Haber Detayı

Yeni yıla girerken yaşanan IŞİD operasyonları Selefilik-Vehabilik örgütlenmelerini gündeme getirdi: Selefilik karanlığında yeni yıla giriliyor!
Türkiye cumhuriyet.com.tr
31/12/2025 04:00 (3 saat önce)

Yeni yıla girerken yaşanan IŞİD operasyonları Selefilik-Vehabilik örgütlenmelerini gündeme getirdi: Selefilik karanlığında yeni yıla giriliyor!

Türkiye IŞİD operasyonları sonucunda Selefilik-Vehabilik karanlığı tehlikesiyle yılbaşına giriyor. Selefilik-Vehabilik örgütlenmeleri Türkiye’de 1986’da Irak Türkü Abdullah Yolcu’nun Türkiye’deki davet çalışmalarıyla başladı. Ancak AKP’nin iktidara gelmesiyle 2002’den sonra Türkiye geneline yayılmaya başladı. Halihazırda bu örgütlenmeler İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere 11 kentteki 26 dernekle hareketli durumda...

Yeni yıla sayılı saatler kala, Türkiye IŞİD operasyonları sonucunda Selefilik-Vehabilik karanlığı tehlikesiyle yılbaşını geçiriyor.

Türkiye çapında geniş çaplı selefi cihatçı terör örgütü IŞİD operasyonları son bir haftadır gündemin merkezindeyken, en son Yalova’nın Elmacık köyündeki yaklaşık 7 saat süren çatışma ise IŞİD tehlikesini gösterdi.

Çatışmanın sonucunda ise 6 terörist etkisiz hale getirilirken, 3 polis şehit oldu, 8 polis ve 1 bekçi de yaralandı. 11 KENTTE DERNEKLERİ BULUNUYOR Bu kapsamda Türkiye’deki Selefilik-Vehabilik örgütlenmeleri ise merak konusu oldu.

Selefi-Vehabi yapılanmalar; İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere; Antalya, Konya, Bursa, Gaziantep, Adana, Nevşehir, Malatya ve Kahramanmaraş’ta kurdukları 26 dernekle hareketli durumda...

Türkiye’nin bu gerici karanlıkla tanışması ise 1980’li yıllara dayanıyor.

OSMANLI’YA KARŞI KURULDULAR Vehabilik, 1744’te Osmanlı Devleti’nin kontrolündeki Arap Yarımadası’nda isyancı bir grup olarak ortaya çıktı.

Birinci Dünya Savaşı’nın sonucunda Vehabiler Osmanlı’ya karşı İngilizleri destekledi ve bu Osmanlı’nın Hicaz’ı kaybetmesine neden oldu.

Bu toprak kaybının ardından Osmanlı'da dikkat çeken başka Vehabi tehlikesi görülmedi. 1992’DE VEHABİLİK MEDRESESİ TÜRKİYE’DE AÇILDI Vehabilik 1970’ten sonra yayılmaya başladı.

Türkiye'ye girişi Irak Türkmeni Abdullah Yolcu’nun 1986’da Irak’tan Türkiye’ye göç etmesiyle gerçekleşti.

Yolcu, ilk 2 yılında önde gelen tarikat ve cemaatlere girerek, Türkiye’deki gerici yapılanmayı inceledi.

Buradaki deneyimlerinin ardından Yolcu; Selefi-Vehabilik sistemi doğrultusunda Türkiye’de “davet” yöntemiyle çalışmalarına başladı.

Yolcu, ticaretten elde ettiği gelirle 1992’de “Guraba Yayınevi”ni kurdu.

Bu yayınevi Selefi-Vehabiliğin Türkiye medresesi olarak işlev gördü ve Yolcu burada öğrenci yetiştirdi.

Abdullah Yolcu IŞİD’E OLUMLU GÖRÜŞLERİYLE BİLİNİYOR Selefi-Vehabilik de diğer dini yapılar gibi AKP’ye kadar rahat yayılma olanağı bulamadı.

Vehabi derneklerinin hepsi AKP’nin 2002’de iktidara gelmesinden sonra kuruldu.

Yolcu da verdiği bir demeçte bu konu hakkında; “Aslında AKP zamanına kadar pek bir şey yapamıyorduk.

AKP iktidara geldiğinde önümüz açıldı” ifadelerini kullandı.

Yolcu ve ona yakın yapılar; seçimlerde AKP’ye desteklerini de açıklamıştı.

Yolcu’nun IŞİD hakkında ise yöneticilerini tanıdıklarını, İslamlık elçisinin övgüsünü hak ettiklerini; ancak kendilerine biat etmeyen Müslümanların katlini uygun gördükleri için harici (aşırıcı) olarak görüşünde olduğu biliniyor.

Buna karşın ABD’ye karşı ise IŞİD’in desteklenmesi gerektiğini savunuyor.

IŞİD’İ REDDEDİYORDU, SELEFİLİĞİ YAYIYORDU Türkiye’de Selefi-Vehabiliğin bir diğer temsilcisi ise 2021’de yaşamını yitiren Mehmet Balcıoğlu idi. “Ebu Said Yerbuzi” kod adlı Balcıoğlu ise Türkiye’de demokrasinin dinen yanlış olduğunu; ancak Müslümanın kendisine uygun bir yönetici seçmesinin ise “görev” olduğunu savunuyordu.

Bu kapsamda Balcıoğlu da AKP’ye destek açıklamasında bulunmuştu.

IŞİD hakkında ise Balcıoğlu, onların Müslümanlığa zarar veren “fitneciler” olarak anlatıyordu.

Mehmet Balcıoğlu SİYASİ SÖYLEMDE BULUNMADAN ‘GİZLİ’ HAREKET EDİYORLAR Selefi-Vehabi örgütlenmelerin başında gelen “Tevhid ve Sünnet İlimlerini Yayma Derneği” ile Okur İlim ve Davet Derneği (Okur-Der) ve ona yakın dernekler ise IŞİD, Boko-Haram, Elkadie, Elşabab terör örgütlerine yönelik olumlu ya da olumsuz açıklamada bulunmuyor.

İç siyasi konularda da açıklama yapmayan bu yapılar, çalışmalarını öğrenci yetiştirme, kitap yayımlama, sohbet ve davet ile gerçekleştiriyor.

IŞİD’İN TERÖR ÖRGÜTÜ OLMAYACAĞINI SAVUNMUŞTU Bu 3 grubun yanı sıra IŞİD ve Selefi cihatçı terör örgütlerine yönelik “olumlu” görüşleriyle bilinen Mehmet Emin Akın ve “Abu Hanzala” kod adlı Halis Bayancuk’un oluşturduğu “cihatçı Selefi-Vehabilik” yapılanmaları da Türkiye’de hareketli örgütlerden...

Mehmet Emin Akın; 2016’da kendi YouTube kanalında “Erdoğan’a mektup” başlıklı konuşmasında; Elkaide, IŞİD, Boko-Haram, Elşabab’a terör örgütü denmemesi gerektiğini, aksine onlara yardım edilmesi yönünde çağrıda bulunmuştu.

Bunun yanı sıra Mehmet Emin Akın, Türkiye’nin demokratik ve laik yapısının Müslümanlara uygun olmadığını, bu sistemin Kuran’da yer bulmadığını (Tağutluk) savunmuştu.

Akın ve grubu bu nedenle AKP’ye destek vermeyen Selefi-Vehabi örgütlenmelerindendir.

Mehmet Emin Akın IŞİD YÖNETİCİLİĞİNDEN BİRÇOK KEZ YARGILANDI Bu grubun kamuoyunca en bilineni ise Hizbullahçı kökenden gelen ise Halis Bayancuk.

Bayancuk, birçok kez Elkaide ve IŞİD yöneticiliği gerekçesiyle yargılandı ve tutuklandı.

Bu kapsamda Bayancuk, 2020’de 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılsa da 2021’de Yargıtay’ca “kaçma şüphesi bulunmadığı” kararıyla tahliye edildi.

Bayancuk en son ise İzmir’de Eren Bigül (16) tarafından polis merkezine düzenlenen ve 3 polisin şehit olduğu saldırıya ilişkin soruşturma kapsamında ‘Ebu Haris’ kod isimli Haris Karadağ’la birlikte gözaltına alındı.

Ancak çıkarıldıkları mahkemece hiçbir bağlantısının bulunmadığı yönündeki net tespitler kapsamında yurt dışı yasağı adli kontrol kararıyla tahliye edildi.

Halis Bayancuk

İlgili Sitenin Haberleri