Hakemler neden BAŞARISIZ?

Öncelikle, futboldaki tüm olumsuzlukların ve tabii ki hakemliğin düzelmesi için yapılması gereken en etkili hareketi özetleyeyim...

TFF’nin -muhteşem- eski başkanı Mustafa Kemal Ulusu ve ekibinin 1984 yılında hazırlayarak çıkarttığı özerk TFF kanunu ve özerk TFF genel kurul yapısı kanunu, TBMM’de düzenlenerek yenilenmeli.

TBMM’nin bu kanunu yeniden ele alıp Sayın Ulusu ve onun gibi futbol adamlarını, akademisyenlerle bir araya getirmesi gerekiyor.♦♦♦Hakemlere ve Merkez Hakem Kurulu’na gelirsek...Bu MHK’nın öncelikle tabandan hakem seçimi yanlış.

İyi çocuk, yakışıklı, boyu 1.80’in üzerinde, İngilizce biliyor, saygılı, nazik, biraz da koşuyorsa hakem yaparız diyorlar.

Kabiliyeti var mı, futbolu biliyor mu, futbol oynamış mı; soran, bakan yok.

Ayrıca belirteyim, hakemliğe giriş için 1.80 boy şartı da yok!Üniversite mezunuysan, doktor, avukat veya mühendis gibi mesleğin varsa yürütüyorlar hakemlikte...

Düşünceleri de şu: Ne olacak, ötekiler kadar onlar da yapar...

Torpil, adamcılık da önemlidir(!).

Aşağıdan en yukarıya kadar bazı kurul üyelerini, bazı gözlemcileri yedirip içireceksin, hediyelerini eksik etmeyeceksin, arabanda taşıyıp şoförlüğünü bile yapacaksın(!)...

Hatta hakemleri ve MHK’yı eleştirenleri de bir şekilde satın alıp kendini başarılı gösterteceksin ki iş tamam olsun.

Böyle hakemlik olur mu?YABANCININ FAYDASI YOKHakemlere slayt göstererek, -güyacanlı hareketlerle, MHK üyelerinin gösteri yaparak kendilerini tatmin etmesi ile eğitim yapmak yeterli olmuyor maalesef.

Yabancı hocalar, kural öğretiyor; faydaları yok...

Bu isimler çalıştıkları ülkelerde de başarılı olamamış.

Sonrasında o ülkelere de hep yabancı hakemler gelmiş.

Hakemlerimizin FİFA ve UEFA’dan maç almasına da bir katkıları yok.

Sadece paralarını alıp gidiyorlar.MENTÖRLER KORKUYORAslında hakemlere öğretim kadar eğitim vermek de çok önemli.

MHK’ya eğitim nedir deseniz bilmezler.

Kural öğretimini eğitim zannederler. ‘Mentörlerimiz var’ diyebilirler.

Mentörleri, hakemle konuşmaya, bir şey öğretmeye korkar hale getirilmişler.

Onlar da ‘paramızı alalım gidelim’ olmuşlar.

Hakemlerin böyle yetiştirilemediğini de maalesef görüyoruz. (Devam edecek)