Haber Detayı
Uzaydaki en meşhur patlama kalıntısında "esrarengiz" keşif
Astronomlar, Yengeç Bulutsusu'nu 24 yıl önceki verilerle kıyaslayınca şaşırtıcı bir manzarayla karşılaştı. Merkezdeki pulsarın zıt yönlerinde beliren tuhaf iplikçik kümeleri, evrenin en çok incelenen köşesinde bile hala bilinmeyen sırlar olduğunu kanıtlıyor.
Bundan yaklaşık bin yıl önce, 1054 yılında yaşayan insanlar gökyüzüne baktıklarında daha önce hiç görmedikleri bir parlaklıkla karşılaştı.
Gündüz vakti tam 23 gün boyunca sönmeden parlayan, geceleri ise yaklaşık iki yıl boyunca gökyüzünü süsleyen bu “yeni yıldız”, aslında ölmekte olan dev bir yıldızın son çığlığıydı.O dönem Venüs’ten bile dört kat daha parlak olan bu doğa olayı, bugün bizim Yengeç Bulutsusu olarak bildiğimiz muazzam bir süpernova kalıntısına dönüştü.
Aradan geçen bin yıla rağmen, bu kozmik enkaz bilim dünyası için hala en büyük merak konularından biri olmayı sürdürüyor.Yengeç Bulutsusu’nun merkezinde, patlamadan geriye kalan ve kendi etrafında hızla dönen bir nötron yıldızı, yani bir pulsar yer alıyor.
Etrafını saran karmaşık plazma kabukları, devasa iplikçikler ve düğüm benzeri yapılarla bu bulutsu, evrenin ne kadar dinamik olduğunun en canlı kanıtı haline geldi.
Hubble Uzay Teleskobu, bu kalıntıyı 1999 ve 2000 yılları arasında yüksek çözünürlükle incelemiş ve ortaya çıkan görüntüler yıllarca ders kitaplarını süslemişti.
Ancak gökbilimciler, 24 yıl sonra bu meşhur bölgeye tekrar bakmanın vaktinin geldiğine karar verdi.24 yılda değişen bir şey var mı?Johns Hopkins Üniversitesi'nden Profesör William Blair ve ekibi, Hubble’ı çeyrek asır sonra yeniden Yengeç Bulutsusu’na çevirdiğinde ilginç sonuçlarla karşılaştı.
Bu tür süpernova kalıntıları aslında oldukça hareketli yapılar; düğümler ve iplikçikler her yıl yer değiştiriyor.
Profesör Blair, yapılan bu yeni gözlemin ana nedeninin, bulutsunun sürekli genişlemesi olduğunu söylüyor.
Aradan geçen 24 yılın ardından, eski verilerle yenilerini karşılaştırmak, bu genişleme hızını ve yönünü anlamak için kritik bir önem taşıyor.
Diğer benzer patlama kalıntılarında bazı kısımların parlayıp söndüğü görülse de Yengeç Bulutsusu bu konuda şaşırtıcı bir durağanlık sergiliyor.Yapılan analizler, bulutsunun beklendiği gibi genişlemeye devam ettiğini kanıtladı.
Ancak asıl heyecan verici olan, parlaklıkta büyük bir değişim olmaması değil, “kalabalıktan sıyrılan” yeni ve gizemli düğüm gruplarının keşfedilmesi oldu.
Bu düğümler aslında eski verilerde de vardı, ancak modern görüntüleme teknikleri ve geçen zamanın yarattığı perspektif farkıyla şimdi çok daha belirgin hale geldi.
Birbirine benzer özellikler taşıyan bu iki iplikçik grubu, merkezdeki pulsarın tam zıt yönlerinde yer alıyor.Bu esrarengiz düğümlerin tam olarak ne olduğu şimdilik gizemini koruyor.
Gökbilimciler, bu yeni verileri halka açık hale getirerek gelecek araştırmalar için taze bir temel oluşturdu.
Önümüzdeki yıllarda yapılacak hareket ve bileşim ölçümleri, bin yıl önce başlayan bu görkemli şölenin henüz keşfedilmemiş sırlarını açığa çıkaracak gibi görünüyor.