Haber Detayı
Sağlıkta yapay zekâ! Devrim niteliğinde ama hayatlarımızı riske atıyor
Yapay zekânın sağlık hizmetlerindeki artan rolü, sektörü çeşitli cephelerde devrim niteliğinde değiştiriyor. Bu, insanların en iyi tıbbi bakımı almasını sağlamak için geleceğimizdir. Ancak yeterince araştırılmamış bir teknolojiyle nasıl fayda sağlayacağını da incelememiz gerekiyor.
Sağlık sektöründe yapay zekâyı, beraberinde getirdiği olası üstünlükleri ve sakıncaları ile sonuçlarını düşünüyorum.
Temelde insan hayatını teknolojinin ellerine bırakıyoruz, bu da anlaşılır bir biçimde endişe uyandırıyor.
Çok riskli.
Endişeli olmadığımı söyleyemem.
Elbette endişeliyim.
Bununla birlikte, bu hissi hafifleten bir şey var, o da babamın bana ve kardeşlerime, çalıştığı hastanede tanık olduğu teknolojik gelişmeler hakkında yaptığı konuşmalar.
Bu makalede, yapay zekânın sağlık hizmetlerini nasıl değiştirdiğini ve etik eksikliğine dair endişeleri e le alacağız.
YARATICI VE YENİLİKÇİ ÇÖZÜMLER GETİRİYOR Öncelikle, yapay zekânın sağlık hizmetlerine gelecekte getireceği faydalara ve bu teknolojinin kullanımıyla şu anda neler olup bittiğine bir göz atalım.
Bir makale, yapay zekânın hasta bakımında iyileşme ve sağlık hizmeti maliyetlerinde azalma sağladığını belirtiyor.
Bu çok önemli çünkü yapay zekâ, çoğu tıp doktorunun sahip olmayabileceği çözümler sunuyor ve hızlı bakım sağlamanın daha verimli/etkin yollarını araştırıyor.
Sağlık sektöründe bu çok faydalı oldu çünkü yapay zekâ, araştırmaya çok fazla para harcamadan etkinliği nasıl artırabileceğimizi bulmak için yaratıcı ve yenilikçi fikirler getiriyor.
Tıbbi araştırmalarda bu yeni yolu açarak, insanları daha uygun fiyatlı tıbbi fırsatlara yönlendiriyor, faydalı ve sürdürülebilir sağlık hizmetlerine erişim sağlıyor.
Böylece mevcut ve gelecek nesillerin refahını teşvik etmek için etik bir sorumluluk yaratıyor.
Belirli teknolojik gelişmeler ve araçlar, hastaların sağlık ve refahları üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmalarını sağlamak üzere tasarlanmıştır.
İnsanlara sağlıklarını daha verimli ve daha erişilebilir yollarla yönetmelerine yardımcı olan bilgi ve araçlara erişim, bilgilendirilen ve kişisel sağlık tercihlerinde harekete geçen hastalar için bir özerklik duygusu yaratır.
GÖRÜNTÜ YORUMLAMA ALGORİTMALARI GELİŞTİRİLİYOR Yapay zekâ, tespit ve teşhis söz konusu olduğunda oldukça faydalı ve yardımcı olmuştur.
Erken teşhis ve tanı için yapay zekâya büyük ihtiyaç duyuluyor.
Kanser gibi hastalıkları daha doğru, güvenilir ve hızlı bir şekilde tespit etmek için yapay zekâ çeşitli şekillerde kullanılıyor.
Esasen bu, birden fazla hastadan/görüntüleme işleminden elde edilen verilerin analiz edilmesiyle sağlanır.
Google, Enlitic ve çeşitli diğer girişimler, yapay zekâ tabanlı görüntü yorumlama algoritmaları geliştiriyor.
Kanser, en travmatik hastalıklardan biri.
Ancak yapay zekâ teşhisi gibi gelişmeler, daha erken teşhis ve daha etkili tedavi stratejileri için umut veriyor.
Kanser teşhisinde yapay zekânın tümleşik kullanımı, anormalliklerin daha erken aşamalarda belirlenmesine, her hastanın ihtiyaçlarına göre uyarlanmış daha kişiselleştirilmiş tedavi planlarına olanak tanıyor.
Son olarak, daha hızlı sonuçlar ve daha az cerrahi müdahale sağladığında, sağlık hizmetleri daha erişilebilir ve verimli hale geliyor. ‘SÜPER GÜÇ’ CERRAHİ ROBOTLAR Robotların hasta bakımını iyileştirmek ve klinik uygulamaları desteklemek amacıyla sağlık sistemlerine eklemlendiği bilinmektedir.
Buna örnek olarak cerrahi, ulaşım, iyileştirme ve uzaktan kontrollü robotlar verilebilir.
En kritik konu, cerrahi izleklerde devrim yarattıkları için cerrahi robotlardır.
İlk olarak 2000 yılında ABD’de onaylanan cerrahi robotlar, cerrahlara ‘süper güçler’ sağlayarak görme yeteneklerini, hassas ve minimal invaziv kesiler oluşturmalarını, yaraları dikmelerini ve benzeri işlemleri geliştirmelerini mümkün kılmaktadır.
Dahası, cerrahi robotlar cerrahların hastaların durumunu ve yaşam sürelerini iyileştiren karmaşık ameliyatlar yapmalarını sağlamaktadır.
Bildiğimiz gibi, KOVID-19 pandemisi, insan temasını en aza indirerek ve sonunda “yeni normal” haline gelen yeni güvenlik düzenlemeleri getirerek tüm insanlığın yaşamını değiştirdi.
Cerrahi robotların yükselişi, pandemi döneminde faydalı oldu, çünkü cerrahlar ve hastalar arasında minimum fiziksel etkileşimle ameliyatların gerçekleştirilmesini sağladı.
Uzaktan ameliyatları mümkün kılarak, ameliyat odasında fiziksel bulunma ihtiyacını azalttı ve KOVID-19’a maruz kalma olasılığını en aza indirdi.
YAPAY ZEKÂ SİSTEMLERİ ETİK DENETİMDEN YOKSUN Yapay zekâ, tanı, tedavi ve hasta bakımını geliştirerek sağlık hizmetlerinde devrim yaratma konusunda dikkat çekici bir potansiyel sunsa da, çeşitli zorluklar ve potansiyel sakıncalar da görünüyor.
Bir sakıncası, çoğu durumda yapay zekânın, hastaların yaşamlarını etkileyen kararlarda etik sorunlarla karşılaşabilmesidir.
Yapay zekâ algoritmalarında önyargı mevcut olduğunda, sağlık eşitsizliklerine yol açabilir.
Bu durum genellikle, algoritmalar eğitilirken geçmiş verilerin çeşitli demografik grupları temsil edecek şekilde çeşitlilik göstermediği durumlarda ortaya çıkar.
Bir çalışma, eksik verilerden kaynaklanan önyargının veri toplama aşamasında da ortaya çıkabileceğini ve bu durumun, yeterince temsil edilmeyen popülasyonları hesaba katmayan yapay zekâ algoritmaları üretebileceğini bulmuştur.
Sağlık sektöründe yapay zekânın kullanımını yönlendirmek, kötüye kullanımı önlemek, hastaların özerkliğine, mahremiyetine ve haklarına saygı gösterilmesini sağlamak için net etik çerçeve düzenlenmeli ve sağlam yönetim mekanizmaları kurulmalıdır.
ROBOTLAR ŞEFKAT GÖSTEREMEZ Yapay zekâ sistemleri etik denetimden yoksundur, bu da verimliliği hasta refahının önüne koyan veya adalet ve eşitlik ilkelerini göz ardı eden kararlara yol açabilir.
Etik denetimin olması durumunda ise şeffaflık veya hesap verebilirlik olmaksızın klinik yargı geçersiz kılınacaktır.
Bu, sağlık çalışanlarına ve onların hastaların en iyi çıkarları doğrultusunda etik kararlar alma yeteneklerine olan güveni zedeleyebilir.
Duygudaşlık eksikliği bu tür teknolojinin doğasında var.
Empati, hastaların duygularını, korkularını ve ihtiyaçlarını anlamada önemli bir rol oynar ve sunulan bakımın kalitesine önemli ölçüde katkıda bulunur.
Doktorların ve hemşirelerin empatik ve şefkatli bir ortamda tedavi sağlamaları beklenir ve bu da hastaların iyileşme sürecini önemli ölçüde etkileyecektir.
Robotik doktorlar ve hemşirelerle bu başarıya ulaşılamayacaktır.
Hastalar, robotik doktorlar ve hemşirelerle karşılaştıklarında duygudaşlık, nezaket ve uygun davranışlarını kaybedeceklerdir çünkü bu robotlar şefkat gibi insani özelliklere sahip değildir.
Bu, tıp biliminde yapay zekânın en önemli olumsuz yönlerinden biridir.
Bütün zorluklara rağmen, yapay zekânın yetenekleriyle ilerlemek şarttır.
Yapay zekâ, tıp pratiğini bugüne kadar bilinmeyen şekillerde değiştirmeyi vaat ediyor ancak pratik uygulamaların çoğu hâlâ başlangıç aşamasında ve daha iyi araştırılıp geliştirilmesi gerekiyor.
Tıp uzmanlarının da bu gelişmeleri anlamaları ve uyum sağlamaları gerekiyor.
Sorunları çözmek için, yapay zekânın, kapitalist düzenin kazanç unsuru, insanı köleleştirme aracı olmaktan çıkarılması gerekir.
Sağlık sektöründe sakıncalar - Etik kaygılar: özellikle hassas verileri işleyen yapay zekâ sistemleri söz konusu olduğunda, hasta gizliliği ve rızasıyla ilgili etik soruları gündeme getiriyor.
Makinelerin hayati önem taşıyan kararlara ne ölçüde dahil olması gerektiği ve yapay zekâ destekli tıbbi tavsiyeler için hesap verebilirliğin nasıl sağlanacağı bir başka konu. - Yanlış teşhis olasılığı: hiçbir yapay zekâ sistemi hatasız değil.
Yapay zekânın verileri yanlış yorumlama veya bir insan doktorun fark edeceği ince ipuçlarını kaçırma riski var, bu da yanlış teşhise yol açabilir. - Veri bağımlılığı: yapay zekânın etkinliği, eğitildiği verilerin kalitesiyle yakından ilişkili, kalitesiz veya yanlı veriler, yanlış sonuçlara yol açabilir. - Tanısal aşırı güven: yapay zekâ tabanlı tanı yöntemlerine aşırı güvenme, deneyimli sağlık uzmanlarının incelikli değerlendirmelerini hafife alabilir. - Şeffaflık eksikliği: yapay zekânın karar verme süreçleri genellikle “kara kutu” gibidir; şeffaflıktan yoksundur ve bazen yapay zekânın sonuçlara nasıl ulaştığını anlamayı zorlaştırır. - Hata yayılımı: erken teşhislerde yapılan hatalar, yapay zekânın yanlış verilerden öğrenmeye devam etmesi ve bu hataları pekiştirmesi durumunda daha da büyüyebilir. - Eşitsiz erişim: yapay zekâ teknolojisinin sağlık sektörüne entegrasyonu pahalı olabilir.
Daha küçük sağlık kuruluşları, yapay zekâ çözümlerini uygulamak için gerekli kaynaklara sahip olmayabilir ve bu durum, bakım kalitesinde eşitsizliğe yol açabilir. - Güvenlik: yapay zekâ sistemleri güvenlik ihlallerine karşı savunmasız olabilir önemli zararlara yol açabilir.