Fırsat bu fırsat

NBA ve FIBA ortak bir bildiriyle NBA Avrupa ile ilgili ilk somut adımları yeni yılın ilk ayında atacaklarını duyurdu.

Kulüplerle, sahipleriyle veya yatırımcılarla görüşmelere resmen başlanacak.

Bu uluslararası projeye Türkiye’den en yakın kulüp Galatasaray gibi görünse de bu iş o kadar kolay değil.

Masada 500 milyon dolar gibi bir ‘franchising’ rakamı varsa bırakın bir Türk kulübünü, Real Madrid ve Barcelona gibi devlerin bile bu işe girişmesi zor.İşin ekonomik boyutu bir yana, bir de sosyokültürel tarafı var.

ABD ile Avrupa spora, takımdaşlığa bambaşka bakıyor.

Atlantik’in öbür tarafında ‘seyirci’ var.

Bu yakada ise ‘taraftar.’ Ayrıca tarih, siyaset ve güncel konjonktür, Avrupa’nın spor kültürü için belirleyici…ESPN yazarlarından Brian Windhorts da katıldığı bir podcast programında bu konuya değinip endişelerini dile getirdi:"NBA, salona gelen seyircileri eğlendirme konusunda uzmanlaşmış durumda.

Avrupa’da ise insanlar maçlara eğlence olsun diye gitmiyor.

Çünkü zamanında dedeleri, babaları taraftarı oldukları takımı desteklemiş.

Amerika’ya göre bambaşka bir kültürden bahsediyoruz.

Roma’da yaşayan biri, NBA Avrupa’da Paris-Manchester maçını izlemek için Netflix’e para öder mi?

Keşke EuroLeague ile iş birliği içinde olsalardı.

Onun yerine EuroLeague ile çekişme halinde olacak gibi gözüküyorlar.”Haklı… Tabi burada EuroLeague kulüplerine büyük iş düşüyor.

Hazır NBA Avrupa kozu varken “Fırsat bu fırsat”0 deyip, kulüplerin zararını hiç umursamayan EuroLeague yönetimi ile restleşmek şart!