Haber Detayı
Teknolojik ambargoya karşı yerli çözüm: Çin, çip üretiminde imkansızı başarıyor
ABD'nin stratejik koz olarak kullandığı üretim makinelerine karşı Çin kendi "kara kutusunu" geliştirdi. Tamamen yerli imkanlarla üretilecek çiplerin ilk adımı olan bu prototip, teknoloji dünyasında dengeleri sarsarken Washington'un tedarik zinciri üzerindeki hakimiyetini de tehdit ediyor.
Küresel teknoloji dünyasında dengeleri temelinden sarsacak bir gelişme, Shenzhen'den gelen haberlerle gündeme oturdu.
Çinli bilim insanlarının, yapay zeka sistemlerine güç verecek gelişmiş yarı iletken çiplerin üretimi için kritik öneme sahip olan bir makine prototipi geliştirdiği öne sürülüyor. "Ekstrem ultraviyole litografi" (EUV) olarak adlandırılan bu teknoloji, çiplerin üzerine mikroskobik devreler kazımak için kullanılıyor ve şu an dünyada bu ligde oynamanın tek yolu olarak görülüyor.Reuters'ın ulaştığı bilgilere göre, projenin arkasında bu alanda dünya devi olan Hollandalı ASML şirketinin eski mühendisleri yer alıyor.
Yılın başlarında tamamlanan prototipin şu an test aşamasında olduğu belirtilirken, Çin'in hedefi oldukça net: 2028 yılına kadar kendi EUV çiplerini seri üretime geçirmek.
Bazı uzmanlar bu takvimin 2030'u bulabileceğini düşünse de mevcut ilerleme, Batılı analistlerin beklediğinden çok daha hızlı bir tempoya işaret ediyor.EUV teknolojisi, bugün Intel ve TSMC gibi devlerin ürettiği en güçlü çiplerin kalbinde yer alıyor.
Bugüne kadar bu teknoloji, ABD ve müttefikleri tarafından stratejik bir koz olarak kullanılarak Çin’in erişimine kapalı tutulmuştu.
Ancak prototipin henüz çip üretmese de üretim için gereken ekstrem ultraviyole ışığı üretmeyi başarmış olması, teknik engellerin birer birer aşıldığını gösteriyor.Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, yarı iletken üretimini ülkenin en büyük önceliklerinden biri haline getirdi.
Konuya yakın kaynaklar, asıl amacın tamamen Çin malı makinelerle ileri düzey çipler üretmek olduğunu vurguluyor.
Eğer bu süreç başarıyla tamamlanırsa, Çin tedarik zincirinden ABD etkisini tamamen silmeyi ve teknolojik ambargolara karşı kendi kalesini kurmayı hedefliyor.
Bu durum, küresel teknoloji pazarında Amerikan hakimiyetinin yerini yeni bir güç dengesine bırakması anlamına gelebilir.