Haber Detayı
“Çıkış için ortak akla ve dayanışmaya ihtiyacımız var”
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, 2024 ve 2025 yıllarının iş dünyası açısından son derece zor geçtiğini, yüksek faiz, enflasyon ve finansmana erişim sorunlarının işletmeleri ciddi biçimde zorladığını belirterek, “Zor iki yılı geride bıraktık, çıkış için ortak akla ve dayanışmaya ihtiyacımız var” dedi.
FİKRİ CİNOKUR/ANTALYA ATSO Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Ahmet Öztürk yönetiminde ATSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. 2024 ve 2025 yıllarının iş dünyası açısından son derece zor geçtiğine dikkat çeken Hacısüleyman, şunları kaydetti. ‘’Yüksek faiz, enflasyon ve finansmana erişim sorunları işletmeleri ciddi biçimde zorladı.
Zor iki yılı geride bıraktık, çıkış için ortak akla ve dayanışmaya ihtiyacımız var.
Son iki yılı geride bırakırken, ekonomik açıdan oldukça zor bir dönemden geçtiğimizi hepimiz biliyoruz. 2024 ve 2025 yılları, hem şehrimiz hem de ülkemiz açısından işletmelerimizi ayakta tutmaya çalıştığımız, finansmana erişimde zorlandığımız yıllar oldu. 2026’ya baktığımızda ise ne yazık ki çok parlak bütçelerden söz edemiyoruz.
Henüz her şey net değil; ancak Antalya olarak yine de umutlu olmamız gerektiğine inanıyorum.’’ Enflasyonun yılsonunda yaklaşık yüzde 30 seviyelerinde gerçekleşmesi beklendiğini anımsatan Hacısüleyman, politika faizinde düşüşler yaşansa da bankaların uyguladığı kredi faizlerinin hâlâ yüksek seviyelerde olduğunu belirterek şunları kaydetti, “Mevduat faizlerinin yüksek olması, kredi faizlerini de yukarı çekiyor ve bu döngü işletmelerimizi zorluyor.
Ekonomi yalnızca faiz, döviz ve enflasyon rakamlarıyla açıklanabilecek bir alan değil.
Artan maliyetler, finansmana erişimde yaşanan güçlükler ve üretim kalitesini artırma konusundaki engeller, bizi en çok zorlayan başlıklar oldu.” 2050 Antalya Vizyonu Antalya’nın turizm, tarım ve sanayi kenti olmasına rağmen işletmelerin gelirleriyle ilgili sıkıntılar yaşadığını ifade eden Hacısüleyman, şöyle devam etti, ‘’O halde şu soruyu sormamız gerekiyor: Acaba iş yeri sayımız mı fazla?
Antalya’da yaklaşık 190 bin işletme var ve bunun 181 bin 500’ü mikro işletme.
Yani 1 ila 9 kişi çalıştıran işletmeler.
Büyük olasılıkla bunun yarısından fazlası 1–5 kişi arasında istihdam sağlıyor.
TÜİK verilerine göre Türkiye’de 802 bin perakende işletmesi var.
Bunun 263 bini restoran ve kafe, 230 bini bakkal.
Yani yaklaşık 500 bin işletme sadece bu iki alanda yoğunlaşmış durumda.
Bu işletmelerin yıllık ciroları 77 bin dolar ile 177 bin dolar arasında.
Bu cirodan maliyetleri, istihdamı ve giderleri çıkardığımızda geriye kalan kârın ne kadar sınırlı olduğu ortada.
O halde ne yapmalıyız?
Ortaklık kültürünü geliştirmemiz gerekiyor.’’ Mikro işletmeler olarak bu şartlarda uzun vadede ayakta kalmanın zorlaşacağına dikkat çeken Hacısüleyman, sözlerini şöyle tamamladı, ‘’Orta ölçekli işletmelere geçmemiz, krizlere, faiz artışlarına ve ekonomik dalgalanmalara karşı dayanıklılığımızı artıracaktır.
Bu çerçevede Antalya 2050 vizyonu için bir arama konferansı düzenledik.
Daha önceki konferanslardan farklı olarak, sadece iş insanlarını değil, yerel yönetimleri, akademisyenleri, sivil toplum kuruluşlarını, kültürel ve tarihi mirası temsil eden isimleri bir araya getirdik.
Turizm, tarım, kentleşme ve ticaret-sanayi başlıklarında, 70–80 kişilik gruplarla çalıştık. 10 yıl değil, 25 yıllık bir projeksiyon yaptık.’’