Haber Detayı

Başsavcı Neden CHP’nin Hedefinde?
Hatice turhan gercekgundem.com
06/11/2025 21:20 (3 saat önce)

Başsavcı Neden CHP’nin Hedefinde?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, belli ki İmamoğlu davasında teknik ve hukuki bir savunma yapılamayacağını gördü, politik savunma aşamasına geçti.

Politik savunma tekniğine göre neler yapılacağını anlatayım: Eski sol örgütlerin sıkça yaptığı uygulamalardan yola çıkarak, mevcut hukuk sistemi ve mahkemeler meşru bir otorite olarak kabul edilmeyip ideolojilerinden ve siyasi görüşlerinden dolayı yargılandıklarını iddia edecekler.

Hatta bazen, "mahkemenin kendisini yargılama" pozisyonu alınacak, yani asıl suçlu olarak mevcut yönetim gösterilecek.

Bir yandan da savunma sırasında sadece mahkeme heyetine değil, aynı zamanda geniş halk kitlelerine, taraftarlara, ulusal ve uluslararası kamuoyuna yönelik bir mesajlar verilecek.

Dava üzerinden siyasi propaganda yapılacak.

Hadi bunlar tamam.

Ancak diyeceğim o ki, bari iddianameyi görseydik.

Oradaki delilleri okuma fırsatı bulsaydık.

Savcıya, mahkemeye, hukuk sistemine saldırılmadan önce biz de bir değerlendirme fırsatı bulsaydık.

Özgür Özel, belli ki politik savunmanın aşamalarından biri olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i hedef alıyor.

Dün yaptığı Lüksemburg Eti Maden Yönetim Kurulu üyeliği çıkışı da ondan.

Hukuki savunma yerine politik savunma.

Zaten biliyorsunuzdur.

Bilmeyenler için özetleyeyim.

Başsavcı Akın Gürlek daha önce Adalet Bakan Yardımcısı iken bir kamu kurumu olan Eti Maden’in Lüksemburg’da kurulan şirketine yönetim kurulu üyesi olmuş. 9 ay “hakkı huzur” almış.

Aldığı para da ayda 26 bin lira.

Sonra İstanbul’a başsavcı olarak atanınca da bu görevden ayrılmış.

Özgür Özel’in iddiası başsavcı iken bu göreve devam ettiği.

Yapılan açıklama ise başsavcı olununca görevden ayrılındığı.

Açıkçası Özgür Özel’in açıklamasının zorlama bir yorum olduğu görülüyor.

Bağlamından koparıldığı belli.

Ama işte yukarıda anlattığım stratejinin bir parçası.

Hazır konu gelmiş iken, buradan sonra yazacaklarım Başsavcı Akın Gürlek’ten bağımsız olarak devleti yöneten onlarca bakan yardımcısı ve diğer üst düzey yönetici ile ilgili olacak.

Kamuda bir çok nitelikli insan, üst düzey yöneticilik yapıyor.

Aldıkları kararlar çok önemli.

Hem siyasi, hem de mali sorumluluk taşıyorlar.

Yapay zekaya sordum. “Bir bakan yardımcısı ne maaş alır?” diye.

Verdiği cevap en yüksek yaklaşık 180 bin lira oldu.

Şimdi size soru: Özel sektörde olsa en az beş misli maaş alacak nitelikte bir iş yapan kişiler neden devlette görev alsınlar?

Biliyorum kimileri hemen başlayacak, “İnanılmaz para, nesini beğenmedin, yapmasınlar” falan diyerek.

Ancak bu mantıkla devlette görev yapacak adam bulamazsınız.

Bazı nitelikli görevler nitelikli ücretler gerektirir.

Eğer eleştirenlerin mantığı ile bakarsak iyi bir cerrah da, iyi bir futbolcu da az paraya çalışmalı.

İşte bu yönetim kurulu üyelikleri de böyle makamlar.

Milyar dolarlar ve milyonlarca insanı etkileyen kamu kurumlarını yöneten bakanlıklar veya bakan yardımcıları için devletin mevcut ücret politikası el vermediğinden yeni yöntemler bulmak gerekiyor.

Yeni dediğime de bakmayın.

Benim hatırladığım Turgut Özal döneminde bile vardı.

Belki 80 öncesi de vardı da aklım ermiyordu.

O yüzden yönetim kurulu üyeliklerine ben iyi ki yapıyorlar diye bakarım.

Aslında bu durumu herkes bilir.

Muhalefet bildiği halde politika için kullanır, iktidar popülizmden çekindiği için bu benim dediğimi diyemez.

Sonra eğer devir döner ise tam tersi yapılır.

İlgili Sitenin Haberleri