Haber Detayı
‘Nadir elementler millî sorumluluk’
Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, elementlerin yerli ve millî kaynaklarla işletilmesinin ekonomik ve jeopolitik bağımsızlık için hayati olduğunu vurguladı.
Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, sendikanın Kırka ve havalisi Şubesi Olağan Genel Kurulu’nda nadir toprak elementlerinin önemine dikkat çekti.
Akçul, bu elementlerin yerli ve millî kaynaklarla işletilmesinin ülke için stratejik bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Bu yıldızı parlatmak hepimize düşen millî bir sorumluluktur.
Nadir toprak elementlerinin aranması, çıkarılması, yerli ve millî kaynaklarla pazarımıza kazandırılması, elzemdir.
Teknoloji ve sanayiden vazgeçmeden ama aynı zamanda çevre duyarlı projeler ülkemiz için gereklidir.” SAVUNMA SANAYİ AÇISINDAN KRİTİK “Nadir toprak elementleri savunma sanayi açısından da kritik.
Ukrayna-Rusya Savaşında gördük, İsrail’in bölgedeki saldırgan tutumlarını gördük, yanı başımızda Suriye’de yaşananları biliyoruz.
Saldırıya her taraftan açık olan ülkemizin jeolojik ve jeopolitik durumu, savunmaya her zamankinden daha çok muhtaçtır.
Savunma sanayi de nadir toprak elementleri ile gelişmektedir. “Nadir elementler sadece savunma değil, elektrikli araçlar, tıbbi cihazlar, nükleer enerji, telefonlar ve modern teknolojinin tüm alanları için vazgeçilmez.
Ekonomik ve jeopolitik bağımsızlık için hayati önem taşıyan bu maden bizim ülkemizde mevcuttur.
Yani şu anda ABD’nin, Rusya’nın, Avrupa Birliği’nin ve nice sömürgeci devletlerin arayıp da bulamadığı bu büyük nimet bizim topraklarımızdadır. ‘ÇEVRESEL HASSASİYET GÖZ ARDI EDİLMEMELİ’ “Eskişehir ve çevresinde tespit edilen 694 milyon tonluk rezerv, ülkeyi uluslararası rekabette ilk sıraya taşıyacak.
Aynı zamanda çevresel hassasiyet göz ardı edilmemeli.
Bilimsel temellere dayanan, çevre uyumlu projeler çok rahatlıkla geliştirilebilir ve çevresel riskler minimize edilebilir.
Ülkemiz için teknoloji ve sanayiden vazgeçmeden, çevre duyarlı projeler geliştirmek elzemdir.” ‘PAHALILIĞIN FATURASINI EMEKÇİLER ÖDÜYOR’ Genel Kurul’da işçi hakları ve yaşam koşullarına da değinen Akçul, enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında işçilerin alım gücünün korunmasının önemine işaret etti: Akçul, “Hayat pahalılığının faturasını her dönem olduğu gibi yine biz emekçiler ödüyoruz.
Vergide adalet sağlanmadıkça, az kazanandan az, çok kazanandan çok alınmadıkça bizim için refah dolu günler çok uzak.
Sendikanın gücü yönetimlerdeki isimlerden değil, ortak değerlerden doğdu.
Bizim gücümüz, ‘ben’ diyenlerden değil, ‘biz’ diyenlerden doğar.
Madencinin davası kişilere değil, alın teriyle büyütülen emek mirasına hizmet eder.
Bizi bir arada tutan koltuklar değil, ortak vicdanımız ve dayanışma kültürümüzdür.
Seçimimizin tekrar, şubemize, birliğimize, mücadelemize güç katmasını diliyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”