Haber Detayı
İtalyan siyasetçi provokasyon yapmıştı! İtalyan mahkemesinde Türk bayrağı savunması...
İtalya’da 5 yıl önce bir sergide Türk bayrağını alaturka tuvalet taşı üzerinde resmeden bir çalışma sergilendi. Tepkiler sonrası provokatif çalışma, sergiden kaldırıldı. Fatih Sakal, “Milli gururumuzla oynandı, biz buna sessiz kalamayız” diyerek tepkisini Aydınlık Avrupa’ya anlattı
İtalya’da Aralık 2020’de açılan bir sergide Paolo Lelli’nin “Gerçek Türk” başlıklı çalışmasına yer verildi.
Çalışmada Türk bayrağı alaturka tuvalet taşı üzerinde resmedilmişti.
Serginin küratörlüğünü İtalyan siyasetçi Vittorio Sgarbi yapmıştı.
Tartışmalarda öne çıkan ve provakatif çıkışlarda bulunan kişi Sgarbi’ydi.Sözde “ifade özgürlüğü” kapsamında sergilenen bu çalışma, Türk milletine karşı açık bir hakaret ve nefret mesajı olarak algılandı.
Türk vatandaşlar ve Türk Başkonsolosluğu hızla harekete geçti, provokatif çalışma sergiden geri çekildi.
TÜRKLERDEN ANINDA TEPKİ Sergide yer alan skandal çalışma, Türk vatandaşlarının tepkisini topladı.
Özellikle Vittorio Sgarbi konuyu sosyal medya taşıdı ve bazı paylaşımlarda bulundu.
Bu paylaşımlar beraberinde tepkileri de getirdi.
Paylaşılan görsel, Türk milletinin kutsal değerlerinin hedef alındığını bir kez daha ortaya koydu.Çalışmanın sergiden kaldırılmasına rağmen olay kapanmadı.
Küratör Vittorio Sgarbi, kendisine karşı yükselen tepkileri fırsat bilerek mağduriyet iddiasıyla mahkemeye başvurdu.
Vittorio Sgarbi SGARBI’DEN 5 KİŞİYE DAVA Serginin küratörlüğünü yapan İtalyan siyasetçi Vittorio Sgarbi, ikisi Türk, biri Arnavut, ikisi İtalyan vatandaşı olmak üzere beş kişi hakkında hakaret ve tehdit iddiasıyla ceza davası açtı.Paolo Lelli’nin Türk bayrağını tuvalet taşı üzerinde resmetmesiyle başlayan süreç, Sgarbi’nin girişimleriyle Türk vatandaşlarının yargılanmasına kadar uzandı.
Bu isimler arasında Türkiye’den Fatih Sakal da bulunuyor.
FATİH SAKAL: GURURUMUZLA ALAY ETTİLER Dava açılanlardan biri olan Fatih Sakal, yaşadıklarını Aydınlık Avrupa’ya anlattı.
Sakal, Aralık 2020’deki olayı şöyle aktardı:“Bu çalışmayla Türk bayrağı alaturka tuvalet taşı üzerinde gösterilerek büyük bir saygısızlık yapıldı.
Ben de milli gururumla oynandığı için tepki verdim.
Vittorio Sgarbi’nin geçmişte de defalarca insanlara hakaret eden, davalık olmuş bir kişi olduğunu araştırdım.
İtalya’da provokatör olarak biliniyor.
Türk bayrağını böyle bir şekilde kullanması kabul edilemez.”Sakal, sosyal medyada yaptığı yorumlar nedeniyle hakkında ceza davası açıldığını ve mahkemeye çağrıldığını belirterek, “Ben kimseyi tehdit etmedim.
Sadece yapılan terbiyesizliğe karşı tepkimi gösterdim.
Kışkırtıcı olan biz değiliz, Vittorio Sgarbi’dir” dedi.
Fatih Sakal KİRLİ GEÇMİŞİYLE TANINIYOR Fatih Sakal’ın vurguladığı gibi Paolo Lelli yalnızca Türk bayrağına saygısızlık yapmadı; serginin küratörü Vittorio Sgarbi de kışkırtıcı tutumuyla tepkileri üzerine çekti.
Sgarbi, geçmişte de birçok tartışmalı çıkışıyla tanınıyor.Sakal, “Bu kişi Türk milletini kışkırtmaya yönelik bir adım attı.
Bugün bize, yarın başka bir millete aynı şeyi yapabilir.
Bayrak, hiçbir şekilde hakaretin konusu olamaz.
İtalyan bayrağı olsa da tepki gösterirdim” dedi.
DAVA KASIMDA Vittorio Sgarbi’nin şikâyeti üzerine açılan dava, Kasım ayında Roma’da görülecek.
Fatih Sakal, mahkemeye bizzat katılacağını, Türk milletinin onurunu savunacağını söyledi.İtalya’nın kendisine avukat tayin ettiğini belirten Sakal, “Avukat benden özür dilememi istedi ben de özür dilemeyeceğimi, özür dilemesi gereken kişinin Vittorio Sgarbi olduğunu söyledim.
Bayrağımızla alay eden çalışma sergiye onun eliyle sokuldu.
Bu dava bizim gururumuzun davasıdır” diye konuştu.
Fatih Sakal, Türk Büyükelçiliği’nin kendisine avukat tayin ederek bayrak davasında yanında yer almalarını istedi.
BAYRAĞA SAYGISIZLIK SANAT DEĞİL, BİR PROVOKASYON Türk bayrağı, bağımsızlığın, onurun ve millet olma bilincinin simgesidir.
Ona yapılacak her saygısızlık, doğrudan Türk milletine yapılmış bir saldırıdır.
Paolo Lelli’nin alaturka tuvalet taşı üzerinde Türk bayrağını kullanması, ne sanatsal özgürlük ne de ifade hakkı kapsamında değerlendirilebilir.Bu olay, sözde sanat ya da siyaset adı altında milli değerlere saldırmanın en açık örneği olarak tarihe geçti.