Meclis oyunları düzenlensin

Pazar gecesi Meclis’teki kavga ata sporumuzu unuttuğumuzu gösterdi.

Meclis’te ne tek dalan var ne çift dalan.

Suples atan da yoktu.

Varsa yoksa yumruk; hani ata sporumuz güreşti.

Ata sporumuzu unutmak Meclis’e hiç yakışmadı.

Aslında; bu unutkanlık Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Taha Akgül’e de bir hatırlatma.

Son yıllarda gelen başarısızlıklar, vekillerimizin de güreşi unutmasına neden olmuş.

Umarım, önümüzdeki mücadelelerde vekillerimiz ata sporunu atlamaz.

Sporcularımız dövüş sporlarında arka arkaya madalya alıyor, dilimizde tüy bitti başarılı sporcularımızı sayarken.

Ama vekillerimize bakıyoruz; varsa yoksa boks… Tekvandosu var, muaytayı var, karatesi var, kikboksu var, vuşusu var, ju-jitsusu var.

Vekillerimizin dövüş sporu dağarcığının bu kadar yetersiz olması gerçekten üzücü.

Spor medyamız da buradan ders çıkarmalı.

Mecliste kürsü ile koltuklar arasına güreş minderi, tatami minderi, eskrim platformu, boks ringi konmalı.

Halat çekme alanı da anlamlı olur.

Şu anki haliyle kimin ne yaptığı belli değil, takip edemiyoruz.

Spor da kuralsızlık olmaz.

Madem dövüşüyorsunuz, kuralına göre dövüşün.

Yalnız, Meclis’te yabancı hakem olmaz.

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

Tüm sporlara eşit uzaklıkta kalmaya çalışıyorum; ama atıcılık ve okçuluğun Meclis sporlarına alınmasına karşıyım.

Henüz o kadar ilerleyemedik.

Bir de binicilik var tabii.

Meclise atın girmesi de uygun olmaz.

Binicilik yoksa; kadın vekiller kendi aralarında mücadele etmeli.

Binicilikte kadın ve erkek beraber mücadele eder.

Ama, boksta ringe farklı cinsleri çıkaramazsınız.

Adaletsizlik olur.

Gerçi, Paris Olimpiyatları’nda Uluslararası Olimpiyat Komitesi bunu denedi.

Yine de, biz denemeyelim.

Neydi, pazar gecesi, kadın vekillerimizin hali?

Sıralarla dövüş arasında sıkışıp kaldılar.

Kadın vekillerimizi birbiriyle eşleştirecek bir sistemi geliştirmeliyiz.

Onlar da dövüşsün, ne de olsa vekiller… FAZLA ALTIN ALAN PARTİ YASA ÇIKARSIN Pazar günü gördük ki Meclisimiz bu gibi organizasyonlara hazır değil.

Herkes ne yapacağını şaşırıyor.

Buna hazırlıklı olmak için her vekil başarılı olduğu 3 sporu Meclis Başkanlığı’na bildirmeli.

Neymiş öyle kolu indirip kaldırarak oy vermek?

Günün sonunda, Meclis Oyunları’nda daha fazla altın alanın dediği olsun.

İnanın Meclis’in izlenirliğini arttırırsınız.

Niteliksiz bir boks mücadelesi bile, Pazar gecesinin en fazla izlenen mücadelesiydi.

Niteliksiz derken değerli vekillerimiz üzerine alınmasın; vekillerimize değil, boksun kalitesine niteliksiz diyorum.

Ne aparkatlar vardı ne sağlam bir kroşe.

Dövüş sporlarını sayıyoruz ama, peşinen söyleyeyim kafes dövüşü spor değildir.

Yere düşene tekme atmanın devam edildiği bir kavgadan spor çıkaramazsınız.

Ssport’ta kafes dövüşü mücadeleleri yayımlanıyor.

Önceki paragraflardaki önerilerimi dikkate almayabilirsiniz.

Ama bu konuda ciddiyim.

RTÜK, kafes dövüşü iğrençliğine son vermeli, devam ederse ceza vermeli.

Vekiller boks için hazırlıklı değildi.

Vekillerin o dağınık halini görünce; düşündüm, Meclis’te yangın çıksa, deprem olsa, terörist bir saldırı olsa; “yine böyle dağınık mı olacaklar” diye.

Benzer risklere karşı, milletvekilleri acil eylem planı konusunda eğitim almalılar.

Meclis, bu tip riskleri en fazla içeren binadır.

VEKİLLİK YAŞI 9 OLSUN Pazar gecesi, anladım ki, milletvekili olmanın yaşı azaltılmalı.

Örneğin 9 olmalı.

Dünya Yıldırım Satranç Şampiyonası’nda 9 yaş altında Elif Eren üçüncü, 11 yaş altında Ali Poyraz üçüncü, 15 yaş altında Yağız Kaan Erdoğmuş şampiyon ve 17 yaş altında Ediz Gürel şampiyon oldu.

Düşünsenize Meclis’te gerilim olduğunda, milletvekilinin elinde satranç tahtası ile rakip partili vekili karşılaşmaya çağırdığını.

Bir tarafta yumruklaşan vekiller diğer tarafta Satranç Dünya Şampiyonu olan çocuklar; hangileri bizi temsil etsin?

Yağız Kaan Erdoğmuş ve Ediz Gürel büyüklerde de çok başarılı.

Dünya büyükler sıralamasında 2011 doğumlu Kaan 59., 2008 doğumlu Ediz 77.; ilk yüzdeki en genç iki sporcu Türk, üstelik listenin büyük kısmı 20. yüzyılda doğmuş.

Milletvekillerinin dövüşmesini sportif kurallar içerisinde değerlendiremeyeceksek; Meclis’te, o zaman 6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Engellenmesine Dair Kanun’u uygulayalım.

Bu kanunu sporseverler için vekiller çıkardı, hem.

Her izleyiciyi, birer holiganmış gibi değerlendiren yasaya göre; Pazar gecesi, Meclis’te yaşananlar bir spor sahasında yaşansaydı, arbedeye karışanlar yıllarca tribünlere giremeyecek ve kulübünün tüm karşılaşmalarının her yarısında; futbol, basketbol, voleybol fark etmeksizin; lig, kupa, Avrupa kupası fark etmeksizin; karakola imza vermeye gidecektiler.

Pazar gecesi arbedeye karışan tüm vekillerde, her oturumda, karakola imza vermeye gitsin.

Türk Milleti gerçekten çalışkandır, gerçekten zekidir, ahlaklıdır.

Birkaç haftadır, ekranlarda izlediklerimiz Türk Milleti’nin karakteriyle bağdaşmayan görüntülerdir.

Kumar, uyuşturucu, fuhuş ve en nihayet kavga.

Millet; şarkılarını kendisi söylese, haberlerini kendi verse, kendi kendini yönetse; ne uyuşturucu bağımlılarından ne bahis şikecilerinden ne cinsel ilişkisini kameraya alanlardan ne de Meclis’te yumruk sallayanlardan bahsedemezsiniz.

Türk Milleti’nin ahlakına yakışmayan şarkısı da sporcusu da yöneticisi de habercisi de hak ettiği yere gidiyor.