Haber Detayı
Fenomen öğretmen tartışması: Sınıf sanal medyaya taşındı mı?
Sanal medyada içerik üreten öğretmenlerin sayısının artması, öğrencilerin kişisel verileri ve pedagojik güvenlik tartışmalarını gündeme getirdi. Uzmanlar, sınıf içi ortamların sanal medya içeriğine dönüştürülmemesi gerektiğini vurgularken, Milli Eğitim Bakanlığının öğrencileri korumaya yönelik denetleyici ve önleyici adımlar attığı belirtildi. CNN TÜRK Muhabiri İlayda Karaca, detayları Psikolojik Danışma ve Rehberlik Müdürü Aslı Orman ile anlattı.
Sanal medya kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte öğretmenler de dijital platformlarda içerik üretmeye başladı.
Bazı öğretmenlerin farklı akımlara katılarak öğrencilerin de yer aldığı videolar paylaşması, pedagojik güvenlik ve kişisel verilerin korunması tartışmalarını gündeme getirdi.Psikolojik Danışma ve Rehberlik Müdürü Aslı Orman, eğitim ortamlarının pedagojik olarak güvenli alanlar olduğuna dikkat çekerek, bu güvenliğin korunmasının temel öncelik olması gerektiğini vurguladı.
Orman, sanal medyada içerik üretiminin ilk etapta öğrencilerin sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerini teşvik etmek amacıyla ortaya çıktığını, ancak zamanla öğretmenler açısından farklı kullanım biçimlerine evrildiğini ifade etti.Öğrencilerin kişisel verilerinin korunmasının hayati önem taşıdığını belirten Orman, öğrenme ortamlarının sanal medya içeriğine dönüştürülmemesi gerektiğini söyledi.
Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığının temel amacının, öğrencilerin güvenli alanlarını koruyarak sağlıklı bir eğitim ortamını güvence altına almak olduğunu dile getirdi.Paylaşımlarda yer alan öğrencilerin büyük bölümünün 18 yaşından küçük olduğuna dikkat çeken Orman, kişisel verilerin korunması kanunu gereği bu tür içeriklerin ancak veli izniyle paylaşılabildiğini hatırlattı.
Ancak buna rağmen sınıf içi öğrenme ortamlarının sanal medya içeriklerine taşınmaması gerektiğinin altını çizdi.
Öğretmenlerin, yalnızca kendi dersleriyle ilgili eğitim materyallerini içeren içerikler üretmesinin hem öğrenciler için faydalı olacağını hem de öğrenme sürecini olumsuz etkilemeyeceğini ifade etti.Bazı öğretmenlerin paylaştığı videoların milyonlara ulaşarak fenomen öğretmen kavramını doğurduğuna da değinen Orman, bunun genellenmemesi gerektiğini ve bu durumun artmasının istenmediğini söyledi.
Bakanlığın aldığı kararların koruyucu ve önleyici nitelikte olduğunu vurgulayan Orman, okulların ve öğretmenlerin öğrencilere örnek teşkil eden kurumlar olduğunu belirtti.81 ilde başlatılan kapsamlı çalışmaya da değinen Orman, sanal medyanın artık kolaylıkla takip edilebildiğini ve denetlenebildiğini söyledi.
Bu sürecin, öğretmenlerin mesleki kimlikleriyle uyumlu sanal medya kullanımlarının denetlenmesi anlamına geldiğini ifade etti.Orman, öğretmenlerin özellikle yapay zekâ çağında öğrencilere sanal medyayı dengeli kullanmayı, kişisel verilerin korunmasını ve doğru paylaşım alışkanlıklarını öğretmesi gerektiğini belirterek, alınan kararlarla birlikte öğretmenlerin yalnızca ders içeriklerine odaklanarak öğrencileri bu süreçten koruyacağına inandığını sözlerine ekledi.
İLGİLİ HABER EĞİTİM Türkiyenin en başarılı üniversiteleri açıklandı: Kim yeşil, kim güçlü, kim iş garantili?
İşte YÖK'ün 2025 raporu