Haber Detayı
Komisyona uzatma
TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 31 Aralık’ta dolan görev süresini ortak raporun yazımı amacıyla 28 Şubat 2026’ya uzattı. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, “Çok zorlu süreçti. Birçok mayınlı araziyi geçtik” açıklamasını yaptı.
Terörsüz Türkiye sürecinin yasama ayağını yürüten TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu dün TBMM Tören Salonu’nda Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı.
Komisyon, çalışma süresini oybirliğiyle iki ay uzattı.
Kurtulmuş, şimdiye kadar 19 toplantıda, 58 oturumda 86 saatlik görüşme yapıldığını ve 135 kişi dinlenerek 4 bin 139 sayfa tutanak tutulduğunu açıkladı.
Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, raporu ocak ayında çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı. “Şimdi komisyonumuzun son eşiğine gelinmiştir.
O da ortak bir rapor yazılması ve bu raporun TBMM Genel Kurul’a verilerek buradaki tekliflerin yasalaşması ve diğer tekliflerin yerine getirilmesiyle ilgili sürece öncülük etmek.
Çok zor süreçti; birçok mayınlı araziyi geçtik.
Şimdi daha umutlu olmam konusunda iki tane verinin elimde olduğunu söylemek isterim.
İlk sefer partilerden yeni ve kapsamlı raporlar sunuldu. 10 partinin neler düşündüğünü gayet iyi biliyoruz.
Şu da görüldü; bu grup en zor meseleyi bile demokratik olgunluk ile tartışabiliyor.
Birkaç tartışma dışında büyük olgunlukla bugünlere geldik.
Gözden Kaçmasın Kar ve yağış kapıda, bu kez donacağız....
Meteorolojiden soğuk hava uyarısı: Sıcaklık eksiye düşecek Haberi görüntüle MÜSTAKİL VE GEÇİCİ YASAOrtak bir raporun çıkmasının artık fevkalade kolay olduğunu düşünüyorum.
Bu süreç içinde ben de elimi taşın altına koyacağım.
Zamanın ruhunu ve zorunluluğun altını çizmek isterim.
Şimdi (partilerin) bu sundukları raporları da nihai raporun eki olarak vereceğiz.
Terör örgütü kendisini feshetmiştir; (teyit) kararını verecek olan yer burası değil.
Tabii ki bir yasal öneride bulunulacak, çerçeve olacak.
Bu çerçeve yasanın bir müstakil yasa olması lazım ve geçici, bu durumla ilgili olması lazım.
Tabii ki bunun teknik detayı Meclis’te, Genel Kurul’da görüşülecek.
Bütün meseleyi çözecek olan komisyon değil.
SDG’nin silah bırakmasını komisyon nasıl sağlayacak?” RAPORLARIN ARDINDAN İLK TOPLANTIMilli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, partilerin hazırladığı raporların ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında dün toplandı.
Komisyon toplantısına giden milletvekilleri objektiflere böyle yansıdı.
CHP: OCAK AYINDA ÇIKMALIKomiSyonun CHP’li üyeleri ortak rapor için uzlaşmacı ve yapıcı olacaklarını vurguladılar.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Silah bırakma ve entegrasyonla ilgili bir yasa ivedi önemli ve en geç ocak ayında çıkarılması gerekir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen de raporda olabildiğince geniş mutabakatın önemli olduğunu vurguladı.CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Türkiye’nin demokrasisine katkı yapan önemli görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
Süreçteki rolü nedeniyle Kurtulmuş’a teşekkür eden Emir, “Artık helva yapılacak.
Dolayısıyla bu çalışmayı da başarıyla bitirip barışı inşa edeceğiz.
CHP kalıcı barış için, bir daha hiç kimse eline silah almasın diye yapılması gereken yasal adımların da öncüsü olacaktır ve ortak rapor yazılırken elbette ki en olumlu şekilde katkı vereceğiz” dedi.
Gözden Kaçmasın 11.
Yargı Paketi TBMM'de kabul edildi Haberi görüntüle AK PARTİ VE MHP’NİN KISTASLARI AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Küdşad Zorlu, çıkarılacak yasalarda ön koşulun terör örgütünün yurtiçi ve yurtdışında bütün şube ve unsurlarıyla silah bırakmasının olduğunu ve bunların takip edileceğini vurguladı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da kriterlerini şöyle anlattı: “Bu rapor hazırlanırken kıstaslarımız, kriterlerimiz vardır.
Modern Türkiye’de terörle mücadele yalnızca güncel bir güvenlik politikası değil; devletin devamlılığını, toprak bütünlüğünü, anayasal kimliğini koruma iradesinin kurumsal hafızasıdır.
Türkiye’nin üniter devlet yapısı, toprak bütünlüğü, Türkçe’nin resmi dil statüsü, Türk milleti üst kimliği, laik cumhuriyet ilkesi hiçbir siyasi pazarlığa konu edilemeyecek temel değerlerdir.
Demokratikleşme adımları ancak bu çizgiler korunarak, mevcut anayasal çerçeve içinde yapılabilir.
Terörle mücadelede kararlılıklar taviz verilmeden, hukukun üstünlüğünü ilkesinden sapılmadan ve ulusal güvenlik kaygıları göz ardı edilmeden yapılacak reformlar, bu gibi düzenlemeler elbette ülkemizin geleceği için faydalı olacaktır.
Terörsüz Türkiye hedefine ulaşma yolunda atılacak adımlar devletin temellerini sarsmayacak, üniter yapıyı bozmayacak, teröre yeni hareket alanları açmayacak şekilde planlanmak zorundadır.”