EGEMENLİK HAKKIMIZDIR' Addis Ababa yönetimi ise barajı "egemenlik hakkı" olarak gördüğünü ve 2020'de başlayan baraj doldurma sürecinin doğal su akışına zarar vermeyecek şekilde aşamalı olarak yapıldığını ifade ediyor.
Bağımsız araştırmalar, yeterli yağışlar ve Etiyopya'nın doldurma işlemini dikkatli yürütmesi sayesinde nehir akışında şu ana kadar büyük bir aksama yaşanmadığını gösteriyor.
Analistler, barajın Etiyopya'da dış baskılara rağmen kendi topraklarında bir baraj inşa etme fikri etrafında ulusal bir birlik sembolü haline geldiğini belirtiyor.
Projenin yüzde 91'i Etiyopya Merkez Bankası, yüzde 9'u ise tahvil satışları ve halk bağışlarıyla finanse edildi, herhangi bir dış yardım kullanılmadı.
Londra'ya eşdeğer bir alanı kaplayan baraj gölünün, enerji ve sulama için su tedarikini sabitlemesi ve taşkınları azaltması bekleniyor.
Ancak, Etiyopya nüfusunun yarısının hala ulusal elektrik şebekesine bağlı olmaması, üretilen enerjiden tam anlamıyla faydalanmanın zaman alabileceği anlamına geliyor.
BÖLGESEL GERİLİM Uzmanlar, barajın açılışının Kahire ve Hartum'la olan gerilimi artırabileceğini, zira bu meselenin Etiyopya'nın Eritre veya Somali üzerinden Kızıldeniz'e erişim planlarıyla da bağlantılı olduğunu ve Mısır'ın bunu "su meselesini aşan stratejik bir meydan okuma" olarak gördüğünü belirtiyor.
Kasım 2024'te Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, Rönesans Barajı'nın inşasının yüzde 100 tamamlandığını duyurarak, "akış aşağısındaki Sudan ve Mısır'a zarar vermeden yeterli miktarda su biriktirildiğini" söylemişti.