Haber Detayı

İpek Yolu’nun iki ucundan edebiyat, tarih ve sanat buluşması
Kültür sanat aydinlik.com.tr
12/10/2025 00:00 (2 ay önce)

İpek Yolu’nun iki ucundan edebiyat, tarih ve sanat buluşması

Frankfurt Kitap Fuarı’nda İpek Yolu’nun iki ucundan edebiyat, tarih ve sanat bir araya geliyor. Çinli yazar Xue Mo fuarın konukları arasında. Xue Mo adına düzenlenecek forumun açılış konuşmasını Türkiye’den Kiraz Perinçek Karavit ve Prof. Caner Karavit yapacak

Frankfurt Kitap Fuarı, dünyanın en büyük ve en saygın kitap fuarı olarak her yıl binlerce yazar, yayıncı, akademisyen ve sanatçıyı bir araya getiriyor.

Yayıncılık sektörünün kalbi olarak anılan fuarda yeni kitaplarla birlikte fikirler, kültürel ve sanatsal yaklaşımlar da tartışılıyor.

Dünyanın takip ettiği Frankfurt Kitap Fuarı’nın bu yılki onur konuğu ise Filipinler oldu.

Öte yandan 15-19 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek fuarın konuklarından biri de Çinli yazar Xue Mo olacak.

Modern Çin edebiyatının önde gelen isimlerinden Xue Mo, eserlerinde özellikle kendi memleketi de olan, İpek Yolu’nun batısındaki coğrafyayı, bu bölgelerin insanlarını ve kültürünü ele alıyor.

Romanları ve öyküleri 20’den fazla dile çevrilen yazar, hem Çin’de hem de uluslararası düzeyde büyük ilgi görüyor.

Frankfurt Kitap Fuarı kapsamında, Xue Mo adına düzenlenecek forumun açılış konuşmasını Türkiye’den İpek Yolu tarihi ve Çin–Batı Asya kültürel ilişkileri uzmanı Dr.

Kiraz Perinçek Karavit ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyesi, Asya sanatı uzmanı Prof.

Caner Karavit yapacak.

Biz de fuar öncesinde Dr.

Kiraz Perinçek Karavit ve Prof.

Caner Karavit’le hem hazırlıklarını hem de bu işbirliğinin nasıl ortaya çıktığını konuştuk. ‘XUE MO’NUN EDİTÖRÜNDEN DAVET ALDIM’ Frankfurt Kitap Fuarı’na uzanan bu süreç nasıl başladı?

Dr.

Kiraz Perinçek Karavit: Birkaç ay önce Xue Mo’nun editörü Xu Yujiao’dan bir e-posta aldım. “Çin’i anlamak: Yapay zekâ çağında Çin çalışmaları” başlığıyla Çin’in Shenzhen Üniversitesi’nde 5-7 Haziran 2025 tarihlerinde düzenlenen 9.

Dünya Sinoloji Konferansı’nda yaptığım “Dijital dünyada küreselleşen bir Çinli süper kahraman: Sun Wukong’un Kara Efsane’ye dönüşümü” başlıklı sunumumdan etkilendiklerini ifade etmiş; tanışmak, beraber bir şeyler yapmak istediklerini yazmıştı.

Bu konulara ilgi duyanlar Bilim ve Ütopya dergisinin Ekim 2024 sayısında “Çin tarihinden gelen süper kahraman: Maymun Kral Sun Wukong” yazıma bir göz atabilir.

Bu yazıda, “Çin toplumunda yediden yetmişe herkesin bildiği ve benimsediği, Çin’in kendi tarih ve kültüründen gelen bir süper kahraman var mı?” sorusuna yanıt aramıştım.

Ayrıca, 2024 Ağustos ayında piyasaya sürüldükten sonra iki haftada 18 milyon alıcı bularak tüm zamanların en hızlı satış yapan dijital oyunları arasında yerini alan Black Myth Wukong (Kara Efsane Wukong) hakkında önermelerde bulunmuştum.

Editör bu sunumdan çok etkilenmiş.

Son dönemde Çin Çalışmaları’nda tüm dünyada sosyal bilimlerde olduğu gibi yapay zekâ konuları revaçta.

Özellikle İpek Yolu’nda kültürler arası etkileşim ve efsanelerin dijital oyuna dönüştürülmesi konularında fikir alışverişinde bulunmak ve ortak çalışmalar yapma isteğiyle bana ulaştı.

Xue Mo’nun kitaplarından göndermesiyle başlayan süreç sonunda bu proje ortaya çıktı ve Frankfurt Kitap Fuarı’nda açılış konuşması yapmak üzere davet edildik. ‘XUE MO, İPEK YOLU’NUN RÜZGÂRINI EDEBİYATA TAŞIYOR’ Xue Mo’nun eserlerinde en çok hangi yön sizi etkiledi?

Xue Mo, özellikle İpek Yolu coğrafyasını anlatıyor.

Kendisi Çin’in Gansu bölgesinde doğmuş.

Çölün kenarında yetişmiş bir yazar olarak, oranın iklimini, insanını, zorluklarını çok güçlü bir şekilde eserlerine yansıtıyor.

Bunu biz aslında kendi edebiyatımızdan da tanıyoruz.

Nasıl Yaşar Kemal Çukurova’nın insanını ve doğasını bize hissettiriyorsa, Xue Mo da Gansu’nun rüzgârını, insanının yüzündeki çizgileri, yaşam mücadelesini edebiyatla hissettiriyor.

Sert ama çok etkileyici bir dili var.

Romanları ve öyküleri bugüne kadar 20’den fazla dile çevrildi.

Türkiye’de de çok değerli çevirmenimiz Giray Fidan’ın çalışmasıyla Batı Hikâyeleri kitabı yayımlandı.

Biz çalışmamızda bu kitaptaki dört öyküden üç tanesini seçtik. ‘GEÇMİŞ İLE BUGÜNÜ YAN YANA GETİRDİK’ Sunumunuzda bu öykülere nasıl yaklaşıyorsunuz?

Xue Mo’nun öykülerinde aşk, bağlılık, ölüm, yalnızlık, açlık, hastalık gibi çok insani ve evrensel temalar var.

Ben bu temaları tarihsel bir perspektifle besledim.

Mesela yazarın Xinjianglı Yaşlı Adam öyküsünde ömür boyu süren ama gerçekleşmeyen bir aşk anlatılıyor.

Ben buna karşılık, kadim İpek Yolu’nun önemli merkezlerinden birinde, Dunhuang’da 4. yüzyılda bir kadın tarafından yazılmış mektubu ortaya koydum.

Bu mektupta kocasından yıllardır haber alamayan, kızıyla beraber terk edilmiş bir kadının hayal kırıklığı ve tepkisi var; “Seninle evleneceğime keşke bir köpekle veya domuzla evlenseydim” yazmış.

Yani bundan 1500 yıl önce de aynı coğrafyada aynı duygular zıddıyla beraber yaşanıyor; ömür boyu bağlılık veya bunun yokluğundan gelen pişmanlık.

Böylece geçmişle bugünü yan yana getirmiş olduk. ‘YAPAY ZEKÂ BU DUYGULARI HİSSEDEBİLİR Mİ?’ Açılış konuşmanızda hangi sorulara odaklanacaksınız?

Forumun ana teması “Doğu Batı’yla buluşuyor: Yapay zekâ çağında maneviyatı, sağlığı ve insancıllığı aramak”.

Biz bu ana temayı da gözeterek, “Xue Mo’nun Kısa Öykülerinde Evrensel İnsan Deneyimi: Tarihsel ve Coğrafi Perspektifler” başlıklı bir açılış konuşması yapacağız.

Ana tema çerçevesinde temel olarak şunu sorguluyoruz: İnsanlığın temel duyguları -aşk, ölüm, bağlılık, hüzün- geçmişte de vardı, bugün de var.

Peki yapay zekâ bu duyguları anlayabilir mi?

Örneğin, ölümlülük deneyimi olmayan bir yapay zekâ genç yaşta ölmenin ne demek olduğunu kavrayabilir mi?

Ya da bir ömür boyu süren bir aşkı ve bunun yoksunluğunu, bundan doğacak pişmanlığı nasıl hisseder?

Xue Mo’nun öykülerinden yola çıkarak bu soruları dinleyiciyle paylaşacağız. ‘SANATSAL TARZIMI TEKNİĞİMİ BİLE DEĞİŞTİRDİ’ Konuşmanızın başlığı “Xue Mo’nun Kısa Öykülerinde Evrensel İnsan Deneyimi: Tarihsel ve Coğrafi Perspektifler”.

İpek Yolu’nun diğer ucunda birbirinden habersiz bir edebiyatçının ve bir sanatçının benzer ürünler üretmesini, benzer motiflerle benzer duygular uyandırmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Prof.

Caner Karavit: Frankfurt Kitap Fuarı’nda Xue Mo’nun kitabındaki üç kısa hikayesini, üç sanat eserimle özdeşleştiriyorum.

Xue Mo’nun kitabını okuduğumda, daha önce farklı zamanlarda yaptığım eserlerimle, kısa hikayeler arasında güçlü bağlantılar gördüm.

Bunun nedenini, sadece sanatçıların ortak duyarlılıklarıyla açıklamak mümkün değildir.

Eşim Kiraz’la birlikte Xue Mo’nun romanında anlattığı bölgelere araştırmalarımız için birkaç kez seyahat ettik.

Bu seyahatlerin üzerimde bıraktığı etki daha sonra sanat eserlerime yansıdı.

Hatta sanatsal tarzımı, tekniğimi bile değiştirdi.

Bu bağlamda; farklı kültürel coğrafyalarda, farklı sanat disiplin ürünlerinde ortak motif ve lezzetlerin ortaya çıkması kültürlerin derinlemesine kavranmasıyla da doğrudan bağlantılıdır.

Bu konu özelinde düşünürsek, edebiyatta ve sanatta yaratıcılığa, duygu ve düşünce aktarımına yapay zekâ bağlamında nasıl yaklaşıyorsunuz?

Bu güncel bir tartışmadır ve çok da tartışılacağı anlaşılıyor.

Öncelikle, yapay zekâ üretimleriyle insan üretimlerinin farklı kulvarlarda gerçekleştiğini ve aynı potada değerlendirilmemesi gerektiğine inanıyorum.

Sanatçı olarak kişisel görüşüm, teknolojik gelişmelerden uzak kalamayacağımızdır.

Bununla birlikte, sanat üretimimizde yaratıcılığımızdan taviz veremeyiz.

Bir yandan, yeni teknolojinin araçlarını alet çantamıza eklerken, diğer yandan üretimimizin kontrollünü yapay zekadan geri almamız gerekiyor.

İnsan her ne kadar yeni teknolojik gelişmeleri hayranlıkla izlese de sonuçta sanat yapıtında insan elinin izlerini ve sınırlarını görmek isteyecektir. 

İlgili Sitenin Haberleri