Haber Detayı

MardenRose, Yaylabaşı’nı Mezopotamya’nın Provance’ı yapacak
Sektör haberleri dunya.com
25/09/2025 00:00 (3 ay önce)

MardenRose, Yaylabaşı’nı Mezopotamya’nın Provance’ı yapacak

5 bin yıllık geçmişi olan gülü Rosa Damascena Mardin’in dağlarında yeniden açtı. MardenRose tarafından gerçekleştirilen distilasyon bandı yatırımıyla Yaylabaşı köyü hem ekotarım hem de ekoturizmde yeni bir merkez haline geliyor.

Güneş DOĞDU SOYLU30 yıldır uluslararası koz­metik sektöründe tecrü­besini Mardin’e taşıyan Şahin Karademir, Rosa Demas­cena Gül’ü ve Lavandula Angus­tifolia cinsi lavanta bahçelerini oluşturarak kozmetik sektörüne yönelik hammadde üretiyor.

Ta­rımsal üretimde organik ve su­suz üretim prosesleri uygulayan Karademir, aynı zamanda gele­neksel distilasyon bandıyla yük­sek katma değerli organik gül yağı ve yağı alınmamış gül suyu ürünlerini ihraç ediyor.Karade­mir, “Atalarımızdan bize miras kalan ancak atıl durumda olan dağlık arazilerimizi iş makinele­riyle ilmek ilmek işledik.

Burada bize en önemli rol model İnka­ların 500 yıl önce Peru’da dağlık alanlarda inşa ettikleri tarımsal teraslar oldu.

Bu model ile köyü­müzdeki dağlık alanları iş maki­neleriyle tarımsal teraslara dö­nüştürerek buraya ilk Rosa Da­mascena cins gül fidanlarımızı ektik” dedi.Üretim planlaması yaparken Avrupa’daki kaynakları araştır­dıklarını ifade eden Şahin Kara­demir, “Tüm güllerin atası ola­rak kabul edilen RosaDamasce­na cins güllerimizin doğal yaşam alanlarının Mezopotamya böl­gesi olduğunu keşfettik.Ünleri tüccarlar arasında yayılınca yak­laşık 300 yıl önce Mezopotam­ya’dan önce Bulgaristan’ın Ka­zanlık kentine sonra tüm Av­rupa’ya yayılmış.

Yaptığımız girişimler sonucu elde ettiğimiz Rosa Damascena cins gül fidan­larımızı yeniden kadim toprak­larımızla buluşturduk.

İlk fide­ler toprağa hızla uyum sağladı ve 2019 yılında ilk ürünlerimizi ha­sat ettik.

Elde ettiğimiz ürünler sayesinde yüksek kalitede orga­nik gülsuyu ve gülyağı elde edi­yoruz” diye konuştu.Karagül hidrosolu ilk kez analiz edilerek kayıt altına alındıGül üretimini artıracak ça­lışmaları sürdürdüklerini ifa­de eden Şahin Karademir, şöy­le konuştu: “Şu ana kadar yak­laşık 180 dönüm arazinin yüzde 40’ını gül bahçeleriyle donattık.

Ekili alan büyüklüğümüz 70 dö­nüme yaklaştı.

Şu anda atıl du­rumda olan 110 dönümlük ara­zimizin de zemin düzeltme işlemlerini de büyük oranda ta­mamladık.

Yeni alanlarımızda hem Rosa Damascena cins gül­lerimizin üretim kapasitesini artıracağız hem de burada fark­lı cinslerde tıbbi aromatik bit­kileri de organik ve susuz pro­seslerle yetiştireceğiz.Önümüz­deki sezon Halfeti’de endemik olarak yetişen Kara Gül’ü de or­ganik üretim hatlarımıza enteg­re etmeyi planlıyoruz. 2023 yı­lında oluşturduğumuz 4 dönüm­lük bahçelerinde ektiğimiz Kara Gülü hasat ederek distilasyonu­nu yaptık.

Elde ettiğimiz yağlı gül suyunu Avrupa’daki iş ortak­larımıza gönderdik.

İş ortağımı­zın yaptığı analiz dünyada ilk ol­du.

Karagül hidrosolu ilk defa bir şirket tarafından analiz edilerek kayıt altına alındı.

Buradan ge­len olumlu dönüşler nedeniyle karagül bahçelerimizi daha ge­nişleteceğiz.”Yaylabaşı köyü, agro turizm destinasyonu haline gelecekKurdukları gül ve lavanta bah­çelerinde sadece ham madde üretimi yapılmadığını ayrıca Yayla Başı köyünün doğal bir fo­toğraf platosuna dönüştüğünü kaydeden Şahin Karademir, “La­vanta üretimi için kurduğumuz demo bahçemizin yol kenarında olması bölgede yeni bir turizm sektörünün filizlenmesini sağ­ladı.

Bölgeden çekilen fotoğraf­ların sosyal medyada yayılma­sıyla köyümüz bir turizm desti­nasyonu olma yolunda ilerliyor.Bu ekosistemi köyümüzde geliş­tirmek adına tarihi yapılarımızı belirli konseptlerle restore edi­yoruz.

Köyümüze gelen misafir­lerimiz için temel hizmetlerin oluşturulması için bir karşılama merkezi kurmak istiyoruz.

Kar­şılama merkezimizin proje ça­lışmaları büyük oranda tamam­landı.

Proje hazırlığında Floran­sa’nın lavantalarla donatılmış Provance kentindeki tesisleri örnek aldık.

Bu sayede misafir­lerimize kaliteli hizmet verirken diğer yandan köyümüzde yaşa­yan insanlarımıza yeni bir iş ve istihdam kapısı oluşturmuş ola­cağız” diye konuştu.Avrupa’da büyümeye devam edecek, yurt içine gül bazlı ürünler sunacakÜretimlerinin tamamını ihracata yönlendirdiklerini ifade eden Şahin Kandemir, şöyle devam etti: “Sektörde 30 yılını deviren bir iş insanı olarak ihracata yönelmeye devam edeceğiz.

Üretim kapasitemiz her geçen yıl sürdürülebilir olarak artıyor.

Belçika, Fransa, Hollanda, Almanya, İtalya, İspanya’daki kozmetik üreticilerinin gül bazlı ham madde ürünlerindeki en önemli çözüm ortaklarından biriyiz.

Kozmetik sektörünün ardından son olarak İtalya’da dondurma sektörüne yönelik ham madde ihracatına başladık.Talepler her geçen yıl daha da artıyor.

Ancak biz sağlam adımlarla ve hızlı büyümeden kaçınarak ve organik üretimden şaşmayarak ilerliyoruz.

Avrupa ülkelerinde büyümeye devam edeceğiz.

Önümüzdeki süreçte yurt içi pazara yönelik olarak lokum, reçel, şerbet, konsantre aroma gibi katma değerli gül ürünleri de üretmeyi hedefliyoruz.

Bu ürünlerle kuracağımız karşılama merkezinde gelen misafirlere hediyelik ürünlerden oluşan geniş bir portföy oluşturacağız.”

İlgili Sitenin Haberleri